Ayak taban kasının topuk kemiğine yapışma bölgesinde fazla zorlanma yüzünden oluşan yaraların sürekli hale gelmesi sonucunda ortaya çıktığını söyledi. Ana etkenin, ayaktaki adalenin yeteri kadar esnek çalışmaması olduğunu ifade eden Kuyucu, "Yürürken ayağın üzerine baskı uygulanır. Yürürken, spor yaparken sert ayakkabılar giyildiğinde ya da çıplak ayakla sert zeminde yüründüğünde topuk ağrısı başlar. Pekçok kişi bu ağrıyı başta görmezden gelir ve günlük aktivitelerini sürdürmeye devam eder. Belli bir zaman sonra topuk dikeni ağrısı kronikleşecek ve beraberinde birçok sorunu da getirecektir." dedi.
Topuk dikeninin genellikle yaşlılarda, obez ve yüksek topuklu ayakkabı giyen kişilerde daha çok görüldüğünü vurgulayan Uzm. Dr. Kuyucu, "Ayakta fazla zaman geçiren meslek gruplarında, ev hanımlarında, aşırı kilolu kişilerde ortaya çıkabilir. Hastalar, sabahları yere bastıkları zaman ciddi bir ağrıyla karşılaşır. Biraz yürümenin ardından ağrı azalır fakat uzun süre ayakta kalındığı zaman tekrarlar." diye konuştu. Topuk dikeni hastalığında ayakkabı seçiminin önemli olduğunu anlatan Ersin Kuyucu, şunları kaydetti: "Tedavide birinci basamakta verilen ayak egzersizleri, hasta tarafından yapılmalıdır. Ek olarak destekleyici, uygun tabanlı ayakkabılar kullanılmalıdır. Tüm bunlara rağmen herhangi bir iyileşme olmazsa cerrahi işlem yapılmaktadır."