Konya'da, 16- 18 yaşlarındaki 5 öğrencinin, 2014- 2015 yıllarında yatılı Kur'an kursunda 11- 12 yaşlarındaki 5 erkek öğrenciye cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davada karar açıklandı. Mahkeme heyeti, tutuksuz sanıklardan Ö.Ş. ve E.A.'ya, 2'şer yıl 6'şar ay hapis cezası vererek, cezalarını erteledi. Tutuksuz 3 sanığın ise haklarında şikayet olmaması nedeniyle beraatine karar verdi.
Merkez Karatay ilçesinin Çatalhüyük Mahallesi'ndeki Karatay Müftülüğü'ne bağlı yatılı erkek Kur'an kursunda, 2014- 2015 yıllarında meydana geldiği ileri sürülen cinsel taciz olayı, ihbar üzerine Diyanet İşleri Başkanlığı müfettişlerinin yaptığı inceleme sonucu ortaya çıktı. Müfettişler, incelemelerinin ardından öğrencilerin el yazısıyla aldıkları dilekçeleri ve kursun yönetimine yönelik hazırladıkları soruşturma raporunu kursta gayriahlaki ilişkiler olduğunu belirterek, 4 Mayıs 2016'da Konya Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Başsavcılıkça da soruşturma başlatılıp, iddianame hazırlandı. O dönem 11- 12 yaşlarındayken, cinsel tacize uğradığı öne sürülen 5 erkek öğrencinin ifadesi, Çocuk İzleme Merkezi'nde alındı. Erkek öğrencilere cinsel tacizde bulunduğu ileri sürülen Ö.Ş., E.A., M.V., F.S.T. ve H.E.'nin de ifadelerine başvuruldu. Şüpheli öğrencilerden S.A.'nın ise yaşamını yitirdiği saptandı.
'KÖTÜLÜK YAPTILAR'
Cumhuriyet Başsavcılığı'nın iddianamesinde, o dönem 11 yaşında olan mağdur öğrencinin, Kur'an kursuna 2014 yılının yaz ayında geldiğini ve 2015 yılının Eylül ayında ayrıldığını anlattığı ifadesi yer aldı. Mağdur öğrenci, kursta bulunduğu dönemde Ö.Ş., S.A. ve E.A.'nın kendisine kötülük yaptığını, mescitte tacizde bulunduğunu öne sürerken, bu olaylar nedeniyle kimseden şikayetçi olmadığını belirtti. Ö.Ş. ve E.A. da ifadelerinde, mağdur öğrenciye tacizde bulunmadıklarını ileri sürdü.
AİLESİNDEN KORKTUĞU İÇİN ANLATMAKTAN ÇEKİNMİŞ
O dönem 12 yaşında olan diğer mağdur öğrenci ise yaklaşık 2 yıl kursta kaldığını, kurstan ayrılmaya yakın dönemde şüphelilerden M.V.'nin, yatakhanede kendisine tacizde bulunduğunu ve bu eylemini 2- 3 kez tekrarladığını iddia etti. Mağdur öğrenci, şüphelilerden hayatını kaybeden S.A.'nın da tacizde bulunduğunu ileri sürüp, bu olaylar nedeniyle kimseden şikayetçi olmadığını belirtti. Çocuk İzleme Merkezi'ndeki görevli uzmanlarca hazırlanan raporda; mağdur öğrencinin, ifadesini verirken, çekingen ve ürkek olduğu, ailesinden korktuğu için olayları anlatmaktan çekindiği yer aldı.
M.V. de savunmasında, kursta kıdemli olduğu için öğretici olarak görev yaptığını ve hiçbir öğrenciye tacizde bulunmadığını iddia etti. Aynı mağdurla ilgili şüphelilerden E.A. ve F.S.T. ise M.V. ile birlikte öğrenciye tacizde bulunduklarını itiraf etti.
'2 AĞABEY SAPIKLIK YAPTI'
O dönem 11 yaşında olan diğer mağdur öğrenci de ifadesinde, kursta yaklaşık 1 yıl kaldığını ve hafızlık çalıştığını, 2 ağabeyinin kendisine 'sapıklık' yaptığını, E.A. ve S.A.'nin de tacizde bulunduğunu iddia etti. Öğrenci, bu olaylar nedeniyle kimseden şikayetçi olmadığını belirtti.
E.A. da savunmasında, öğrenciye kendisiyle birlikte S.A.'nın 1 kez tacizde bulunduğunu kabul etti.
'ÖPTÜK' DİYE İTİRAF ETTİLER
O dönem 13 yaşında olan 4'üncü mağdur öğrenci de 2 yıl kursa hafızlık için devam ettiğini, E.A., S.A., Ö.Ş. ve H.E.'nin farklı zamanlarda kendisine tacizde bulunduğunu iddia etti, bu olaylar nedeniyle de kimseden şikayetçi olmadığını belirtti. Ö.Ş., suçlamaları kabul etmezken, E.A. ise savunmasında, bir gün sınıfta Ö.Ş., S.A. ve H.E. ile mağdur öğrenciyi öptüklerini itiraf etti. Şüpheli öğrencilerden H.E. de suçlamaları kabul etti.
