Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kahramanmaraş'tan sonra özel 'Dap' uçağıyla Adana'ya geçti.
36'sı son bir yıl içinde Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi'nde hizmete giren tesisler olmak üzere aralarında okulların, hastanelerin de bulunduğu 75 tesisin toplu açılış ve TOKİ'nin Tarımköy Projesi kapsamındaki 113 konutun anahtar teslim töreninin yapılacağı Uğur Mumcu Meydanı'na geçen Erdoğan, yaklaşık 25 bin kişiye hitap etti. Burada, parti adlarını vermeden muhalefeti eleştiren Erdoğan, son günlerde BDP milletvekillerinin ellerine taş alıp polisin üzerine yürümesi, polis müdürü taşlaması olaylarını hatırlatarak, şunları söyledi:
"Seçim sandığı ufukta görününce birileri milleti hatırladılar. Alel acele popülist projeler üretmeye başladılar, birileri de Seçim öncesi gerilimi artırarak, milleti galeyana getirerek oy avcılığı peşine düştüler. İşte doğuda, güneydoğuda görüyorsunuz. 4 yıl beklediler. Şimdi seçime haftalar kala ellerine taş alarak, polisin üzerine yürüyerek, gençleri tahrik ederek Seçim sürecini etkileme gayreti içine girdiler. Ben sizleri ayrım yapmaksızın, Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, arabıyla, romanıyla, yaratılanı yaratandan ötürü seviyorum. 'Sivil itaatsizlik' diyorlar. Allah aşkına bunların neresi sivil. Bugüne kadar hiç kendi iradenizle hareket ettiniz mi? Şiddete 'hayır' derler, şiddet uygularlar, 'demokrasi' derler, Anayasa değişikliğine karşı çıkarlar. 'İnsan hakları' derler, yazarlara, sanatçılara tehdit, baskı uygularlar. 'Barış' derler, çatışmadan gerilimden tahrikten medet umarlar. Sizin nereniz sivil? Mecliste Anayasa oylamalarında kendi iradelerini kullanıp, sandıkta oy dahi veremediler. Özgürce konuşamıyorlar, özgürce hareket yapamıyorlar, talimat almadan adım atamıyorlar, ondan sonra çıkıp 'sivil itaatsizlik' diyorlar. Bunlar sadece Oyun. Bir tarafta normal cuma namazı kılınıyor. Bunlar harmanlama kendilerine göre cuma namazı kılıyorlar. Bu ayrımcılık değil de nedir? Bizim inancımızda bu tür ayrımcılığa yer yok., Bu ayrımcılığa zemin hazırlayanlar asla dikiş tutturamazlar. Çünkü bizim dinimiz birlik dinidir, sevgi dinidir, barış dinidir ve bu dine kimse istismarı sokamaz. Bunlar sadece senaryo. Milletime diyorum ki, gelin 12 Haziran'da artık bu Oyunu bozalım. 12 Haziran'da bu kirli tahrikleri, senaryoları artık tamamen açığa çıkaralım. Doğuda, batıda, en uçlarda siyaset yapıp, etnik kökenler üzerinden siyaset yapıp birbirini besleyen partilere 12 Haziran'da tam bir demokrasi dersi verelim. Türkiye'yi şu 8 yılda bu seviyelere kardeşlik getirdi. Bütün Oyunlara rağmen daha üst seviyelere de kardeşlik taşıyacak. Bu başarıları, sevinçleri, kardeşlik, dayanışma ile paylaştık. El ele verip daha fazlasını da kardeşlikle kazanacağız."
