Resmi nikâhı olmayan Suriyeli eşinin ortadan kaybolmasıyla iki çocuğu ile orta kalan Mehmet Uzun, annenin bilgileri olmadığı için 6 ve 8 yaşındaki iki çocuğunu okula kaydettiremedi.
Çocuklar hastalandıklarında sağlık hizmetlerinden de yararlanamıyor. Milliyet’in ulaştığı bilgilere göre Mersin, Tarsus’ta yaşayan Uzun, TBMM Dilekçe Komisyonu’na başvurarak Suriyeli bir kadınla yaptığı dini nikâh sonrasında yaşadığı “aile dramını” anlattı. TBMM Dilekçe Komisyonu Başkanı Belma Satır, başvuruyu işleme alarak konuyu İçişleri Bakanlığı’na iletti. İçişleri Bakanlığı’ndan TBMM’ye gelen yazıda ise Uzun’un izlemesi gereken yol tek tek anlatıldı.
İçişleri Bakanlığı, Türk vatandaşı erkeklerin mülteci, şartlı mülteci, ikincil koruma statüsünde bulunan veya geçici koruma altına alınan kadınlardan evlilik dışı dünyaya gelen çocukların, tanıma yoluyla Türk vatandaşı baba hanesine tescil edilebilmesi için İl Göç İdaresi Müdürlüğü’nün kadının kimlik bilgileri ile medeni halini belirtir belgenin ibraz edilmesi gerektiğini kaydetti. Bakanlık, İl Göç İdaresi’nde bilgi ve belge yoksa kadının kendi ülkesinden temin edilebileceğini belirterek şunları kaydetti:
“Evlenmenin yapılamaması ve baba ile çocuk arasında evlenme ile soy bağı kurulamaması halinde, çocukların başka bir erkek ile soy bağı bulunmadığına ilişkin yabancı uyruklu annenin medeni halinin bekâr olduğuna ilişkin belgeyi kendi ülkesi makamlarından temin edilip çocukların doğum belgeleri ile birlikte ibraz edilmesi gerekir.”
‘Babalık davası aç kayyum atansın’
İçişleri Bakanlığı, önerilen yöntemlerden sonuç alınamaması halinde babaya mahkemeye giderek dava açması önerisinde bulundu. Yazıda çocuklara kayyum atanacağı belirtilerek “Çocukların tanıma yoluyla nüfus kayıtlarına tescil edilmesinin mümkün olamaması halinde ise çocuklara atanacak kayyum tarafından açılacak babalık davası sonucunda babalığa hüküm kararı verilmesi halinde, mahkeme kararına dayanılarak çocuklar ile baba arasında soy bağı kurulması ve çocukların baba hanesine tescil edilmesi mümkün olabilecektir” dendi.