Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Dr. Halil Ekinci, Türkiye'de 20 bin 368 aile hekiminin, 6 bin 648 aile sağlığı merkezinde hizmet verdiğini söyledi.
Ekinci, Trabzon Aile Hekimleri Derneği (TRAHED) ile Tıp ve Sağlık Eğitimcileri Derneği (TESDER) işbirliğiyle organize edilen ''3. Uluslararası Katılımlı Karadeniz Aile Hekimliği Kongresi''nin açılışında düzenlenen ''Türkiye ve Dünyada Aile Hekimliği Uygulamaları'' konulu oturumda yaptığı konuşmada, dünyada sağlık sistemlerinin sürekli değişim ve dönüşüm halinde olduğunu belirtti.
Türkiye'nin sağlık sisteminin dünyadaki gelişmelere bağlı olarak geliştiğini ve değiştiğini ifade eden Ekinci, ''Sağlıkta Değişim Dönüşüm Programı adı altında hızlı bir şekilde sağlık sistemimizi geliştirdik. Kendi sağlık sistemimizi kontrollü şekilde değiştirmeye çalıştık. Sağlık sistemleri canlı, dinamik sistemlerdir. Bu sistemde de değişim yaparken belli bir hızla yapmanız gerekiyor, çünkü eğer siz toplumun ve şartların kaldırabileceğinden daha hızlı bir değişim yaparsanız, bu değişimin başarısız olma ya da sonrasında bozulma riski var. Dolayısıyla biz toplumumuzun ve şartların kaldırabileceği tarzda değişim uygulamak zorundaydık'' dedi.
Aile hekimliği uygulamasına 2003 yılında pilot il seçilen Düzce'de başlandığını anlatan Ekinci, ''2010 yılının sonunda da bütün ülkede aile hekimliği uygulamasına başlandı. Bu uygulamayı uzun yıllardır yapan ülkelerle aramızda tabii ki farklılıklar olacaktır. Onların almış olduğu mesafeyi biz de katetmek zorundaydık ve bunu yaparken sistemin kaldırabileceği potansiyel güçleri değerlendirerek yapmamız gerekiyordu'' diye konuştu.
Her ülkenin imkanları ve ekonomisinin farklı güce sahip olduğunu vurgulayan Ekinci, şöyle devam etti:
''Doğal olarak biz de bütçemizden ayrılan pay çerçevesinde sağlık hizmetlerini oluşturmak zorundaydık. Birinci basamak sağlık hizmetleri, bireyin ve ailelerin kolayca ulaşabileceği özelliğe sahiptir. Biz ortalama 3 bin 500 kişinin yaşadığı hatta 2 bin kişinin yaşadığı alanda bir aile sağlığı merkezi açarak, buralarda sağlık hizmetleri verilmesini sağlamaya çalışıyoruz. Türkiye'de hizmet veren hekimlerin yüzde 20'si aile hekimidir.''
Aile hekimliği uygulamasının çok yeni olmasına rağmen, özellikle sistemdeki çalışan hekimler ve yardımcı sağlık personelinin üstün gayretleri sayesinde ciddi bir problem yaşamaksızın uyum sağlandığına dikkati çeken Ekinci, şunları söyledi:
''Hizmet büyük bir oranda başarılı bir şekilde devam ediyor. Artık hemen hemen bütün verilerimizi elektronik ortamda kayıt altında tutuyoruz. Birçok ülkenin yapmakta sorun yaşadığı elektronik kayıt sistemini aile hekimlerinin yüzde 100'ünün katıldığı tarzda ülkemizde başlatmış ve şu anda uyguluyor durumdayız. Türkiye'de 20 bin 368 aile hekimi, 6 bin 648 aile sağlığı merkezinde hizmet veriyor. Ortalama bir aile sağlığı merkezinde 3.1 hekim çalışmaktadır. Ama kırsal bölgelerde ve nüfusu düşük olan noktalarda 1 aile hekimi de çalıştırıyoruz.''
TESDER Başkanı Prof. Dr. Füsun Ersoy'un yönettiği oturumda, Hollanda'dan Prof. Dr. Chris Van Weel, İspanya'dan Dr. Jose Miguel Bueno Ortiz ve İngiltere'den Dr. Garth Mannıng, ülkelerindeki aile hekimliği uygulamalarına ilişkin katılımcılara bilgi sundu.
3. Uluslararası Katılımlı Karadeniz Aile Hekimliği Kongresi, 30 Ekim Pazar günü sona erecek.