'LİDER HALKINA KULAK TIKARSA ZALİMLEŞİR'
Bölgede çok önemli gelişmeler olduğunu, Libya'da, Bahreyn'de, Yemen'de, en son Suriye'de halkın değişim taleplerini güçlü şekilde dile getirmeye başladığını vurgulayan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Lider halkı için, ülkesi için, ülkesinin ve milletinin geleceği için vardır. Değişimi yönlendirecek olan, milletine istikamet verecek olan liderdir, liderlerdir. Lider değişime direnirse, halkın taleplerine kulak tıkarsa zalimleşir. Lider halkına kulak verir, halkının taleplerini karşılarsa o zaman da tarihte, gönüllerde, dualarla yerini alır. Ortadoğu'daki, Kuzey Afrika'daki liderlere her zaman söylediğimizi, bugün de söylüyorum. Halkınıza silah doğrultmayın, halkınızı anlamaya çalışın, haykırışları bastırmak için değil, dinlemek için çaba gösterin. Statükoyu değil, değişimi tercih edin. Biz dış politikamızı ilkeler üzerinden yürütüyoruz. Biz dünyanın her yerinde, her ülkesinde, her bölgesinde adaletten yanayız, hukuktan, demokrasiden ve haktan yanayız. Biz çıkarlar peşinde değiliz, insanların ölmesi pahasına insanlara zulüm edilmesi, insanların ezilmesi pahasına, 'çıkarlarımız var' diyerek zulme, işkenceye, şiddete, hukuksuzluğa sessiz kalamayız. Biz Ortadoğu'daki, Kuzey Afrika'daki değişimin sancısız ve sorunsuz gerçekleşmesi için adeta çırpınıyoruz. Bir taraftan tüm taraflarla aralıksız temaslarda bulunuyor, bir yandan uluslararası platformlarda barış için çaba harcıyoruz. Türkiye'nin sözünün bugün tüm dünyada ağırlığı var. Türkiye her denklemde yer alıyor. Türkiye çözüm çabalarını, diyalog ve uzlaşma girişimlerini her platformda cesurca dile getiriyor. Sadece 2 hafta içinde Rusya'ya Tataristan Cumhuriyeti'ne, Suudi Arabistan'a gittik. Oralarda temaslarda bulunduk. Yarın sabah Irak'a gidiyoruz. Orada tüm taraflarla görüşeceğiz. Ardından İngiltere'ye gidecek, orada temaslarda bulunacağız. Bu süreçte ABD Başkanı'yla, İngiltere Başbakanı'yla, Hollanda Başbakanı'yla, Suriye Devlet Başkanı'yla, Libya'daki başbakan ve taraflarla sürekli telefon görüşmeleri yaptık. Yani Türkiye bölgede herkesle diyalog halinde, herkesle konuşabiliyor. 8 yılda bir yandan ekonomiyi büyülttük, bir yandan Türkiye'nin itibarını, gücünü. etkinliğini artırdık. Bölgemizde ekonomisi ile demokrasisi ile dış politikası ile daha güçlü bir ülke haline geliyoruz."
12 HAZİRAN'DA USTALIK DEVRİ BAŞLIYOR
Ak Parti iktidarının ilk dönemini 'Çıraklık devri', 2'nci dönemini 'kalfalık devri' olarak nitelendiren Erdoğan, 12 Haziran'ın da ustalık devri olacağını ifade ederek, "Bir muhalefet partisi lideri var. Bu ara iyice dengeleri dağıttı, ileri geri konuşuyor. Diyor ki '8 sene önce mutfakta ne vardı?'. Benim Ayşe ablama, Fatma kardeşime soruyor. 'Bugün eğer daha iyiyseniz gidin Oyunuzu Ak Parti'ye verin' diyor. Ben her zaman bu meydanda söyledim. Eğer 8 yıl önceki asgari ücretle aldığın yumurtadan, sütten, peynirden, ekmekten bugün daha az alıyorsan bize oy verme. Ama daha fazlasını alıyorsan bu beyefendiler bu işi bırakıp gidecek mi? Gidemezler. Niye dürüst değiller, samimi değiller. Biz 2023 vizyonunu ortaya koyduk. Biz 3 Kasım 2002'de dedik ki, 'çıraklık devri başlıyor'. 