Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Bakanların Almanya programlarının iptal edilmesiyle ilgili, "Kendilerine gelince demokrasi, başkalarına gelince çifte standart, başka bir zihniyete sahip olduklarını gösteriyor ama bundan daha önemlisi aslında bu ülkelerin Türkiye'nin büyümesinden, güçlenmesinden, bölgede lider ülke konumuna gelmesinden rahatsız olduğunu gösteriyor." dedi.
Bakan Akdağ, Ordu Valisi İrfan Balkanlıoğlu'nu ziyaret etti. Burada açıklamalarda bulunan Akdağ, Karadeniz'in orta noktasına yerleşen Ordu'nun sağlık hizmetleri açısından çok önemli mesafe kat ettiğini, yakında inşasına başlayacakları şehir hastanesiyle bütün hizmetlerin taçlanmış olacağını söyledi.
Kendi dönemlerinde başta Ünye ve Fatsa olmak üzere Ordu'da 6 hastane yaptıklarını bildiren Akdağ, sağlıkta personel sayısının 2002'de 3 bin 500 civarında iken şimdi 7 binlere ulaştığını, buna şirketlerde çalışan personelin dahil olmadığını kaydetti.
Şehir hastanelerine değinen Akdağ, "Şehir hastanesi dediğimiz, hizmet alanını daha önce de ifade etmiştim, bugün modern tıbbın geldiği en üstün nitelikli, teknolojik cihazlarla donatacağımız, bina olarak, mimari olarak da hem vatandaşın konforunu hem çalışanların rahatlığı açısından, özellikle tıbbi kaliteyi öne alan bir anlayışla hazırlayacağımız tesisler oluyor. Çok açık söyleyeyim, Avrupa'da şu anda şehir hastaneleri ayarında hastane bulamazsınız." ifadesini kullandı.
Oldukça verimli bir sağlık sistemi oluşturduklarını dile getiren Akdağ, "Bütün bunların üstüne bu sistemi daha kaliteli hale getireceğiz. Bu, büyük milletin hakkıdır. 15 Temmuz'u yaşamış olan ülkemizde milletimize ne yapsak azdır. Zaman zaman ifade ediyorum. Gerçekten 15 Temmuz'da Türkiye'ye, Türkiye Cumhuriyeti'ne, vatanımıza, milletimize, bayrağımıza, devletimize doğrudan doğruya milletin yaptığı hizmet, 14-15 yıldır AK Parti iktidarlarıyla kıyaslansa bizimki o bir gecelik büyük kahramanlığın yanında zayıf kalır. Dolayısıyla büyük Türk milletine ne yapsak azdır." diye konuştu.
- Bakanların Almanya ve Hollanda programlarının iptal edilmesi
Akdağ, bunun için yeni bir sisteme geçmek, yeni bir cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçip koşar adım yürümek istediklerine işaret ederek, şöyle devam etti: Kısa bir süre önce Almanya'nın, peşinden Hollanda'nın referandum mitinginin yapılacağı toplantılardaki konuşmalara müsaade etmemesi, ya da o konuşmaların yapılacağı toplantılara müsaade etmemesi, bir taraftan bu ülkelerin demokrasi diye ağızlarından düşürmedikleri kavramı içselleştiremediğini gösteriyor. Kendilerine gelince demokrasi, başkalarına gelince çifte standart, başka bir zihniyete sahip olduklarını gösteriyor ama bundan daha önemlisi aslında bu ülkelerin Türkiye'nin büyümesinden, güçlenmesinden, bölgede lider ülke konumuna gelmesinden rahatsız olduğunu gösteriyor. İsteyen istediği kadar rahatsız olsun. Türkiye yürüyüşüne devam edecek. İsteyen istediği kadar engellemeye çalışsın, buna güçleri yetmeyecek."
