Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Uludere'de 35 köylünün ölümüyle sonuçlanan bombalama hakkında TBMM'de açıklamalarda bulunuyor.
Beşir Atalay'ın açıklamaları;
"Bu süreç içinde hiçbir sivil vatandaşımız zarar görmemiş bu konuda azami hassasiyet gösterilmiştir. Vatandaşımızın korunması ve demokratikleşme konusunda pararlel olarak sürdürülmüştür.
Size tabi bu operasyonlarla alakalı bir takım bilgiler vereceğim. 12 Temmuz'dan itibaren hava harekatından gelen istihbaratlar süzgeçten geçirilmekte dajha sonra operasyonlar yapılmaktadır.
Genelkurmay'dan yapılan açıklamada, ayrıntılı izahata yer verilmiştir. Bu açıklamada yer alan değerlendirmeler bugünde geçerliliğini sürdürmektedir. Genelkurmay oldukca şeffaf davranmıştır.
Genelkurmay Başkanlığının açıklamalarından aldığım bilgiler çerçevesinde, İHA istihbarat kaynaklarımızdfan biridir. Tespit edilen görüntüler ilgili birimlerce analizi yapılmakta ve uygun vasıtalar ile ateş altına alınmakta
4 defa aydınlatma yol güzergahına atılmış. Ancak grubun yoluna aynı şekilde devam etmesi nedeniyle ateş altına tutulmuştur.
Terörist olmayan kişilerin Sinat Haftanin bölgesine girmesi güç olması nedeniyle, ayrıca alınan istihbarat rağporları doğrultusunda teröristlerin toplanmakta olduğu bilgisi, ayrıca telsiz konuşmalarınındaki artış, daha önce bu kadar kalabalık grup kaçakcılarının olmaması, geçmişte Aktepe, Hantepe ve Çukurca'da alınan acı tecrübeler neticesiyle topçuyla ateş açılmasına ve sonuç alınmazsa savaş uçaklarıyla vurulmasına karar verilmiştir.
Burada Başbakanımızın da belirttiği üzere, devletin vatandaşlarını öldürdüğü ithamlarını reddediyoruz.
Bugün Türkiye farklı bir Türkiye. Bugün şeffaflık var. Bugün kendisiyle hesaplaşan, kendisi adına işlenen faili meçhulleri araştıran bir Türkiye var.
Terörle mücadele ilkemiz bile öldüren değil yaşatandır. Devlet eski kodlarını değiştirdi. Devlet terör olmasın diye çabalıyor.
Arkadaşlarımızla köye gittik ve üzücü olayda hayatını kaybeden köylülerimizin ailelerine başsağlığı ziyaretinde bulunduk. Biz gittiğimizde olaylar yaşanmış taziye çadırı dağılmıştı. Ben o köyde yaşayan insanlarımıza teşekkür ediyorum.
Kaymakamımıza yapılan harekette o halkın bir dahli yoktur. Dışarıdan getirilen militanlar yapmıştır.
Bu Meclis'in içinde bulunan birisi oradan bize tehdit savuruyor. Bakan gelmesin burası silahlı diyor. Bu bize haksızlıktır. Devlet her yere gider. Kimse haddini bilmeyen bu sözleri bir daha söylemesin.
Hükümetimiz hayatını kaybeden vatandaşlarımızın geride kalan aileleri için gerekeni yapacak. Tazminat dahil herşey için çalışıyoruz. Bir yandan yaralarımızı sararken bir yandan soruşturmayı sürdüreceğiz"