Başbakan Alman Cumhurbaşkanı'na sert çıktı

Başbakan Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck'un ODTÜ'de yaptığı açıklamaları eleştirdi.Erdoğan, "Dün Alman Cumhurbaşkanı gelmiş, benimle konuştuğu şeylerden sonra ODTÜ’ye gidiyor garip garip şeyler konuşuyor.  Bir şey daha söyledim. Ülkemizin içi

Başbakan Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck'un ODTÜ'de yaptığı açıklamaları eleştirdi.

Erdoğan, "Dün Alman Cumhurbaşkanı gelmiş, benimle konuştuğu şeylerden sonra ODTÜ’ye gidiyor garip garip şeyler konuşuyor.  Bir şey daha söyledim. Ülkemizin içişlerine karışılmasına asla tahammül edemeyiz dedik. Onun için devlet adamlığının gereği neyse onu yapmak lazım. Herhalde kendisini hala rahip zannediyor. Bunlar çirkin şeyler. Almanya’da 8 vatandaşımız öldürülüyor bunun hesabını veremeyenler bize akıl vermesinler kendilerine saklasınlar. Türklerin evleri kundaklanıyor bunun hesabını sormayan bize akıl veriyor aklı kendine sakla." dedi.

Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck, "Herhangi bir yerde hukuk devletini ve birçok ülkede denenmiş olan kuvvetler ayrımını kısıtlama eğilimini gördüğüm zaman, bunu özel bir kaygı duyarak izlerim" açıklaması yapmıştı.

Başbakan Erdoğan AK Parti grup toplantısında konuştu. İşte Erdoğan'ın  konuşmasından önemli satır başları;

"İSTİSMAR ARACI OLARAK KULLANILAN HADİSELERİN ORTAYA ÇIKMASI AMACIMIZDIR"

Önemli hadiselerin 10,50,100.yıldönümleri diğerlerinden farklı ele alınır. Birçok hadise sıcaklığını korurken bunların iç yüzleri de objektif olarak ele alınmıyor. Tarih güçlüler tarafından yazılıyor. Tarihimiz ya galipler ya güçlüler tarafından çarpıtılarak yazıldı. Ya da kendi tarihçilerimiz tarafından belli kalıplar içinde çarpıtılarak kayda geçirildi. Zaman yaraların birçoğunu tedavi etti.

50 yıl, 100 yıl içinde tarihin gizli ya da açık hadiseleri insan hafızalarında bir yere oturur. Bizim de millet olarak artık 100. yıldönümlerine ulaştığımız hadiseleri siyasi tartışmalardan uzak ele alma, gerçekleri olduğu gibi ele alma vaktinin geldiğini inanıyorum. Bizim 100 yıl önceki olayları korkularımızdan arınarak ele almamız gerektiğini düşünüyorum. 3 asır önce Osmanlı devleti Karlofça anlaşmasını imzaladı ve ilk kez  toprak kaybetti. Bu tarihten itibaren 223 yıl boyunca kendi dedelerimiz cepheden cepheye koştular. Büyük yenilgiler yaşandı. Büyük göçleri, katliamları yaşadık. Trajedilerle dolu süreç milletimizin hafızasında acı yer edindi ve bir takım korkuların oluşmasına yol açtı. Son 200 yıldır bu topraklarda bölünme ve irtica iki önemli korku oldu. Bazı tarihi hadiselerin 100. yıldönümüne yaklaşırken bu koruları ve korkuların tehdit aracı olarak kullanılmasının üzerine gitmek durumundayız. İstismar aracı olarak kullanılan hadiselerin ortaya çıkması amacımızıdır.

