MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Rusya saldırgan, agresif, uzlaşmaz, çatışmacı bir politikanın tarafındadır. Putin ve adamlarının dili sivri ve zehirlidir" dedi.
MHP Lideri Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türk hava sahasını 17 saniye ihlal eden Rus uçağının düşürülmesinden sonra başlayan krizin hem uluslararası dengeleri, hem bölgesel gelişmeleri, hem de enerji trafiğini yeniden şekillendirdiğini söyleyen Bahçeli, "Şurası tartışma götürmeyecek kadar berraktır ki Rusya saldırgan, agresif, uzlaşmaz, çatışmacı bir politikanın tarafındadır. Rus yetkililerden her fırsatta gerilimi artırmaya, komşuluk hukukunu baltalamaya dönük açıklamalar arka arkaya gelmektedir" diye konuştu. "Putin ve adamlarının dili sivri ve zehirlidir" diyen Bahçeli, şöyle devam etti:
"Rus tarafının Türkiye'yi zora sokacak siyasi ve ekonomik yaptırımları devreye almasıyla iki ülke arasında esen soğuk rüzgarların şiddeti daha da artmıştır. Bu yaptırımlar bazı Türk mallarının ithalatı ile Türk iş adamları ve iş gücüne yönelik kısıtlamaları içermektedir. Bunun yanı sıra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Putin'e seslenerek, "Mallarımızı alsan ne olur almasan ne olur, Türkiye bununla yıkılacak ülke değil" sözleri kuru gürültü, sanal meydan okumadır. Putin yönetimi ilişkileri iyice germekte, uçak düşürülme olayının perde gerisinde ABD olduğunu ifşa etmektedir."
"BU "TEZEK YAKALIM" MANASINA GELMEMELİ"
Bahçeli, Türkiye'nin önde gelen doğalgaz tedarikçisinin Rusya olduğunu belirterek, "Eğer doğal gazın akışında bir tıkanıklık ve aksaklık olursa elbette Türk milleti Rusya'ya el avuç açacak kadar küçülmeyecektir. Ancak bu, "tezek yakalım" manasına da gelmemelidir. Erdoğan'ın "Biz hayat boyu doğal gaz kullanmadık, bu millet çileye alışıktır" diklenmesi en başta milletimize bühtan ve haksızlıktır. Evet, doğalgazı hayat boyu kullanmadık, ama doğal olmayan gaza da kimsenin gelmesi mümkün değildir. Düne kadar doğal gazın geldiği şehirleri anlata anlata bitiremeyen, Ayşe bacımızın çektiği sıkıntıları miting malzemesi olarak kullanan ve geçmiş hükümetleri beceriksizlikle suçlayan Erdoğan, şimdi doğalgazı hamaset gazlamasıyla karartmaktadır" ifadelerini kullandı.
BOĞAZDAN FÜZELİ GEÇİŞ
Rusya'nın Ortadoğu'ya daha da yerleşebilmesi için uçak vakasını "sıçrama tahtası" olarak kullandığını söyleyen Bahçeli, "Boğazdan geçen Rus donanmasına ait bir gemiden omuza alınan bir füzenin gösterilmesi Rusya'nın tahriklerine yenilerini ekleyen sorumsuz ve ahlaksız bir teşebbüstür. Buna rağmen, her türlü silaha sahip savaş gemisinin görülmeyip, omuzda gezdirilen füzeye odaklanılması, birden bire gerilimin yükselmesi akıl karı değildir" dedi.
TÜRKİYE'NİN IŞİD'DEN PETROL ALDIĞI İDDİASI
Bahçeli, Türkiye'nin terör örgütü IŞİD'den petrol aldığı iddialarına yönelik ise şunları söyledi:
"Her ne kadar tasvip etmesek de, her ne kadar Cumhurbaşkanlığını tartışmalı bulup şaibeli sicilini bilsek de, Rusya Devlet Başkanı'nın sözlerine bakarak Erdoğan'ı ve ailesini petrol kaçakçısı olarak görmemiz eşyanın tabiatına aykırıdır. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanının bu kadar aşağılanması, terör örgütleriyle ticaret yapar gösterilmesi milli gururumuzu incitmiş, devletimizin saygınlığını gölgelemiştir. Enerji Bakanlığına saray paraşütüyle inen şanslı damat da boş durmamalı, iftira olarak görülen suçlamaları karşı tezlerle çürütmeli, kayınpederini ahlaken yalnız bırakmamalıdır. Erdoğan'ın, Putin'i yalanmak adına IŞİD'le ticaret yapan Rusları açıklaması, bu konuda "elimizde belge var" demesi kof ve basit bir savunma halidir. Cumhurbaşkanı makamını işgal eden şahsın IŞİD'le adının anılması, gayri meşru parasal ilişkilere bir kez daha adının karışması bile Türkiye adına tamiri imkansız bir talihsizliktir. Muhtemelen Rusya paralel yapının eline düşmüş, montaj fotoğraflar kullanılmış, tuzluklar Putin'in aklını çelmiş, yeni bir darbenin şartları oluşturulmuştur. Öyle ya, müfteriler Türkiye'yi kıskanmış, bu yalanı uydurmuşlardır."
"TÜRKİYE'YE YARDIM BAHANESİYLE İNCİRLİK ÜSSÜ'NE ÇÖREKLENDİLER"
NATO Bakanlar Komitesi'nin 1 Aralık toplantısında Rusya'nın Suriye'deki varlığına karşı Türkiye'ye destek olmak için üye ülkelerden savaş uçağı ve gemileri takviye kararı çıktığını hatırlatan Bahçeli, "ABD, Almanya, Fransa, İtalya, İngiltere, İspanya Türkiye'ye yardım bahanesiyle İncirlik Üssü'ne silah, asker ve cephanelik yığmaya başlamışlar, Ortadoğu'ya çöreklenmişlerdir. Görüleceği üzere NATO ülkeleri bölgeye güç kaydırmaktadır. 2. Dünya Savaşı sonrasında devletlerin toprak kazanımı olmayacak ilkesi bozulmaktadır. Rusya'nın müdahalesine kadar Irak ve Suriye'de devlet dışı aktörlerin varlığı, şimdi yerini devletlerin mücadelesine bırakmıştır" dedi.
Bahçeli, sözlerini şöyle tamamladı:
"Dış politikada çok başlılık ve hükümetin atıl kalması çok mahsurludur. Cumhurbaşkanıyla mutat görüşmelerinizde ülke gündemini pek tabiidir ki istişare ediniz, diyeceğim bir şey yoktur. Ancak dış politikanın sadece Erdoğan'ın günübirlik ve polemik üzerine bina edilen sözlerine bırakılması, hükümetin geriye atılması Türkiye'nin ciddi şekilde aleyhinedir. Sayın Başbakan, buna müsaade etmeyiniz, üstlendiğinizin görevin gereğini yapınız, dış politikayı siz yürütünüz, Cumhurbaşkanının anayasal sınırlarında kalmasını ısrarla isteyiniz."