'Ülke çöktü, işsizlik patladı, çalışanlar eziliyor' diyen Bahçeli, Erdoğan için 'Artık kaçacak yeri, anlatacak masalı kalmadı' dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye'nin bir kırılmanın eşiğinde durduğunu ifade ederek, "Huzur, barış ve kardeşlik kalkınma umuduyla yıllardır sabırla beklediğimiz güzel gelişmeler bir türlü gerçekleşmemektedir" dedi.
Bahçeli, MHP'nin başörtüsü konusunda da ilkeli duruşunu sürdürdüğünü belirterek bu konunun çözümü için isteksiz olan hükümeti samimiyet sınavına davet ettiğini söyledi.
MHP BAŞÖRÜTÜSÜNDE İSTEKLİ DAVRANDI
Devlet Bahçeli, Mersin'in Erdemli ilçesinde bu yıl 22'ncisi düzenlenen Türkmen Şöleni'nde yaptığı konuşmada, genel seçimlerde kendilerine verilen destekten memnun olduğunu belirterek, "Ankara'ya gönderdiğiniz kıymetli vekilleriniz sizlere layık olmak için canla başla mücadele ediyorlar. Müsterih olunuz" dedi. Ancak önümüzde yapılacak mahalli idareler seçiminin hızla yaklaştığını anlatan Bahçeli, şöyle konuştu: "Zaten yörenizde bulunan partimize mensup belediye başkanları belediye meclis üyeleri, il genel meclis üyelerinin başarılarını görüyor ve onlarla iftihar ediyorsunuz. Sizlerden yaklaşan bu seçimler öncesinde 22 Temmuz'da verdiğiniz destek, gösterdiğiniz katkıdan çok daha fazlasını vermenizi istiyorum. Sizlerden başta Mersin Büyükşehir Belediyesi ve Erdemli Belediyesi olmak üzere var olan belediyelerimizle birlikte yenilerini de eklemenizi istiyorum. Mersin'de ne kadar belediye varsa hepsini almanızı istiyorum"
Kendisinin de yaşanan ağır ekonomik bunalımı hissettiğini ifade eden Bahçeli, "Bir lokma ekmek için verdiğiniz mücadeleyi görüyorum. Bugün içinde bulunduğunuz sıkıntılar ülkemizi ve vatandaşlarımızı içinden çıkılması zor bir dar boğaza sürüklemektedir. 5,5 yıldır sürdürülmeye çalışılan ekonomi icraatının sonunda, düşürülmeye çalışılan enflasyonda fren tutmamıştır. Zaten sorunlu olan büyümede hızla bir düşüş vardır. İç ve dış borçlar tarihin en yüksek seviyelerindedir" diye konuştu.
Sata sata elde stratejik kamu malı kalmadığını anlatan Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kredi kartı borçları dağ gibi birikmiştir. Karşılıksız çek ve senet miktarı artmaktadır. Borçlarını kapatamayan esnaf perişandır. Tarım çökmüştür. Çitfçi zor durumdadır. Sanayici sıkıntılar içindedir. Üretim de düşmektedir. Yatırım yok, işsizlik büyümektedir. Yoksulluk yaygınlaşmaktadır. Çalışanlar üretenler ezilmektedir. Pazarda filesini dolduramayanlar çığ gibi büyümektedir. Bahçeler bağlar kurumuştur. Geçen yılı borç ve zararla kapatan çiftçi perişandır."
AKP TÜRKİYE'NİN GARANTİSİ DEĞİL
Bu tabloda istikrardan söz edilemeyeceğini söyleyen Bahçeli, şunları söyledi: "Bazılarına göre AKP'siz ülkede zenginleşme olmayacak, demokrasi bulunmayacaktır. Bunlara göre Türkiye'nin sigortası AKP'dir. Milli birliğimizin güvencesi AKP'dir. AKP olmazsa Türkiye bölünecek, AKP olmazsa ülkemiz çökecek. Onlar için varımız yoğumuz ve geleceğimiz, istikrarımız AKP'ye bağlı. Sayın Başbakana bağlıdır. Böyle midir? Tabii ki hayır. Az önce bahsettiğim karanlık Türkiye gerçeğinin istikrar neresindedir ? Bu kargaşanın bu tahribatın neresinde istikrar var ? Erdemli de olmayan istikrar Türkiye'nin hiçbir yerinde de yoktur."
İstikrar aranacaksa bunun başka yerlerde aranması gerektiğini anlatan Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti: "İstikrar yoksullaşmaktadır. 20 milyon kişi yoksuldur ve bu rakam her geçen gün artmaktadır. İstikrar açlıktadır. 1 milyon kişi aç. İşsizlikte de istikrar vardır. Düzenli olarak da büyümektedir. İstikrar yükselmektedir, giderek tırmanmaktadır. Vurgun ve hırsızlıkta da istikrar var. O da hızla yükselmektedir. Bunların istikrardan anladıkları da budur. İstikrarın kaynağı olarak gösterdikleri AKP'nin perişan hali de budur. İş başındaki iktidar durumun farkındadır. Ancak bahanesi kalmamıştır. Kaçar yeri yoktur. Söylenecek sözü anlatacak masalı kalmamıştır."
