Akif Hamzaçebi AK Parti'yi eleştirdi.

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Yargıtay'ın Balyoz Darbe Planı Davası ile ilgili kararının, hukuka göre değil konjonktüre göre olduğunu ileri sürdü. Hamzaçebi, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konulara ilişkin görüşlerini açıklad

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Yargıtay'ın Balyoz Darbe Planı Davası ile ilgili kararının, hukuka göre değil konjonktüre göre olduğunu ileri sürdü.
 
Hamzaçebi, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konulara ilişkin görüşlerini açıkladı. 
 
Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin "Balyoz Darbe Planı" Davası'ndaki kararının hukuka, vicdanlara oturmadığını ve vicdanları yaraladığını savunan Hamzaçebi, mahkeme sürecinde başlayan hukuksuzlukların Yargıtay tarafından giderilmesi yönündeki umudun yok edildiğini ifade etti. 
 
Yerel mahkemenin 237 sanık hakkında "darbeye teşebbüs" suçundan mahkumiyet kararları verdiğini ve gerekçeyi oluşturan en önemli delilin dijital veriler olduğunu anlatan Hamzaçebi, Yargıtay'ın bu kararları onadığını belirtti.
 
Mahkumiyete esas alınan bu delillerin doğru olmadığının, sonradan üretildiğinin ve bilgisayarlara yerleştirildiğinin gerek ulusal gerek uluslararası bilirkişiler tarafından açık şekilde ortaya konulduğunu öne süren Hamzaçebi, "Bilgisayar ortamında sonradan üretilmiş dosyayı delil kabul ederek, bu delil üzerine hüküm inşa etmek son derece yanlış olmuştur, hukuksuz olmuştur" dedi. 
 
Hamzaçebi, davada evrensel hukukun iki temel ilkesi olan adil yargılanma ve masumiyet karinesinin ihlal edildiğini iddia etti.
 
Savunma hakkının sınırlanamayacağının altını çizen Hamzaçebi, sanıkların tanık olarak gösterdiği dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ile Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman'ın mahkeme tarafından dinlenilmemesinin vahim bir durum olduğunu söyledi. 
 
Davada hukukun çiğnendiğini öne süren Hamzaçebi, "Darbelere nasıl karşı çıkıyorsak, darbeye teşebbüse nasıl karşı çıkıyorsak, TSK'da darbeye yönelik oluşumlara nasıl karşı çıkıyorsak, hukuksuzluklara da konu kim olursa olsun mutlaka karşı çıkmalıyız. Karar hukuka göre değil, konjonktüre göre bir karar olmuştur. AKP'nin var olabilmesi, devam edebilmesi için böyle bir karara ihtiyaç vardı. Bu karar, AKP'nin var olabilmesi yönünde kendisine çok büyük bir destek sağlayacaktır" ifadelerini kullandı.
 

-"Dersaneler üzerinde psikolojik baskı kurulmak isteniyor"-

 
Türkiye'nin gündemine birden, dersanelerin kapatılmasının yerleştirildiğini belirten Hamzaçebi, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın son olarak dersanelerin ruhsatlarının yenilenmeyeceğini açıkladığını anımsattı. 
 
Hamzaçebi, ailelerin ve öğrencilerin sınav sistemlerinde sürekli yapılan değişikliklere ve milli eğitimin veremediği eğitim eksiğine karşı çözümü dersanelerde aradığını söyledi. Dersanelerin ruhsatlarının yenilenmemesini doğru bulmadıklarını ifade eden Hamzaçebi, ayrıca bu görüşün mevzuata uymadığını ve ruhsatı yenilememek gibi bir durumun söz konusu olamayacağını ifade etti.
 
Dersanelerin neden değil, sonuç olduğunu belirten Hamzaçebi, "Ne zaman ki Türkiye'de milli eğitim sistemi öğrencilerin arzu ettiği bilgiyi, beceriyi, eğitimi verir o zaman dersane kendiliğinden ortadan kalkar. Bu eğitim sistemi dersanelerin yaratmıştır. Hükümet, bunu eğitim sistemindeki sorunun nedeni olarak görmek istiyor ama gerçekte eğitim sistemindeki sorunların nedeni olmadığını gayet iyi bilmektedir. Öyle anlaşılıyor ki dersaneler üzerinde psikolojik, siyasi baskı oluşturulmak isteniyor" diye konuştu. 
 