Her meseleyi açık yüreklilikle konuşalım diye defalarca söyledik. Bilim adamlarına, tarihçilere bu işe havale edelim dedik. Tarihle ve tarihin gerçekleri ile yüzleşme bizim, milletimizin yapacağı yüzleşme değildir. Bunu sadece bizim yapmamız yetmez. 100 yıl öncesi korkuları, acıları diri tutan bunları toplumlarını şekillendirmek için kullanan her devlet bunu yapmalı. Yapsınlar diyorum.  Açık açık söylüyorum 100 yaşında, 200 yaşında korkularla yaşayan devlet reforma yapamaz. İstikbalini inşa edemez.  

Biz yıllarıdır devam eden zulmü ve ayrımcılığı sona erdirmenin mücadelesini veriyoruz. Ak Parti olarak 12 yıldır zulmün, korkuların üzerine gidiyoruz. Kürt müsün, Türk müsün, Sünni misin, Alevi misin... Artık korkmayacaksın. Namaz kıldığın için, oruç tuttuğun için, Kuran okuduğun için, başörtüsü için artık başını öne eğmeyeceksin artık korkmayacaksın.Düşünceni iafde etmekten, yaşam tarzını muhafaza etmekten korkmayacaksın.

"ODTÜ'YE GİDİYOR GARİP GARİP ŞEYLER SÖYLÜYOR"

Dün Alman Cumhurbaşkanı gelmiş, benimle konuştuğu şeylerden sonra ODTÜ’ye gidiyor garip garip şeyler konuşuyor. Kendilerine neler öğretildiyse onu ifade ediyor. Bunu bizimle paylaştığın gibi aynen ODTÜ’de yansıtsana. Üzüntü veren ne biliyor musunuz, ODTÜ’de ona ev sahipliği yapanların gerçekleri söylememeleri.

Almanya’da Ali’siz Alevilik denen bir olay var, yani ateist bir anlayışın, Alevilik kisvesi altında, kendilerinin de desteklemiş olduğu bir yapı var, bunu bize yansıtıyorsun. Türkiye’de böyle bir alevi yok dedik. Almanya’daki bir kısım, avuç içi bir grup var, hem destekliyor almanlar, bunu da konuşacağım kendileriyle. Onların diliyle gelip burada konuşuyorlar. Bu yakışmaz. Kendisiyle yaklaşık iki saat baş başa olduk. O yemekte bunları açık açık konuştuk. İşin asıl sahibi biziz. Kendisine somut örnekler verdik. Almanya’da sana anlatılanları gider orada konuşursan, güçlü bir hükümetsiniz neden korkuyorsun, korkumuz yok dedik.

KENDİSİNİ HALA RAHİP ZANNEDİYOR

Bir şey daha söyledim. Ülkemizin içişlerine karışılmasına asla tahammül edemeyiz dedik. Sadece onu kullandı orada, bu içişlerine karışmak gibi anlaşılmasın ama… Biz ama ile çok çektik. Onun için devlet adamlığının gereği neyse onu yapmak lazım. Herhalde kendisini hala rahip zannediyor. Bunlar çirkin şeyler. Bunları bütünüyle anlattık. Azınlıklara karşı davranışlarımızı anlattık. Buna rağmen böyle bir yaklaşım beni üzmüştür. Başkasının özgürlük alanını ihlal etmediğin sürece, bütün özgürlükleri yaşamak herkesin hakkıdır. Bundan kimsenin çekinmesine gerek yok.