O dönem 11 yaşında olan 5'inci mağdur öğrenci de ifadesinde, 2014 yılının sonbaharı ve 2015 yılının yaz aylarında kurs binasında kaldığını ve hafızlık eğitimi aldığını, o dönemlerde S.A., Ö.Ş. ve F.S.T.'nin kendisine tacizde bulunduğunu iddia etti. Aynı öğrenci, kimseden şikayetçi olmadığını belirtti. Ö.Ş., suçlamaları kabul etmezken, F.S.T. ise suçlamaları kabul etti.
Cumhuriyet Başsavcılığı'nca alınan ifadelerin ardından şüpheli öğrencilerle ilgili suça sürüklenen çocukların üzerine atılan suçları işledikleri konusunda kamu davası açılmasını gerektirecek yeterli kanıt bulunduğu belirtilerek, 5 Mayıs 2016'da hazırlanan iddianame, Konya Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunuldu. 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nce daha sonra dava açıldı.
'CİNSEL İSTİSMAR OLMUŞ GİBİ ŞEYLER ANLATMAMIZI SÖYLEDİ'
Geçen yılın Mart ayında kapalı oturumla yapılan 3'üncü celse duruşmasına katılan mağdur öğrencilerden biri, şikayetçi olmadığını belirterek, kursta görevli hocasının yönlendirmesi sonucu cinsel istismar olayını yaşanmış gibi anlattığını ileri sürdü. Mağdur öğrenci, ifadesinde, yurtta kaldığı dönemde kendisine yönelik cinsel içerikli davranış olmadığını belirterek, ''Yurtta belletmen olarak görev yapan A. isimli hocamız, cinsel istismar olmuş gibi şeyler anlatmamızı söyledi. Ben de bunun üzerine soruşturma aşamasında S.A. ve E.A.'dan bahsettim. A. adlı hocanın neden böyle yaptığını bilmiyorum. Ben de korktuğum için söylediği şekilde hareket ettim. Bana karşı herhangi bir cinsel içerikli hareket olmadı. A. adlı hoca da yurttan ayrılmıştır" dedi.
MAHKEMEDE SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİLER
Duruşmaya katılan sanık durumdaki öğrencilerden M.V. ise kursta 1 yıl kaldığını, suçlamaları kabul etmediğini ve herhangi bir öğrenciye tacizde bulunmadığını ileri sürdü. M.V., ''Haziran 2015 tarihinden sonra 3 ay da öğretici olarak yurtta kaldım. Bu dönemde de herhangi bir olaya şahit olmadım ve duymadım. Bu olaylar dernek başkanı ile hocalar arasında anlaşmazlıklar sebebiyle ortaya atıldı'' diye konuştu.
Duruşmada sanıklardan M.V. ve Ö.Ş.'nin avukatı, 2 öğrencinin de suçsuz olduğunu savundu.
Sanık öğrencilerden E.A. da soruşturma aşamasında verdiği ifadede, her ne kadar suçlamaları kabul etse de mağdur öğrencilere yönelik herhangi bir cinsel eylemde bulunmadığını, suçlamaları kabul etmediğini ve önceki ifadesini baskı altında verdiğini ileri sürdü.
'AMACIM BABAMA ZARAR VERMEKTİ'
Duruşmada söz alan F.S.T. de ifadesini değiştirmek istediğini belirterek, suçlamaları kabul etmedi. Babasını kursa zorla gönderdiğini ileri süren F.S.T., ''Ailem ve mağdur aileleri ve kurstaki hocalarım tarafından baskı altında alındım. Beni babam kursa zorla göndermişti. Bu sebeple aramız bozuktu. Hafta sonları da beni yanına zorla çalışmaya götürüyordu. Ben de ona zarar vermek ve onu üzmek amacıyla kendi kendime iftirada bulundum. Kurstan atılınca beni müftü çağırdı, 'Olayı kabullenmişsin, ceza alırsın' dedi. Ben de yapmadığım şeyleri savcılık aşamasında yapmış gibi anlattım. Amacım sadece kızmış olduğum babama zarar vermekti. Ben mahkeme aşamasında ve avukat tutulup bana durum izah edilince ciddiyeti anladım ve doğruyu söylemek istedim. Önceki savunmalarım doğru değildir" dedi.
2 SANIK İÇİN 2 YIL 6 AY HAPİS
Konya 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan 5 sanık hakkında, mahkeme heyeti, 12 Şubat'ta kararını açıkladı. Heyet, sanıklardan Ö.Ş. ve E.A.'ya, 2'şer yıl 6'şar ay hapis cezası vererek, cezalarını erteledi. Heyet, diğer 3 sanığın ise haklarında şikayet olmaması nedeniyle beraatine karar verdi.
Davaya müdahil olan Çocuk Haklarını Koruma Derneği Başkanı avukat Hakkı Ünalmış, kararı İstinaf Mahkemesi'ne taşıdıklarını söyledi.