TBMM Genel Kurulu'nda Irak tezkeresinin görüşüleceğini de hatırlatan Hamzaçebi, CHP olarak tezkereye "evet" oyu vereceklerini açıkladı. Hamzaçebi, tezkere metninin, Kuzey Irak'tan Türkiye'ye yönelik terör örgütü tarafından yapılması muhtemel saldırılar nedeniyle TSK unsurlarının gönderilmesini içerdiğini anlatarak, "Bu çerçevede 'evet' oyu vermeyi parti olarak uygun bulduk" dedi. 
 

-Kredi kartı limitlerine sınırlama getirilmesi-

 
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Hamzaçebi, kredi kartı harcamalarına limit getirilmesini nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, Orta Vadeli Program'ın temel noktasının "hükümetin frene basmak istemesi" olduğunu söyledi. 
 
Hükümetin iç tasarrufları artırmak için kredi kartlarına limit getirdiğini belirten Hamzaçebi, şöyle devam etti:
 
"Kredi kartlarına limit getirmek, vatandaşa 'tüketimini kıs' demektir. İç tasarruflar bu şekilde artmaz. Vatandaş zaten kredi kartıyla bir ayı geçirebiliyor. Kredi kartlarıyla borçlarına zaman zaman takla attırıyor. Buraya sınır getirmek, vatandaşın geçim durumunu gözardı etmek demektir. İç tasarrufları artırmanın yolu bu değil. Hükümet arzu ediyorsu, bu konuda müşterek çalışma yapabiliriz, CHP olarak önerilerimizi paylaşabiliriz."
 
AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner'in cemevleri ile ilgili sözleri hatırlatılan Hamzaçebi, "Cemevleri hak ve hakikatın, barışın, kardeşliğin merkezidir. Hiçbir inanç evinde, hiçbir ibadethanede kişilerin kimliği, inancı, nereye mensup olduğu sorgulanmaz. Herkes, istediği ibadethaneye gider" dedi. 
 
Metiner'in, sözlerinin çarpıtıldığına dair dünkü açıklamasını okuduğunu anlatan Hamzaçebi, "Kendisini çok daha güçlü ve açık bir şekilde düzeltmeye davet ediyorum. İbadethaneler arasında böyle bir ayrım yapmak yakışıksız olmuştur. Sayın Metiner'e, açıklamasını düzeltmesini, özür dilemesini öneriyorum" dedi. 
 
CHP'nin TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyeleri arasında görüş ayrılığı olduğuna ilişkin haberlerin basına yansıdığının hatırlatılması üzerine Hamzaçebi, "Ben bu tartışmayı son derece sağlıklı buluyorum. Yeni anayasa yapılırken, üyelerin her türlü görüşü ifade edebilmesi gerekir. Bunu bir kriz olarak ya da CHP'de sorun olarak görmek doğru değildir. Bu tip görüş farklılıkları nihayetinde partimizin ilgili organlarına, genel başkanımıza gelir, orada nihai karar verilir ve bu karar Anayasa Uzlaşma Komisyonu'na bildirilir" diye konuştu.
 
Hamzaçebi, yeni anayasa çalışmalarında uzlaşılan 59-60 maddenin yasalaştırılması önerisinin, tutuklu milletvekillerinin de bu maddelere eklenmesiyle gerçekleşebileceğini belirtti. Konuyu 59-60 maddeyle sınırlı görmenin doğru olmadığını ifade eden Hamzaçebi, "Sayın Başbakan, başkanlık sistemi ısrarını geri çekerse, yasama ve yürütme bölümlerini de görüşüp yasalaştırırız. Yaklaşık 100 maddeye ulaşan anayasa paketi olur. Bu ciddi adımdır" dedi.
 
CHP'Lİ Hamzaçebi, "Bu önşart mı, talep mi?" sorusunu, "Konu yasama dokunulmazlığıdır. Yasama dokunulmazlığının çerçevesini çizip mutabık kalırsak, tutuklu milletvekilleri kendiliğinden çözülmüş olacak" şeklinde yanıtladı.
 
Hamzaçebi, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in dekolte ile ilgili açıklamasının akabinde bir televizyon kanalındaki sunucunun işine son verildiğini de dile getirerek, "Sayın Başbakan, 'Biz kimseye yaşam tarzı dayatmıyoruz' diyor. Sayın Başbakan, bal gibi yaşam tarzı dayatıyorsunuz" dedi.

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Siyaset Haberleri