- "Türkiye güçlü bir hükümet sistemine ihtiyaç duymaktadır"
PKK'nın elebaşlarından birisinin video konuşmasının basında yayınlandığını anlatan Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: "Enteresandır, bütün güçleriyle bu referandumun karşısına olduklarını, yani 'hayır' oyu verilmesi gerektiğini ifade ediyor. Bu tabiidir. Çünkü başında söylediler bunu. Eğer halk oylamasında 'evet' çıkar ve yeni cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi kurulursa 'Biz bittik' diyorlar. 'PKK o zaman biter, PKK'nın sonu gelir, PKK diye bir şey kalmaz. O halde biz buna bütün gücümüzle karşı çıkacağız. Bir daha Gezi ruhunu ayağa kaldırmak gerek.' diyorlar. Aslında bizler bu ülkenin vatandaşları olarak söylenenlere bakarak kararımızı verebiliriz. Hele bu tartışmanın içine yalanın dolanın katıldığı bir yerde bu tutuma bakarak hangi doğrulukta hareket etmemiz gerektiğini görebiliriz. Türkiye Cumhuriyeti ileriye gitmek, istikrarlı şekilde istikbale yürümek için güçlü bir hükümet sistemine ihtiyaç duymaktadır. Bütün çabamız da budur."
Türkiye'nin ana damarlarını pırıl pırıl yapacak, nefes borularını açacak bir sistemin peşinde olduklarının altını çizen Akdağ, Türkiye'nin bunu gerçekleştireceğini söyledi.
Bakan Akdağ, "Almanlar bakanlarımızı konuşturmamış. PKK'nın elebaşları bütün güçleriyle karşı çıkacakmış. İstedikleri kadar karşı çıksınlar. Millet 1950'de Demokrat Partinin kuruluşunda nasıl kararın kendisine ait olduğunu açıkça ifade ettiyse millet bütün o hain darbelerden, darbe teşebbüslerinden sonra nasıl dosta düşmana büyük bir millet olduğunu gösterdiyse ben inanıyorum ki bu sefer de milletimiz ferasetini ve basiretini gösterecektir. Şimdiden Cumhuriyetimiz'e, devletimize hayırlı uğurlu olsun."
- Sağlık Bakanı Recep Akdağ, her yıl yüzlerce kişinin birtakım bitkisel karışımları kullandıkları için ağır karaciğer yetmezliği yaşadığını belirterek, bu konunun takipçisi olduklarını söyledi. Akdağ, Ordu Valisi İrfan Balkanlıoğlu'nu ziyaret etti. Burada açıklamalarda bulunan Akdağ, özlenilen en mükemmel sistemi geliştirmek için sağlığın yeni sistemde kendisine çok özel bir yer bulacağını kaydetti.
Türkiye'de sağlık hizmetlerinden memnuniyetin yüzde 39'dan yüzde 75,5'e çıktığını ifade eden Akdağ, hedeflerinin yüzde 80'lere ulaşmak olduğunu vurguladı. Bunun, bütün eksikleri tamamlayarak ve kaliteyi mükemmel hale getirerek olabileceğini belirten Akdağ, "Milletimizin buna layık olduğunu biliyoruz. Başından beri şiarımız millete hizmetkarlıktır. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın millete hizmetkarlığın en büyük şeref olduğunu ifade ettiği belki yüzlerce konuşması var. Biz bununla şeref duyuyoruz." şeklinde konuştu.
Türk milletine ne kadar hizmet edilse az kalacağını dile getiren Akdağ, "Yaptığımız hiçbir şeyi fazladan yapmış, sanki bir lütuf gibi hissetmiyoruz. Yaptıklarımız büyük milletin duruşu, bu büyük milletin asaleti karşısında yetersizdir. Bunun için daha fazlasını yapmaya gayret ediyoruz." dedi.
- "Gripte olağanüstü bir durum yok"
Bakan Akdağ, son dönemde mevsimsel bir grip salgını olup olmadığı yönündeki soruya şu yanıtı verdi:"Mevsimsel grip her sene normal olarak beklediğimiz bir durumdur. Onun için 'mevsimsel grip' diyoruz. Sonbahar aylarında grip vakaları artmaya başlar. İçinde bulunduğumuz aylarda artık yavaşlar ve iyice azalır. Bu, her yıl böyle olur. Bu sene farklı bir durum yok. Biz normalde yaşlı kişilerden, kronik hastalığı, kalp hastalıkları olanlar ve kanserli hastaların durumlarından endişe ederiz. Onun için bu kişilerin grip mevsimi gelmeden aşılanmalarını öneriyoruz. Şu anda olağanüstü bir durum yok. Bazı yıllarda yeni bir grip virüsü ortaya çıkarsa, daha önce toplumun karşılaşmadığı bir virüs, ondan endişe ediyoruz. O zaman çok ciddi tedbirler almak gerekiyor ama içinde bulunduğumuz yıl böyle bir durum yok."