Bizi bölünmekle korkutuyorlardı. Özgürlüklerin önüne set çektiler. Biz cesur adımlar attık. Ne oldu Türkiye bölündü mü? Diyarbakır’a giderseniz Kürt meselesi dersiniz Türkiye bölünür diyorlardı ne oldu? Ben 2005’de dedim ne oldu.Türkiye bölünür diye karşı çıktılar. Hangi reform Türkiye’yi böldü. Bir başka korku aracı da irtica korkusuydu. 150 yıldır milletin değerlerine sahip çıkmasına irtica gelir korkusuyla karşı çıktılar. Üniversitelerde başörtüsünü serbest bıraktır irtica mı geldi, Kuran’ı Kerim derslerinin önünü açtık irtica mı geldi? Yaptığımız reformlar ne Türkiye’yi böldü ne geri götürdü. Türkiye daha bir oldu, Türkiye her alanda ileri seviyeleri yakaladı. Uzay çağında başörtüsü mü takılır diyorlardı. Şuanda başörtüsü serbest. Türkiye uzay çağını uzaktan izlemiyor. Uyduları uzaya bu iktidar gönderiyor.  Başörtüsü o uyduların kuyruğuna takılmıyor. Asırlardır bizi korkuttukları meselenin ne kadar basit ve kolay olduğunu gördük.  Yüzyıl öncesine ait korkuların bugün toplumu şekillendirmesine müsaade edemeyiz. Geriye gideriz korkutmaları ile Türkiye’de siyaset baskı altına alınmak istendi. Korkan devlet dünyada iddia sahibi olamaz. Korkuları ile yaşayan toplum reform yapamaz.

"BİZİM YÜZLEŞMEKTEN ÇEKİNDİĞİMİZ BİR HADİSE YOK"

Bizim kadim tarihimizde utanacağız, yüzleşmekten çekineceğimiz hadise bulunmuyor. Her hadise ile yüzleştik. Dersim hadisesi ile yüzleştik Peki ana muhalefetin genel müdür yüzleşti mi? Dersim’in gerçek destekleyicisi onlardır. CHP bunun hesabını veremedi. Faili meçhullerle yüzleştik. Gazi Mahallesi olayları ile yüzleştik. Bizim iktidarımızda olmadı. Korkularla, yasaklarla yüzleştik. Biz üzerimize düşeni yaptık. Yazılamayanların yazılmasını, konuşulamayanların konuşulmasını temin ettik.  Biz korkmayacağız. Biz tarihi farklı yazanlardan, tarihinden utananlardan olmadık ve olmayacağız.

"AYNI CESUR TAVRI BEKLERİZ"

Hiçbir millet tarihinin esiri olamaz. 1914-1922 arasında dedelerimiz onlarca devletle savaş yaptılar. Hemen tüm Arap coğrafyası ile mücadele verdiler. Mustafa Kemal bu devletlerle yeni sayfa açtı.Mustafa Kemal tüm cepheleri görmüştü, yaşanan acılara şahit olmuştu. Ama kin gütmedi. 100 yıl öncenin kini takılıp kalsak bugün bölgemizdeki hiçbir ülke ile iyi ilişkimiz olamaz. Milletlerin psikolojisi asırlık acıların üzerine bina edilemez. Biz tarihimizle yüzleşmeye hazırız. Biz arşivlerimizi açmaya da hazırız. Hıçkırıkları durduralım, gözyaşlarını silelim, taraftar gözlüğü ile değil objektif şekilde gerçekleri ortaya çıkaralım. Biz Türkiye ile buna hazırız. Büyük devletlerin korkusu olmaz bizim de yok. Çok büyük acılar çekmiş millet olarak yeryüzündeki her ferdin acısını anlarız Biz tarihi aydınlatmaya hazırız. Korkmadan,çekinmeden, sıkılı yumruklarla değil tokalaşarak konuşmaya hazırız. Ermenistan devleti, Ermeni diasporası bizim yürekli adımı görür ve aynı cesur tavrı görür ve bekleriz. Biz geçmişin acıları üzerine değil umut üzerine barış dostluk üzerine gelecek inşa etmek istiyoruz. Bir kez daha taziyelerimizi ifade ediyor Rabbim bu tür acılar yaşatmasın diye dua ediyoruz. Biz açıklamamızı yaptık ve açıklamamızdan sonra Ermeni vatandaşlarımızdan tebrikler ziyaretler için randevu talepleri oldu. Bizimle yaşayanlar farkında. Samimi ülkeler olumlu yaklaşımlarını ifade etmeye başladılar.

"CHP BU CESARETİ GÖSTEREMEDİ"

Bu mesajın ardından CHP ve MHP istismar siyasetine başladılar. Türkiye’nin asırlık korkularını istismar konusu yapmak CHP ve MHP’nin merkezinde olmuştur. Biz kararlarımızı istişare ile alırız bu konudaki duruşunuzu biliyoruz. Siz bu adımları atamadınız siz ürkeksiniz, korkasınız, bir şeylere rağmen yaşıyorsunuz. CHP hiçbir plan, proje ortaya koymadan tüm siyasi hayatını bölünme ve irtica korkusu pompalayarak devam ettirdi. CHP kendi kanlı tarihi ile, yasakçı tarihi ile yüzleşme cesareti gösteremedi.

30 Mart’a en zor şartlarda giren parti biziz. 30 Mart’tan tartışmasız başarı ile çıkan parti biziz. Dışarıdan baksalar seçimi Ak Parti kaybetti sanırlar. O kadar rahat o kadar kaygısızlar. Sanki seçimi onlar kazandı. Bu muhalefetin kaygısızlığını anlamak mümkün değil. Muhalefete bakıp rehavet içinde olmayacağız. Böyle rehavet içinde muhalefet oldukça Ak Parti kazanacaktır. Biz oy oranızı arttırmak ülkemize daha çok eser bırakmak için çalışmaya devam edeceğiz.

"KANIM DONARAK SÖYLÜYORUM"

Şimdi de önemli hayati konuyu sizin şahsınızda ekranları başında dünya televizyonları olarak bizi takip edenlere seslenmek istiyorum. Vicdanı sızlayan insan olarak seslenmek istiyorum. İdama karşı çıktığını söyleyen ülkelere, ben insanım diyenlere sesleniyorum. Kardeş ülke Mısır’da 3 Temmuz’da idamla yargılanan insanları kaygıyla takip ediyoruz. 529 kişi hakkında 20 dakikada mahkeme karar vermişti. Maalesef bu kararların ardından yeni 683 kişi hakkında 9 dakikada idam kararı alındı. Dünyanın ilgisizliği bu pervasızca kararlarda teşvik edici yol oynadı. Ak Parti bu konuda konuşunca bunlar Müslüman oldukları için konuşurlar ucuzluğuna gidiyorlar. Bu iş bu kadar kolay değil. Benim için Ukrayna’da öldürülen de Mısır’da öldürülen de aynıdır.

Bizim zulüm kokan Mısır hükümeti ile dost kalmamız mümkün değildir. Kanım donarak söylüyorum. Bugün değilse ne zaman konuşacağız. Eğer Türkiye olarak yalnız kalacağımıza dahi inansak tavrımızı net olarak ortaya koymamız lazım.

İdam edilenler sadece sandıktan çıktılar ve sandıktaki o haklarını korumak istedir. Onların ki özgürlük mücadelesi değil silahla gezenler özgürlük mücadelesi veriyorlar. Böyle anlayış olamaz. Mısır’lı kardeşlerim ümitsiz olmasılar. Sabreden Mısır’da da zafere ulaşacaktır. Mazlumlara selamlarımızı gönderiyorum.

"O AKLI KENDİNE SAKLA"

Almanya’da 8 vatandaşımız öldürülüyor bunun hesabını veremeyenler bize akıl vermesinler kendilerine saklasınlar. Türklerin evleri kundaklanıyor bunun hesabını sormayan bize akıl veriyor aklı kendine sakla.Basın sizde şöyle böyle bizde 15 basın mensubu içeridedir. Bunların tamamı bölücü terör örgütlerinin mensubudur. Kendilerine bunu da söyledim. Ses yok. Bilgilendirmeler farklı. Bir yandan şoke olurken diğer yandan sizde bölücü terör örgütünün binlerce mensubu var ve buna ev sahipliği yapıyorsunuz Bunun için net tavır sergileyemediniz.

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Siyaset Haberleri