Van’ın meşhur otlu peynirinde kullanılan bitkilerin doğadan bilinçsizce toplanması ve birçok türün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalması nedeniyle bilim adamları tarafından 30 tür kültüre alındı.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Murat Tunçtürk, otlu peynirin içine konulan ve bilinçsizce toplanmasından dolayı yok olma tehlikesi bulunan bitkilere çare olacak bir çalışmaya imza attı. Prof. Dr. Murat Tunçtürk, yaklaşık 5 yıllık çalışmayla yüksek kesimlerde topladığı bitki türlerini Van YYÜ bünyesinde oluşturulan Tıbbı ve Aromatik Bitkiler Bahçesinde yetiştirmek için çalışma başlattı. Bu kapsamda doğada yetişen siyabo, mendi, heliz, soh, çirış, sirik, kekik, nane, çatır ve sirmo gibi 30 bitki türü Tıbbı ve Aromatik Bitkiler Bahçesinde yetiştirildi. Başarıyla yetiştirilen bitkilerden bu yıl alınacak tohumla birlikte, bu bitkilerin gelecek yıl tarla şartlarında ekilmesi için genişletilmiş bir çalışma yapılacağı belirtildi.
İHA muhabirine konuşan Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Murat Tunçtürk, otlu peynire konulan bitkilerin kültür şartlarında yetiştirilmesi ve arazi şartlarına adapte edilmesiyle ilgili çalışmalar yaptıklarını belirtti. Bu bitkilerin son 10-15 yılda doğada yoğun olarak toplandığını ifade eden Prof. Dr. Tunçtürk, Van ve çevresinde otlu peynirde yaklaşık 60 bitki türünün kullanıldığını, bunlardan 20-30 türün hem otlu peynir hem de yöresel yemeklerde kullanılarak daha yoğun olarak tüketildiğini söyledi. Otlu peynirin içine konulan bazı türlerin bilinçsiz, zamansız ve aşırı miktarda toplanması veya otlatılması nedeniyle yok olmayla karşı karşıya kaldığına dikkat çeken Tunçtürk, “Bu bitkilerin bazılarını artık dağlarda bulamıyoruz. Örneğin siyabo adında bir bitki var. 10 yıl önce Van ve çevresinde dağlara çıktığımızda bu bitkiyle bin 700 metrede karşılaşıyorduk. Şu an ise bu bitkiye 2 bin 700 rakımda zor rastlıyoruz. Bu da köylülerin bu bitkileri yoğun miktarda, erken ve zamansız toplamasından kaynaklanıyor” dedi.
“Bu yıl tohumlarını alacağız”
Yok olma tehlikesi bulunan bitkilerin bölge halkı için ekonomik değer taşıması nedeniyle bu bitkileri tarla şartlarında yetiştirmek için çalışmalar yaptıklarını dile getiren Tunçtürk, “Bazı bitkilerin tohumlarını, bazısının yumru ve soğanlarını, bazısının ise vejetatif aksamlarını toplayıp üniversite yerleşkesinde bulunan arazimizde yetiştirmeye çalıştık. Şu an Allium cinsinin yaklaşık 12 türü var elimizde ve bunları soğanlarından çoğalttık. Şu an soğanlarından elde ettiğimiz Allium türlerinin tohumlarını bu yıl elde edeceğiz ve seneye bu tohumları ekeceğiz. Bunun yanında siyabo, mendi, heliz, soh, nane, kekik gibi otlu peynirde kullanılan birçok bitki şu anda arazimizde mevcuttur. Bu bitkileri bu yıl tohumlarını alacağız. Seneye ise tohumundan yapacağımız bilimsel çalışmalarla bu bitkilerin tarla şartlarında yetiştirilmesine ve arazi şartlarında yoğun olarak ekilmesi için çalışmalarımızı genişletilmiş olarak devam ettireceğiz” diye konuştu.
Türkiye’de ilk defa bu bitkileri yetiştirip, bölgedeki ürün desenine kazandıracaklarını belirten Tunçtürk, bu bitkilerin doğadan toplanması değil, doğrudan tarla şartlarında yetiştirilerek ticari olarak değerlendirilmesi ve ekonomiye kazandırılması amacıyla böyle bir çalışma yaptıklarını kaydetti.