İzmir’in Karabağlar ilçesinde yaşayan Ayşe ve Mustafa Kurt çiftinin oğulları 22 yaşındaki Yusuf, doğumdan 7 ay sonra beyninde su toplaması sebebiyle yüzde 91 engelli hale geldi.
O günden beri oğluna bakabilmek için çaba gösteren Ayşe Kurt, eşinden de ayrılmasıyla birlikte çok daha zor günler yaşamaya başladı. Yürüyemeyen, konuşamayan, gözlerini dahi oynatamayan oğluna büyük bir özveriyle bakan Kurt, sırtında taşıdığı oğluna yemek yedirebilmekte bile zorlanıyor. Oğluna bakmak için çalışamayan talihsiz kadın, aynı zamanda maddi sıkıntılarla boğuşuyor. Evde bakım aylığı olan 1300 TL'den başka bir geliri olmayan ve kirada yaşayan aile, bozulan buzdolabı, televizyon ve çamaşır makinelerinin bile yenisini alamıyor. Komşuların desteğiyle geçindiklerini söyleyen gözü yaşlı anne, "Ben oğlumu bir ömür bırakmam. Tüm zorluklara rağmen o benim her şeyim ancak maddi sıkıntılar bizi çok zorluyor. Evimiz kira, evde bakım parasından başka bir gelirimiz yok. O konuşamıyor, gözlerini bile kıpırdatamıyor ama her şeyi hissettiğini biliyorum. Bizim tek istediğimiz sesimizin duyulması. Hayırseverler buraya gelsinler, ne şartlar altında yaşadığımızı görsünler" dedi.
'ONU ÖLÜMDEN KURTARDIM'
Yusuf doğduğu andan itibaren bir gariplik olduğunu fark ettiklerini söyleyen anne Ayşe Kurt, "7 aylıkken dengesizlik olduğu için hastaneye götürdük ve beyninde su toplandığını öğrendik. Gitgide daha kötü hale geldi. Bacakları tersine döndü ve yüzde 91 engelli raporu verildi. O günden beri hiçbir fonksiyonunu kullanamıyor. Sulandırılmış gıdalarla besleniyor. Başını tutamıyor, yutma sorunu var. Yutma problemi olduğu için tam üç kere boğulma tehlikesi geçirdi, onu ölümden kurtardım. İkimiz birlikte mücadele ediyoruz. Yanından hiç uzaklaşamıyorum bile. Hiç çalışma hayatım olmadı. Şu anda 380 TL kira ödüyoruz. Hiç kimseden bir desteğimiz yok. Yusuf'un masrafı çok fazla. Doktorlar keçi sütü içmesi gerektiğini söylüyor, kan şurubu içmesi gerekiyor. Buzdolabı, televizyon, çamaşır makinemiz bozuldu ama yenisini alamıyoruz. Biz hayırseverlerden maddi destek bekliyoruz. Bu durumu yaşamayan bilemez, kendilerini bizim yerimize koysunlar" dedi.