- Sağlık alanında televizyon programlarında yapılan açıklamalar
Televizyon programlarında vatandaşlara sağlık ile ilgili tavsiyelerde bulunulmasıyla ilgili soru üzerine Akdağ, Sağlık Bakanlığı olarak takip ettiklerini ve büyük dikkat gösterdiklerini belirtti. Bilim dışı, insanlara zarar verebilecek yayınlarla mücadele ettiklerini anlatan Akdağ, şunları kaydetti: "Yüzlerce, binlerce suç duyurusunda bulunduk, bulunmaya devam edeceğiz. Birçok internet sitesi kapatıldı. Yurt dışından yayın yapan televizyon kanalları var. Bu mücadeleyi devam ettireceğiz ama burada önemli husus, vatandaşlarımızın da dikkatli olmasıdır. Her duyduğu ile amel edilmez. İnsanlar kendilerine zarar verebilirler. Birtakım bitkisel karışımları kullandıkları için her yıl yüzlerce kişi ağır karaciğer yetmezliğine girmekte, bunların bir kısmı da hayatını kaybetmektedir. Dolayısıyla biz bunun üstünde duruyoruz ve sürekli takipçisiyiz. Vatandaşlarımız da sağdan soldan duyduklarına, birtakım popülist propagandalar yapanların sözlerine kulak vermemelidir."
- Madde bağımlılığı ile mücadele
Madde bağımlılığı ile mücadelede gelinen son noktayı da değerlendiren Akdağ, madde bağımlılığı ile mücadele konusunda koordinatör bakanın Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş olduğunu ifade etti.
Başbakan ve hükümet adına Numan Kurtulmuş'un koordinasyonunda birçok bakanlığın eylem planı çerçevesinde işlerini yaptığının altını çizen Akdağ, bu konuda Sağlık, Milli Eğitim, Aile ve Sosyal Politikalar, İçişleri, Gümrük ve Ticaret bakanlıklarının görevleri bulunduğunu anlattı.
Bu çerçevede ciddi bir mücadele içinde olduklarını vurgulayan Akdağ, "Madde bağımlılığına götüren yolun tabanı, parke taşları sigara kullanımıdır. Madde bağımlılığı olan her 100 kişiden 95'inin daha önce sigara içtiğini biliyoruz. Araştırmalar bunu gösteriyor. Onun için sigara, herkesi değil ama gençlerin bir kısmını madde bağımlılığına götürebilecek bir risktir. Zaten kendisi zararlı. Gençlerimizin sigaraya başlamamaları noktasında onları korumak için elimizden geleni yapmamız gerekiyor. Biz Sağlık Bakanlığı olarak bunu yapıyoruz. Tüm toplumun, özellikle basının buna itina etmesi lazım." diye konuştu.
Akdağ, Ordu'da yapılacak şehir hastanesinin son durumu ile ilgili de şu bilgileri verdi:
Üniversitemizin çok ciddi katkı vermesi ile üniversitemizin sınırları içerisindeki bir araziyi bu işe tahsis etmiş durumdayız. 76 dönümlük bir arazi. Normalde 800 yataklı büyük bir şehir hastanesi için bu büyüklükte bir arazi yeterli değil fakat bu büyüklüğe uygun projeyi geliştiriyoruz. Daha büyük bir arazi bulmak belli ki Ordu'da mümkün olmayacak. Burada bunu özel bir proje ile gerçekleştirmiş olacağız. Ortalama 250 bin metrekare büyüklüğe sahip, kapalı otopark ve her türlü konforuyla hastane inşa edeceğiz. Arsa meselesini hallettik ve fizibilitesini hazırladık. İhalesine birkaç ay içerisinde başlayacağız."
Ziyarette AK Parti Ordu milletvekilleri Oktay Çanak ve Ergün Taşçı ile AK Parti Ordu İl Başkanı Uğur Çelenk de hazır bulundu.