Vatan İçin Can Verenler Derneğinin organizasyonuyla bir araya gelen şehit anneleri, operasyonlarda görev alan polis ve askerler için evlatlarına, kardeşlerine yapıyor gibi yöresel yemekler hazırladı.
Pastadan böreğe, dolmadan tatlıya kadar birbirinden lezzetli yiyecekler yapan anneler, Kırıkkaleli şehitlerin isimlerinin yazılı olduğu Türk bayrakları ve duygularını anlatan mektupları Diyarbakır'a gönderdi.
Dernek Başkanı Mümtaz Torunlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Diyarbakır ve Sur'daki kahraman güvenlik görevlilerine moral desteği sağlamak için şehit annelerini bir araya getirdiklerini belirtti.
Kırıkkale'de 187 şehidin olduğunu, kendilerinin de bu acıyı derinden yaşadığını anlatan Torunlu, şöyle konuştu:
"Anneler evlerinde çörek, börek, dolma gibi yemekler yaptı. Bizler de Kırıkkale'nin şehit sayısı kadar Türk bayrağı alarak, şehitlerimizin isimlerini üzerine yazdık. Ayrıca ailelerimiz güvenlik görevlilerin moralini yüksek tutmak amacıyla içlerinden gelen güzel dilekleri kağıda döktü. Oradaki bütün güvenlik görevlileri evlatlarımız. Bunları afiyetle yesinler. PKK'ya da gereken dersi versinler. Şehit aileleri olarak güvenlik güçlerimizin arkasındayız, yanlarındayız. Devletimiz, bayrağımız ve bu milletin refahı için gerekirse bizler de askere gitmeye hazırız."
Tek bir terörist kalmayana kadar operasyonların sürmesini istediklerini vurgulayan Torunlu, şehit haberleri geldikçe ailelerin büyük acılar yaşadığını, terör olaylarının bir an önce bitirilmesini beklediklerini kaydetti.
- "Akan kan dursun, anneler ağlamasın"
Ayten Işıklı ise tek evladının 22 yıl önce şehit düştüğünü, artık akan kanın durmasını istediklerini dile getirdi.
Diyarbakır'daki güvenlik görevlilerine "Çam sakızı çoban armağanı" diyerek ellerinden geldiğince yemekler yaptıklarını ifade eden Işıklı, onların morallerini yükseltmek istediklerini vurguladı.
Işıklı, "Yeter artık bu akan kan dursun. Gelen şehitler hepimizin şehidi. Anneler ağlamasın, çocuklar öksüz kalmasın. PKK'ya lanet olsun. Devletimizden tek isteğimiz bu olayı bitirmesi. Biz 22 senedir hep bu acıları yaşadık. Dayanamayacak güce geldik" dedi.
Şehit annesi Döne Keskin de dolmaları, börekleri severek, zevkle, evladına yapıyormuş hissiyle hazırladığını anlattı.
Televizyonda Türk bayrağına sarılı tabutları gördüğünde çok üzüldüğünü belirten Keskin, şunları kaydetti:
"Çünkü ciğer acısını iyi biliyorum. Çocuğum şehit düşeli 20 yıl oldu. 'Biz sıcacık evlerimizde sıcak çorba içerken onlar o soğukta neler yapıyor' düşüncesiyle bu güzel yemekleri yaparak gönderiyoruz. Keşke yanlarında olabilsem de onlara her gün sıcak çorba ve çay verebilsem. Onları kendi evladım gibi seviyorum. Silah tutan ellerine, mayına basan ayaklarına, soğukta donan yüzlerine kurban olayım. Onlara seve seve börek, yufka, dolma, tatlı ve pastalar yaptık. Duygularımızı mektuplara döktük. Bir an onların yüzlerinde tebessüm olursa ne mutlu bizlere. Rabbim her an yanlarında olsun."