Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, derslik açıığının kapatılması için iki yeni yöntemi uygulamaya koyacaklarını belirterek, bunlardan birinin kiralama diğerinin ise kamu özel ortaklığı olacağını söyledi. Dinçer, büyükşehirlerde okul yapacak arsa sıkıntısı bulunduğunu da dile getirdi.
Okul açılışına katılan Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, kentte çok sayıda dersliğe ihtiyaç olduğunu vurguladı. Dinçer, İstanbul'daki bütün okulların depreme karşı gözden geçirildiğini ve bugüne kadar 153 okulun bütünüyle yeniden yapıldığını söyledi. 509 okulun da güçlendirildiğini dile getiren Dinçer, İstanbul'daki derslik sorununu çözmek için çalışmaların sürdüğünü ve halen 28 okulun yapımının devam ettiğini ifade etti.
YENİ DERSLİK LAZIM
Dinçer, "4 +4 +4 diye isimlendirdiğimiz kanun sebebiyle okulların yeterli olup olmayacağıyla ilgili ciddi bir tartışma gündeme geldi. Bir başka ifade ile 'yeni eğitim yapısı içinde acaba okullarımız ve derslik sayımız bizlerin ihtiyacına cevap verecek mi, ne kadar dersliğe yeniden ihtiyaç olacak?' tartışmaları yapıldı. Dersliğe bizim şimdi de ihtiyacımız vardı. 4 +4+ 4'den sonra başka bir ifadeyle eğitimin 12 yıl zorunlu hale getirilmesinden sonra da yine dersliğe ihtiyacımız olacak. Artık derslik yapma ile ilgili konularda farklı ve çok daha modern yöntemler kullanmaya başlıyoruz" dedi.
KİRALAMA YÖNTEMİ
Dinçer, bugüne kadar derslik açığının kapatılmasında devletin kaynaklarının kullanıldığını ve buna hayırseverler ile belediyelerin de katkılarının bulunduğunu belirterek, "Bütün bunlara rağmen, biz eğitimle ilgili daha fazla kaynağa ihtiyaç duyuyoruz. İki yeni yöntemi uygulamaya koyacağız. Onlardan bir tanesi kiralama yöntemi olacak. Diğeri de kamu özel ortaklığı. İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir, Adana, Mersin gibi büyükşehirlerde okul yapabilmek için arsa sıkıntısı var" diye konuştu.
Dinçer, arsa olduğu yerlerde kamulaştırma bedellerinin çok ağır olduğunu ve bu bedellerin ödenemediği için de okul yapılamadığını ifade ederek, dolayısıyla bu tür yerlerin okula dönüşmesi için kiralama yöntemini kullanacaklarını ve o arsaların sahiplerinin okul yapmaları durumunda bu okulların kiralanacağını belirtti. Diğer bir yöntemin de kamu özel ortaklığı olduğunu anlatan Dinçer, bu sistemle eğitim kampüsleri yapmayı planladıklarını böylece, çok sayıda okulun bir arada yapabileceğini ifade etti.
Dinçer, bu kampüsleri de iş adamlarının ya da müteahhitlerin yapacağını ve onlardan kiralama yoluna gidileceğini belirterek, artık modern dünyanın uyguladığı finansman yöntemlerini eğitimde de uygulayacaklarını, bunun hukuki zeminini de kurguladıklarını ifade etti.
Tüm Türkiye çapında "Okullar Hayat Olsun" projesi başlattıklarını hatırlatan Dinçer, okulları öğretmenlerin ve öğrencilerin kullandığı fiziki mekanlar olmaktan çıkarıp mahallelilerin de hizmetine açtıklarını dile getirdi.