ONLARI SİZLER TANIYORSUNUZ
22 Temmuz'dan bu yana 10 aya yakın bir süre geçtiğini, bu süre içinde etnik tahriklerin tırmandığını, bölücülük senaryoları ortaya konduğunu ifade eden Bahçeli, şöyle konuştu: "Sosyal bünyemizi tahrip eden sorunlar ağırlaşmıştır. Ekonomik darboğazın ağırlaşan etkileri karanlık günlerin habercisidir. Yaşanan sıkıntılar ve üzerimizdeki tehdit giderek artmaktadır. Türkiye bir kırılmanın eşiğinde durmaktadır. Huzur barış ve kardeşlik kalkınma umuduyla yıllardır sabırla beklediğimiz güzel gelişmeler bir türlü
gerçekleşmemektedir. Yıllarımız heba olmuş. Çektiğimiz sıkıntılar azalacağı yerde artmıştır. Kısır çekişmelerle geçen kayıp yılların aktörlerini artık sizlerde yakından tanıyorsunuz. Hepsini biliyorsunuz. Bir yanda inançlarımız dilinden düşürmeyen, milletimizin duygularını yıllardır istismar eden samimiyetsiz iktidar zihniyeti vardır. Bunların gerçek yüzünü üniversitelerde başörtüsü meselesinde, çözüm için yaptığımız hamleler esnasında görmüş olduk. Hiçbir hazırlıklarının olmadığını yaşayarak öğrendik.
Diğer yandan ise devleti ve laikliği savunma iddiası ile ortaya çıkan kronik gerilim odakları da var. Bunları da artık yakından tanıyoruz. Türkiye'yi yönetmeyle talip olmadan dar bir siyaseti yeterli gören ana muhalefet partisinin milli değerlere olan samimiyetine, Türklüğe hakaretin önünü açan 301. madde tartışmalarınada şahit olduk. Gerilim ve çatışmadan beslenen bu mihraklar 6 yıla yaklaşan bir süredir kavga ede ede ülkemizi uçurumun kenarına getirmişlerdir"
VİCDANEN RAHATIZ
MHP'nin yapılan yanlışlıkları uyardığını, doğruları da desteklediğini belirten Bahçeli, "Biz vicdanen rahatız. Mücadelemizden huzuru kaçanlarda olmuştur. 22 Temmuz seçimlerinde MHP'nin Meclise girmesi zıt kutuplar arasındaki 'al gülüm ver gülüm' senaryosunu bozmuştur. Meclis'teki 10 aylık muhalefet görevinde cumhurbaşkanlığı sürecinin tıkanmasına fırsat vermemiş rejim bunalımını önlenmiştir" ifadelerini kullandı. Konuşmasında başörtüsü meselesine değinen Bahçeln'fclkede zenginleşme olmayacak,i, sözlerine şöyle devam etti: "MHP başörtüsü konusunda ilkeli duruşunu sürdürmüş, çözümü için isteksiz olan hükümeti samimiyet sınavına davet etmiştir. Laik, dindar inançlı, inançsız ayrımına dayalı bir kamplaşma karşısında devlet ile millet arasında sıcaklaşmayı sağlayacak adım atılmıştır."
İKTİDARI ZORLADIK
Yıllardır ihmal edilen sınır ötesi operasyon için iktidarı harekete geçmeye zorladıklarını anlatan Bahçeli, şöyle konuştu: "Meclis'ten çıkan tezkere kararı ile partimiz, iktidarı PKK ile mücadeleye mecbur bırakmıştır. Avrupa dayatması olan azınlık Vakıflar Yasasını meclisten geçmesine karşı durulmuştur. Türk'e hakaretin cezasını düzenleyen 301. maddenin değişmemesi için mücadele verilmiştir. Bölücülüğün önünü açmak isteyen adımlar şiddetle reddedilmiştir. Kuzey Irak ve Kıbrıs'ta çıkarlarımıza karşı olan çabalara Avrupa Birliği'nce milli birliğimizi zedeleyecek dayatmalara ısrarla karşı çıkılmıştır. Ayrıca biz AKP'nin seçim dışı yolla siyasetten men edilmesini doğru ve demokratik bulmuyoruz. Biz bu konuda anayasal çözüm önerdik. Bu konuda terör ve bölücülük haricinde parti kapatmayı önleyen ve siyasetçiye bireysel sorumluluklar getiren bir öneriyi sunarak demokrasi ve çizgisine bağlılığını göstermiştir."
Bahçeli'ye konuşmasının ardından MHP Erdemli İlçe Başkanı Bekir Özsu tarafından 1979 yılında Alparslan Türkeş'inde katıldığı ilk şölenin fotoğrafının bulunduğu bir plaket hediye edildi.