Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven'in sözlerini canlı yayında değerlendirdi.
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, terör sorununun çözümü için çalışmaların devam ettiğini söyledi. Atalay, İmralı'da bulunan Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılmasının gündemde olmadığını belirtti. Atalay ayrıca Suriye Tezkeresi, teröritlerin okulları ateşe vermesine de değindi.
BÜROKRATLAR KENDİ İŞİNİ YAPMALI
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay Diyarbakır Emniyet Müdürü'nün 'Ölen teröriste ağlamıyorsanız insan değilsiniz' sözlerini de değerlendirdi. Atalay; "Diyarbakır Emniyet Müdürü'nün açıklamaları… Bazen işin yöntemi özünün önüne geçer. Bölgeye gönderdiğimiz bürokratlar konusunda hassas davranıyoruz. Vatandaşlarımızın güveni kazanmasını istiyoruz. Bürokrat daha çok uygulamayla meşgul olmalıdır. Bürokratlar, siyasetçi üslubuyla konuşmamalıdır. Siyasetçi kendi işini, bürokrat da kendi işini yapacak."
TERÖR ÖRGÜTÜ TÜRKİYE'NİN BAŞINA BİR BELADIR
Terör örgütünün okulları yakmasına da değinen Atalay; "Terör örgütü okullar olmasın, insanlar cahil kalsın, yatırım yapılmasın diye uğraşıyor. Amaçları, bölgedeki insanları istismar etmek. Okula bomba atmak ne demek? Ne adına olursa olsun bu kötü bir şey. Terör örgütünün ne kadar samimiyetsiz olduğunu gösteriyor. Terör, Türkiye'nin başındaki en büyük beladır. Bunu kökten çözmek için önemli adımlar attık. Siyasi anlamda riskler de aldık. Çalışmalar, görüşmeler başlatıldı. Risk gerekiyorsa yine alırız. O süreç niye kesildi? Bunu daha çok Kürt vatandaşlarımızın bilmesini istiyorum. AK Parti soruna yeni bir bakış içinde, eski yanlışları düzeltme çabası içindedir."
BDP SORUNUN ÇÖZÜLMESİNİ İSTEMİYOR
BDP'nin tutarsız davrandığını söyleyen Atalay sürecin sabote edilmesini şu sözlerle açıkladı; "Silvan'da dinlenen askerlerimize saldırıyor. Aynı gün Demokratik Toplum Kongresi, özerklik bildirisi yayınlıyor. Aynı gün BDP'nin tutarsız açıklamaları... Daha sonra görüşmenin tutanakları yayınlanıyor. Birileri süreci sabote ediyor. Bu şekilde çözüm engellenmek istendi. BDP sanki bu sorunun çözülmesini istemiyor, 'Sorun çözülürse ben yok olurum' anlayışı içindedir. Biz nihai çözüm için her şeyi yaparız, her riski alırız. Bütün enstrümanlar bizim için önemli, hepsini kullanabiliriz. Fayda getirecek bütün enstrümanlar eğer ihtiyaç varsa kullanırız. Görüşme için somut bir şey diyememem ama üzerinde çalışıyoruz. Geçmişi iyi değerlendiriyoruz, geleceğe daha tedbirli bakıyoruz."
ÖCALAN SERBEST BIRAKILACAK MI?
Atalay, Öcalan'ın bırakılmasının söz konusu olup olmadığının sorulması üzerine; "Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılması gündemimizde yok. Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'nden beklentilerimiz var. Hiçbir ülke terör örgütünü koruyamaz, kendi topraklarından çıkartmalıdır. Çok ileri adımlar attık, daha da atacağız. Bu adımları birileri istiyor diye atmadık. Partimizin kuruluş programında hepsi var. Çok mesafe aldık, bunlara devam edeceğiz. Kültürel hak ve demokratik haklar konusunda yasal düzenlemeler üzerinde çalışılıyor."
BOMBALAR İNCELENİYOR
Suriye'den Türkiye'ye düşen top mermileriyle ilgili incelemelerin devam ettiğini belirten Atalay; "İlk günden beri Suriye sınırında çok iyi çalışılıyor, bilgiler değerlendiriliyor. Akçakale'ye gelen top mermileri hangi ülkeden geldi, hangi marka olduğu değerlendiriliyor. Suriye'yle temasın kurulması gündemde değil." şeklinde konuşuyor.
SINIRLARI KAPATMIYORUZ
Sınırların Suriyelilere kapatılmadığını ifade eden Atalay şöyle devam etti; "Suriyeli sığınmacıların her türlü ihtiyacının karşılanması için çalışıyoruz. Sınırlarımızı Suriyeli vatandaşlarına kapatmıyoruz. 25-30 bin civarında pasaportla geçenler de var. Sığınmacı sayısı 100 bine yaklaştı. Tampon bölge konusu, uluslararası camia ile birlikte yürütülebilecek bir çalışmadır. İçişleri Bakanlığı'na bağılı yeni bir entegre sınır yönetimi çalışması sürüyor."
İRAN'DAN YÜKSELEN BİR SES OLMADI
Meclis'ten geçen Suriye Tezkereye de değinen Atalay Iran veAnamuhalefetin tutumunu değerlendirdi. Beşir Atalay şöyle konuştu; "Tezkere çıktıktan sonra İran'dan yükselen bir ses duymadım. Tezkere anayasaya uygun olarak hazırlandı. Muhalefet kendi yanlış tutumunu gerekçelendirme çabasındadır. BDP'yi saymıyorum bile ama ana muhalefet partisinin tezkerede bu tavrı sergilemesi siyasi hayatta hiçbir ülkede olabilecek bir şey değil. Bunlar devam ederse ne yapılacak? Tezkere olmazsa cevap verilmeyecek mi? Ana muhalefet partisi burada büyük bir boşluğa düştü, son zamanlarda bu boşluğu doldurma telaşına girdi."
ERBAŞ VE ERLERİN OY KULLANMASI
Erbaş ve erlerin oy kullanmasını değerlendiren Atalay şunları kaydetti; "Demokrasinin alanı ne kadar genişlerse o kadar iyidir. Erbaş ve erlerin sayısı 500 binin üzerindedir. Kendi komutanları oy kullanıyor, onlar da kullanabilsin. Kampanyalarda sınırlama getirilebilir. Biliyorsunuz, hükümlüler kullanamıyor ama tutuklular kullanabiliyor. Biz bütün vatandaşlarımızın oy kullanmasını istiyoruz. Sonuna kadar bunu olumlu buluyor ve destekliyoruz"