22 Temmuz'da kalfalık devri, 12 Haziran'da ustalık devri başlayacak. Artık dünyada gündemi belirlenen Türkiye yok, dünyada gündeme ortak olan, gündem belirleyen bir Türkiye var. Bizi takdir etmeye başladılar. Eskiden 'kim ne veriyorsa ben 5 fazlasını veriyorum' diyorlardı. Şimdi de çıkıyorlar, 2023 hedeflerimizi taklit ederek meseleyi sulandırmaya çalışıyorlar. Biz hiçbir zaman ayaklarımızı yerden kesmedik. Hesaplarımızı en ince detaylarına kadar yapıyoruz. Taklitlerinden sakınınız" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, Yunus Emre'nin "Ben gelmedim kavga için, benim işim sevgi için, gönüller dost evi için, gönüller yapmaya geldim" dizelerine de yer verdiği konuşmasında, Türkiye'nin tamamında gönüller yapmak, gönüller kazanmak için 8 yıldır çalıştıklarını söyledi. Seçim zamanı halkın arasına girmediklerini vurgulayan Erdoğan, "8 yıldır Türkiye'yi, soframızdaki ekmeği büyütme mücadelesi veriyoruz. Biz laf üretmiyoruz, hayal ticareti, umut tüccarlığı yapmıyoruz. Biz sandık görünce proje üretenlerden, ufukta Seçim gözükünce milletin içine girenlerden değiliz. 8 yıldır milletin içindeyiz. 8 yıldır hizmet mücadelesindeyiz. Bugün de Adana'ya bir kalemde tam 75 farklı eser ve hizmeti resmi olarak kazandırıyoruz" dedi.
2'NCİ DEVLET ÜNİVERSİTESİ MÜJDESİ
Erdoğan, Adana'ya 2'nci devlet üniversitesi müjdesi de vererek, "Hani Adanalı Karacaoğlan diyor ya. Ak elleri kalem tutar, yazar elif elif diye. İşte biz Adanalı gençlerin eli kalem tutsun, okusun, meslek sahibi olsun diye Adana'da cumhuriyet tarihimizin en büyük yatırımlarını gerçekleştiriyoruz. Bir de müjde veriyorum. Adana'da Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'nin kurulmasıyla ilgili kanun tasarısı 24 Mart'ta komisyondan geçti, genel kurulun gündemine girdi. Fevkalade bir durum olmazsa meclis kapanmadan bunu görüşerek, inşallah meclisten çıkaracak ve böylece Adana'ya ikinci bir devlet üniversitesini kazandıracağız. Şimdiden hayırlı olsun" diye konuştu.
CHP'NİN İŞSİZLİK MİTİNGİNE ELEŞTİRİ
Yine isim vermeden Adana'da 'İşsizlik mitingi' düzenleyen CHP'yi ve bu mitingte konuşan Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Erdoğan, şöyle dedi:
"Birileri geliyor Adana'da işsizliği nasıl istismar ederim, gençlere nasıl umut pazarlarım, oradan nasıl bir rant devşiririm diye Adana'da fırsat kolluyor. Bizim gizlimiz saklımız yok. Ben Adana'da işsizliğin olduğunu biliyorum, ama, bu ülkeye Başbakan olduğum zaman Adana'da bundan daha az değildi işsizlik. Daha fazlaydı, şimdi daha az. Küresel kriz nedeniyle işsizlik tüm Türkiye'de artış gösterdi. 2009'da yüzde 14'e kadar ulaştı ama düşmeye başladı. Dünyada küresel krizin etkileri devam ediyor, işsizlik artıyor, bizde tam tersine işsizlik düşüyor. En son 2010 yılı genelinde işsizliği yüzde 11.9'a kadar çektik. Son geldiğimiz nokta 11.4. Türkiye genelinde işsizlik yüzde 2.1 gerilerken bu bölgede tam yüzde 5.3 geriledi. İnşallah bu düşüş devam edecek ve kriz öncesi oranlara ineceğiz, ardından daha da aşağı çekeceğiz. Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi'nde 2002 sonunda 171 firma faaliyet gösteriyordu, bugün 314 firma oldu. Artış oranı yüzde 84. 2002'de organize sanayide 12 bin kişi çalışıyordu. Şimdi 25 bin kişi çalışıyor. 12 bin nire, 25 bin nire. Artış oranı yüzde 108. Tekstilde sağladığımız teşviklerle Adana yeniden bir tekstil merkezi haline geldi. Adana tüm Akdeniz havzasının en büyük sanayi merkezlerinden biri haline geliyor. Hedef 2023. 2023 itibariyle Türkiye dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olacak. Milli gelirimiz 2 trilyon dolara, ihracat 500 milyar dolara, kişi başına milli gelir 25 bin dolara çıkmış olacak. Çıkıyor bazı aklı evveller 'senin cebine 25 bin dolar giriyor mu?' diyor. Ya bir defa bu herkesin cebine 25 bin dolar girecek anlamında değil ki. Makineden mamul mü çıkarıyorsun herkesin cebine para girecek? Bu mümkün mü kafaları karıştırmak için ne söyleyebiliriz. Bunu çıkarıyorlar, senin cebine 25 bin dolar giriyor, o beyefendiye sormak lazım sen 25 bin lirayla mı idare ediyorsun?"
YARDIM MEKTUBU
Başbakan konuşma yapmak için kürsüye çıkmadan önce, 27 yaşındaki Ebru Köken, kendisine ulaşmak için çabaladı. Eşi tarafından terk edildiğini, 7 yaşındaki kızıyla birlikte ortada kaldığını, kızını okutamadığını söyleyerek Başbakan'a bu konuda yardım amaçlı yazdığı mektubu vermek isteyen, ancak, korumaları aşamayan Köken, bağırmaya başlayınca Erdoğan'ın dikkatini çekti. Erdoğan, yakın korumasını yanına çağırarak, mektubu aldırttı, yazılanları okuduktan sonra konuşmak için kürsüye çıkarken bu kadınla konuştu. Köken'in elini öptüğü Erdoğan, yardım sözü verdi.
SIKI KORUMA
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, kızı Sümeyye Erdoğan'ın eşlik ettiği Başbakan Erdoğan, Adana Havalimanı'ndan geniş güvenlik önlemleri altında tören alanına geçti. Başbakan'ın bindiği otobüs bomba imha uzmanı özel eğitimli detektör köpekler de kullanılarak arandı, miting alanına gelenler ise gazeteciler dahil 4 ayrı noktada arama yapılarak alındı. Sivil Savunma ekipleri de, ellerindeki bir cihazla alanda kimyasal madde araması yaptı. Başbakan, kendisini karşılayanları selamladıktan sonra geçtiği otobüste saçını tarayarak, düzeltti.
Tören alanında rahatsızlanan bir kadına müdahale için sağlık ekiplerini çağıran Erdoğan, konuşmasının ardından sembolik olarak bazı vatandaşlara evlerinin anahtarını dağıttı, ardından toplu açılışı gerçekleştirdi. Erdoğan, tören sonrası DAP uçağıyla İstanbul'a gitmek üzere Adana'dan ayrıldı.
Tören alanını gören bir binada "Sayın başbakanım Almanya'dan geldim, kahve içmeye bekleriz" yazılı afiş dikkat çekti. Büyük vinçler kullanılarak Türk Bayrağı, Atatürk, Başbakan, TOKİ afişleri asıldı. Başbakan'ın gelmesi beklenirken, 3 çocuk için 'kayboldu', 1 çocuk için de 'bulundu' anonsu yapıldı. Başbakan'ın otobüsünün geçeceği yolda, Turizm Otelcilik Uygulama Oteli önünde Büyükşehir Belediyesi ekipleri de son dakika çalışması yaptı. Erdoğan'ın gelmesine yaklaşık 2 saat kala okul önünde asfaltı kalkmış olan yol düzenlenip, yeniden asfaltlandı.