Konya'da 3'üncü Ana Jet Üs Komutanlığı'nda görevliyken FETÖ/PDY terör örgütü soruşturması kapsamında ankesörlü telefonla ardışık olarak arandığı iddiasıyla tutuklanan Üsteğmen O. D., 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Konya'da 3'üncü Ana Jet Üs Komutanlığı'nda görevliyken FETÖ/PDY terör örgütü soruşturması kapsamında ankesörlü telefonla ardışık olarak arandığı iddiasıyla tutuklanan Üsteğmen O. D., 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Duruşmada tanık olarak dinlenen tutuklu bulunan Türk Yıldızları eski pilotu Yüzbaşı Ali Onur Adalı (37) ifadesinde, FETÖ/PDY terör örgütüyle bir ilgisinin olmadığını söyledi.
Konya Cumhuriyet Başsavcılığı'nca FETÖ/PDY'ye yönelik yürütülen soruşturma kapsamında 2 yıl önce gözaltına alınan ve çıkarıldığı mahkemece tutuklanan üsteğmen O. D'in yargılanmasında karar çıktı. Konya Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın son duruşmasında sanık Dönmez, suçlamaları kabul etmedi. FETÖ terör örgütüyle herhangi bir bağının olmadığını ileri süren Dönmez, 2 yıldır tutuklu olduğunu belirtti. FETÖ mensupları tarafından ankesörlü telefonla aranarak sohbet ya da toplantıya davet edildiği yönündeki suçlamaları kabul etmediğini ifade eden Dönmez, "Ardışık aramalarda isimleri geçen diğer asker kişilerle işim sebebiyle irtibatım olmuştur. Ortak çalıştığımız konularda bizimle birlikte görev yapan astsubaylar ya da başka bir personel önce beni sonrasında ise diğer asker kişileri bu sebeple aramış olabilir. Bu nedenle de ardışık aramalar tespit edilmiş olabilir. Aramaların hiç birinin örgütsel bir mahiyeti yoktur" dedi.
TUTUKLU TÜRK YILDIZI PİLOTU TANIK OLARAK İFADE VERDİ
Duruşmada başka bir dosya kapsamında FETÖ/PDY soruşturması kapsamında Türkoğlu 2 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan Türk Yıldızları eski pilotu Yüzbaşı Ali Onur Adalı da tanık olarak ifade verdi. FETÖ/PDY terör örgütüyle bağlantısının olmadığını öne süren Ali Onur Adalı, örgütün sohbet ve toplantılarına ı hiç katılmadığını belirtti. Adalı, ifadesinde, "2011-2012-2013 yıllarında kendisini Murat olarak tanıtıp öğretmen olduğunu söyleyen bir kişi beni cep telefonundan arayarak Elazığlılar Derneği'nde tanıştığımızı söyleyip benimle görüşmek istediğini söylemişti. Ancak işlerin yoğunluğu nedeniyle bu kişiyle yüz yüze hiç görüşemedim. Telefonda görüşmeler yaptım. Bu kişi hatırladığım kadarıyla beni sabit telefonlardan da arıyordu. Aramalarından 5-6 tanesine cevap verdiğimi hatırlıyorum. Murat ile yaptığımız görüşmelerde Türk Yıldızları'nda pilot olmam sebebiyle bazen gösterimizi seyrettiğini çok beğendiğini, tebrik etmek için aradığını söylüyordu. Konuşmada genellikle benimle görüşmek istediğini söyleyerek bağlıyordu. Sanık ile hiç bir araya gelmedim. İş dışında hiç bir araya gelmedim. Görev yaptığım filonun bakım bölümünde görevli üsteğmen olarak tanıyorum. Hakkımda hazırlanan raporda niçin aynı sabit hatlardan ardışık olarak arandığımızı tespitinin yapıldığını bilmiyorum. Bildiklerim anlattıklarımdan ibarettir" dedi.
Tanıklardan, İstanbul'da yapılan FETÖ/PDY soruşturması kapsamında müebbet hapis cezasına çarptırılan ve Silivri Cezaevinde hükümlü olarak bulunan Yüksel Koca da ifadesinde örgütle bağının olmadığını, O. D'i de harp okulunda devre arkadaşı olması nedeniyle tanıdığını belirtti.
Tanıklardan yine harp okulundan sınıf arkadaşı olan ve 7 yıl 6 ay hapis cezası alan Eren Önder de, O. D'i, harp okulundan tanıdığını başkada bir bağının olmadığını söyledi.
'ANKESÖRLÜ TELEFON, ÖRGÜTÜN GİZLİ HABERLEŞME ARACIDIR'
Savunmaların ardından Cumhuriyet Savcısı, verdiği mütalaasında ankesörlü telefonun örgütün sohbet ve toplantılara katılımlarını sağlamak için kullandığı gizli haberleşme aracı olduğunu belirtti. Mütalaada, "Sanığın aynı asker şahıslarla çeşitli tarihlerde aynı ankesörlü hattan art arda arandığı, kimi zaman FETÖ/PDY terör örgütüyle iltisaklı fakat asker olmayan şahısların da aramaya takıldıkları, Ali Onur Adalı'nın Murat isimli öğretmeninin kendisini aradığına yönelik beyanında her ne kadar Adalı tarafından kabul edilmese de ankesörlü hattan örgütsel görüşme için aranıldığı açıkça anlaşılmaktadır. Bu şekilde ardışık aramaların aranan kişileri FETÖ/PDY terör örgütünün sohbet ve toplantılarına devam etme amacıyla gizli haberleşme araçlarından biri olduğu itirafçı beyanlarından da anlaşılmaktadır" denildi.
'BUNDAN SONRA BİZİ ÖNLENEMEZ BİR YÜKSELİŞ BEKLİYOR'
Mütalaada, O. D'in Akşehir T Tipi Ceza İnfaz Kurumu'nda tutuklu bulunduğu sırada, yakalattığı şifreli mektuplara da dikkat çekildi. O. D'in tutuklu bulunan Mustafa B.'ye bağımsız bölümler arasında pusula tabir edilen ve içerisinde 'Sabredin çıkınca ortalığın a. koyacağız. Önlenemez yükselişimiz asıl o zaman başlayacak. Biz buradan çıkınca ....... çocukları içeri girecek. Ben yazmadım desem de el yazımızdan bizi bulmuşlar, pusulaları gönderin', 'Kardeşim savunmada suçu direkt bana at ben yazmadım. Kardeşim biz bu süreleri yatmayacağız ama o p..ler yatacak. Bundan sonra bizi önlenemez bir yükseliş bekliyor' yazılı not gönderdiği belirtildi. Not kağıtlarına, 'Seni üzenler bir gün üzülenler olur. Her şey gün yüzüne çıktığında başı dik olan yine bizler olacağız. Günler gelecek tanıklar sanık, sanıklar tanık olacak. (Hastaneye beraber gittiğin Erzurumlu abin' şeklinde cevap yazıldığı, sanığın eylemlerinden pişman olmayıp örgütsel eylemlerine devam ettiğinin görüldüğü anlatıldı.
Mahkeme heyeti mütalaanın ardından kararını açıkladı. Heyet, sanık O. D'i, 'FETÖ/PDY terör örgütü üyesi olmak' suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı.