Doç. Dr. M. Muzaffer İlhan, toplumun büyük bir kesimini rahatsız eden tüylenme sorununa ilişkin “Özellikle kadınlardaki tüylenmenin en önemli sebebi polikistik over sendromudur. Tüylenme ile başvuran her hastada altta yatabilecek bu hastalıklar mutlaka araştırılmalıdır” dedi.
Doç. Dr. İlhan, hirsutism yani halk arasında bilinen adıyla tüylenme problemine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Doç. Dr. İlhan, tüylenme sorununun altında birçok nedenin olabileceğini belirterek şu ifadeleri kullandı: “Tüylenme kalın, sert ve koyu renkli kılların dudak üstü, çene, göğüs, göbek çevresi, sırt ve bel gibi bölgelerde fazla şekilde büyümesidir. Tüylenmenin ortaya çıkmasında ciltteki kıl folikülleriyle erkeklik hormonlarının arasındaki etkileşim önemli rol oynar. Bu durum erkeklik hormonlarının düzeyindeki bir artışın sonucu olabileceği gibi kıl foliküllerinin duyarlılık artışından da kaynaklanabilir. Erkeklik hormonlarının artışı yumurtalık veya böbrek üstü bezi kaynaklı olabilir. Tüylenmenin şiddeti ve tedavi gerekip gerekmediği hekimler tarafından yapılan özel skorlama yöntemleriyle tespit edilir.”
“Tümör de neden olabilir”
Özellikle kadınlardaki tüylenmenin en önemli sebebinin polikistik over sendromu (PKOS) olduğuna dikkati çeken Doç. Dr. İlhan, şu bilgileri paylaştı: “Bu sendromda tüylenmeye adet düzensizliği ve yumurtalıklarda kist gelişimi eşlik edebilir. Bunun dışında konjenital adrenal hiperplazi, cushing sendromu, yumurtalık veya böbreküstü bezi kaynaklı çeşitli tümörler gibi hastalıklar tüylenme gelişimine sebep olabilir. Tüylenme ile başvuran her hastada altta yatabilecek bu hastalıklar mutlaka araştırılmalıdır. Bazen ise altta hiçbir hormonal hastalık bulunamaz ve bu duruma idyopatik hirsutizm denir. Ancak idyopatik hirsutizm tanısı konmadan önce olası diğer hastalıklar için gerekli muayene ve tetkikler yapılmalıdır. Tüylenmede yapılması gereken incelemeler hastanın tüylenme derecesine, eşlik eden diğer belirtilerine ve muayene bulgularına göre şekillenir. Genel olarak adetin 2-5. günü arasında yapılan hormon incelemeleri çoğu hastada yeterlidir. Hekim gerek duyarsa yumurtalık ultrasonu ve şüphe edilen hastalığa göre ileri incelemeleri isteyebilir.”
“Doğum kontrol hapıyla tedavi edilebilir”
Doç. Dr. İlhan, tüylenme rahatsızlığının tedavisine yönelik ise şu değerlendirmede bulundu: “Tüylenme tedavisi altta yatan hastalığa ve tüylenmenin şiddetine göre belirlenir. Altta önemli bir hastalık olmayan bazı obez vakalarda sadece kilo vererek bile tüylenme tedavisinde önemli oranda düzelme görülür. Altta yatan hastalık bulunmayan vakalarda ağda ve lazer tedavisi uygulanabilir. Gerekli vakalarda doğum kontrol hapları veya erkeklik hormonlarını bloke eden ilaçlar kullanılabilir. Kıl folikülün yarı ömrü uzun olduğu için ilaç tedavisiyle düzelmenin zaman alıp 6 ayı bulabileceği bilinmelidir.”