Edirne'de eşi Melek S.'yi (38) cep telefonu ile başkasıyla mesajlaştığı iddiasıyla 88 bıçak darbesiyle öldüren Erkan S. (40), "Birlikte olduğumuz sırada çektiği videoları yazıştığı kişiye gönderdiğini WhatsApp'ta gördüm. Bunu nasıl yapar? 15 yıllık evliyiz. İki çocuğumuz var. O akşam sokaklarda ağlayarak dolaştım" dedi.
Edirne'de fabrika işçisi olan Erkan S., iddiaya göre, cep telefonunda başkasıyla mesajlaştığını gördüğü iki çocuğunun annesi eşi Melek'i iki yıl önce 88 bıçak darbesiyle öldürdü. Cinayetin ardından tutuklanan Erkan S., Edirne 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanmasına başlandı. Duruşmaya avukatı ile birlikte katılan Erkan S., cezaevinde yazdığı 8 sayfalık savunmasını okudu. Eşinin ailece görüştükleri ve oturdukları sitede görevli bir kişiyle birlikte olduğunu, mesajlaştığından şüphelendiğini, eşinin telefonunu şifresini öğrenip, baktığında mesajları gördüğünü söyledi.
Eşinin bu kişiyle son derece seviyesiz ve ahlaksız yazışmalar yaptığını gördüğünü anlatan Erkan S., "E. adlı kişi eşimi sürekli yanına çağırıyordu. Bunları görünce büyük bir şok yaşadım. Beynimden vurulmuşa döndüm. Birlikte olduğumuz sırada çektiği videoları yazıştığı kişiye gönderdiğini WhatsApp'ta gördüm. Bunu nasıl yapar? 15 yıllık evliyiz. İki çocuğumuz var. O akşam sokaklarda ağlayarak dolaştım. Sabah avukata gidip, telefondaki yazışmaları gösterip, zina nedeniyle boşanma davası açtım" dedi.
Savunması sırasında zaman zaman gözyaşları döken Erkan S., yaşadıkları nedeniyle psikolojik tedavi gördüğünü belirterek, avukatı aracığıyla eşinin telefon kayıtlarını mahkemeye sundu. Bir süre sonra çocuklarını özlediğini belirten Erkan S., o nedenle eşi Melek'i aramak zorunda kaldığını ve buluştuklarını anlattı. Erkan S., dışarıda konuştuktan sonra eve dönerken eşinin ısrarıyla iki bira aldığını belirterek, "İki birayı da içtim. Görüntüler hakkında soru sormaya başlayınca Melek, sinirlenmeye başladı. Telefonunu ne yaptığımı sordu. Çorlu'da boşanma davasında delil olarak kullanması için avukatın ofisinde bıraktığımı söyledim. Bunun üzerine bana ağır hakaretler etti. Bir süre sonra alkolün etkisiyle uyuklamaya başladım. Eşim bu sırada tuvalete gitti. Bir ara sanki bir şeyin bana yakınlaştığını hissettim. Melek'i elinde bıçakla bana hamle yapmak için yaklaştığını gördüm. Bıçağı birkaç defa bana savurdu. Ben de bıçağı elinden aldım. Birlikte yere düştük. Bana vurmaya devam etti. O sırada, 'Beni rezil ettin. Allah belanı versin. Ben de seni rezil edeceğim. Erkek müsveddesi' diyordu. Ben de tamamen kendimi kaybettim. Bıçaklamaya başladım. Sonrasını hatırlamıyorum. Cinnet getirdiğimi düşünüyorum. Ben eşime evlilik hayatım boyunca bir kez bile vurmadım. Böyle olsun asla istemezdim. Ama kendisi bana bıçakla saldırdı, ağır hakaretler etti. Öldürme düşüncem olsaydı bunu çok daha önceden yapardım" dedi.
Savunmanın ardından savcının tutukluluk halinin devamını talep etmesi üzerine Erkan S., "Pişmanım. Böyle olsun istemezdim. Eşimin ailesinden, çocuklarımdan, kendi ailemden özür diliyorum" dedi.
Sanığın avukatı olayın iddia edildiği gibi tasarlama olmadığını belirterek, ilk saldırının Melek S.'den geldiğini ifade ederek, suçun ağır tahrik altında işlendiğini savundu. Avukat, "Melek S.'ye ait telefon ilk açıldığında WhatsApp uygulamasının görülmediğini, programın gizlendiğini ileri sürerek, "İlişkinin evveliyatının olduğu çok belli. Telefonda sadece bir günlük yazışmalar var. Maktule yazışmaları her gün silmiş. Muhtemelen müvekkil elinden alıp, kapmasaydı bu yazışmalar da silinecekti" dedi. Sanık avukatı, öldürülen kadına ait cep telefonunu mahkemeye sunarak, yazışmaların incelenmesini talep etti.
Mahkeme heyeti, sanık avukatının cep telefonunun incelenmesi yönündeki talebini kabul ederek, telefonda yer alan yazışmaların, telefon rehberinin dökümünün bilirkişi tarafından yapılmasına ve Erkan S.'nin tutukluluk halinin devamına karar verdi.