Eskişehir'in Çifteler ilçesindeki bir çiftlik evinde Efrahim Yıldız (43), Sedat Çam (43) ve Seçkin Kantir'i (42) ellerini iple bağlayıp, dövdükten sonra tabancayla öldürdükleri iddiasıyla tutuklanan çiftlik sahibi Serdar Sarıtepe (31) ile çalışanları Duran Büyükköroğlu (68), Erman Çaldemir (33) ve Mustafa Bülbül'ün (29) yargılanmasına başlandı. Çiftlik sahibi Serdar Sarıtepe, suçunu itiraf etidp, cinayetleri borç-alacak nedeniyle işlediğini söyledi.
Olay, geçen 8 Aralık 2017'de Çifteler ilçesinde Serdar Sarıtepe'ye ait çiftlik evinde meydana geldi. Serdar Sarıtepe, Balıkesir'in Susurluk ilçesinden hayvan almak için besihanesine gelen Efrahim Yıldız, Sedat Çam ve Seçkin Kantir'i çıkan tartışmada tabancayla ateş ederek öldürdü. Serdar Sarıtepe ile olaya karıştıkları öne sürülen çiftlik çalışanları Mustafa Bülbül, Duran Büyükköroğlu ve Erman Çaldemir polis tarafından yakalandı. 4 şüpheli çıkarıldıkları Sulh Ceza Hakimliği'nce tutuklandı.
Tutuklu sanıklar Serdar Sarıtepe ile çiftlik çalışanları Mustafa Bülbül, Duran Büyükköroğlü ve Erman Çaldemir'in yargılanmasına Eskişehir 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı.
'ÜÇÜNÜ DE BEN ÖLDÜRDÜM, PİŞMANIM'
Çiftlik sahibi Serdar Sarıtepe ilk duruşmadaki savunmasında suçunu itiraf edip pişman olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"15 yıldır hayvan ticaretiyle uğraşıyorum. Çevrem ve ticaret hacmim çok genişti. Hayvan ticareti yaptığım sıralarda bazen dolandırıldığım da oldu. Bu olay olmadan 1 ay önce Balıkesir'de ikamet eden Sedat Çam beni telefonla arayarak elimde kuzu olup olmadığını sordu. Ben 'Var, gelin hem görüşelim hem de ne kadar istiyorsanız teslim edeyim' dedim. Sedat daha sonra Eskişehir'e gelerek benimle görüştü. Ardından sipariş verdiği kuzuları ben de yanımda çalışan Duran Büyükköroğlu ile Balıkesir'e gönderdim. Bir miktar nakit, bir miktar da çekle ödeme yaptı. Serdar Çam, daha sonra beni Faruk Bulut isimli bir kişiyle tanıştırdı, 'Faruk Bulut da kuzu alacak' dedi. Böylelikle Faruk Bulut ile ticarete başladık. Gönderdiğim kuzuların karşılığında bana çek gönderiyordu. Gelen çekleri eve bıraktım. Son olarak 600 bin lira değerinde kuzu gönderdim. Bunun karşılığında bana iki farklı bankaya ait iki ayrı çek gönderdi. Çeklerin sahte olduğunu fark ettim. Balıkesir'e gittim. İlgili bankalarla görüştüm. Çeklerin sahte olduğunu teyit ettim. Hem mal verdim hem de rezil oldum. 600 bin lira benim için büyük bir yıkım oldu. Çeki kesen Faruk Bulut'u araştırdım. Çok tehlikeli birisi olduğunu söylediler. Benden aldıkları kuzuları keserek satmışlar ve paraları da paylaşmışlar."
Bu olayların ardından ekonomik olarak bittiğini söyleyen sanık Serdar Sarıtepe, şunları kaydetti:
"Ekonomik olarak bitmiştim. Gönderdiğim kuzuların kesildiği mezbaha da Faruk Bulut'a ait değilmiş. Paramı Faruk Bulut'tan istedim. Bana 'Ben de darboğazdayım' dedi. Bunun üzerine ben Eskişehir'e döndüm. Daha sonra Sedat Çam beni telefonla arayarak elimde kuzu olup olmadığını sordu. Ben de 'Var' dedim. Olay günü bir kamyon dolusu kuzuyu hazırladım. Yanımda çalışan Erman Çaldemir'i arayarak kuzuları besihaneye götürmesini istedim. Daha sonra ben de besihaneye gittim. Efrahim Yıldız, Serdar Çam ve Seçkin Kantir besihaneme geldi. Efrahim Yıldız bana 'Meşhur Serdar sen misin?' dedi ve 3'ü de gülmeye başladı. Neden güldüklerine bir anlam veremedim. Efrahim ile konuşurken belinde silah olduğunu fark ettim. Daha sonra bana dönerek 'Saf Serdar sen misin?' dedi. Elini beline attı. Ben ondan önce davrandım, silahıma sarılıp Efrahim'e ateş ettim. Ardından besihanede bulunan Serdar Çam ile Seçkin Kantir'e ateş ettim. Daha sonra sopayla 3'üne de vurdum. Kendimi kaybetmiştim. Sonrasını hatırlamıyorum. 3'ünü de ben öldürdüm. Çok pişmanım."
Diğer tutuklu sanıklar ise suçlamaları kabul etmeyerek cinayetleri çiftlik sahibi Serdar Sarıtepe'nin işlediğini belirterek tahliye ve beraatlarini istedi. Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.