''Tartışmaları ben bile hayretle izliyorum'' diyen Kılıçdaroğlu, hiçbir CHP'linin bu tuzağa düşmemesini istedi.
İşte Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları:
EVDE HAYRETLE İZLİYORUM
Sağ medyaya asla inanmayın. Tutturmuşlar bir ittifak. Ne ittifakı Allah aşkına. Kim yapıyor. Günlerdir tartışılıyor. Ben bile evde hayretle izliyorum. Hiçbir CHP’li bu tuzağa düşmesin.
Tek hedefimiz vardır. İttifaksa biz milletle ittifak yapacağız. Biz, işçisiyle, memuruyla, emeklisiyle, çiftçisiyle ittifak yapacağız. Hep uyarırlar “dikkatli gidin trafik kazası olmasın” diye ama maalesef bu tatilde de 150’ye yakın yurttaşımızı hayatını kaybetti. 600 vatandaşımız yaralandı. tabi bu acı bugünün tablosu değil.
Raporda ne kadar öğretmen ihtiyacı var o yazıyor. Ama kendisinin yönettiği bakanlıkta öğretmen açığını bilmeyen bir bakan yönetebilir mi? En son olarak da Başbakan’ı protesto ettiler diye üniversite öğrencilerine hapis cezası verildi.
Biz öğretmenlerimizi seviyoruz. CHP iktidarından atanamayan ve ikinci bir işte çalışmak zorunda kalan öğretmen kalmayacak. Biraz buruk olsalar da öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü’nü kutluyoruz. CHP iktidarında bütün öğretmenlerimizi baş tacı yapacağız. Bir Milli Eğitim Bakanımız var evlere şenlik.
“AKP’NİN BAŞARISI DERSANELER”
AKP’nin başarılı olduğu bir alan var. Haklarını vermek lazım. O da özel dersane sektörü. Dersanelerin özelliği nedir. Ailelerin cepten para vermesi. Ortalama 1400 lira öğretmen aylığı bunu en az 2000 liraya çıkartacağız. Ek ders ücretini yükselteceğiz. 24 Kasım öğretmenler gününde öğretmenlere 1 maaş ek maaş vereceğiz. Öğretmenlere ücretsiz bilgisayar ve internet vereceğiz. Sözleşmeli öğretmenlerin hepsi kadroya alınacak. TÖBDER’in mallarını derneğe iade edeceğiz.
Bu tabloyu masaya yatırmamız lazım. Uygar ülkelerde de tatiller oluyor. Ama böyle kazalar görmüyoruz. Sayın Başbakan trafik kazalarıyla ilgili komisyonun başkanı ve yasaya göre yılda iki kez toplanması gerekiyor. Ama 8 yıldır bir kez bile toplanmamış. O yasanın gereği yerine getirilmiyorsa görevi ihmal vardır. Bu kadar kazalar oluyor Sayın başbakan bir kez bile merak edip “Şu komisyonu bir toplayalım” dememiş.
Camiler siyaset yapma yerleri midir. İstanbul’da muhteşem bir eserimiz var Süleymaniye Camii. Arefe günü cami kapatılıyor, gazetelere ilanlar veriliyor. Başbakan konuşacak bir de kahvaltı vereceğiz deniyor. Bu yanlış bir olaydır. Bu yanlıştan herkesin dönmesi lazım.
KUTSAL MEKANLARDA SİYASET OLMAZ
Kutsal mekanlar herkes içindir. İnsanların bütün duygulardan arındığı mekanlardır. O mekanlarda siyaset, ticaret olmaz. Bu mekanları siyasete alet edersek Müslümanlığa en büyük kötülüğü yapmış oluruz.
Bunların bir özelliği var. Kendi çıkarları kendi koltukları için istismar etmeyecekleri hiçbir şey yoktur. Size örnek vereceğim. AKP hükümeti eski eserlerin onarımı için karar aldı. Doğru bir karar. Ama bunlar o tarihi mekanlarda bile yolsuzluk yapmaktan kendilerini alamadılar. Elimizde de örnek var. İzmir civarındaki 22 örnekten birini size söyleyeceğim.
237 bin liralık onarımı yandaş bir firma alıyor. 70 bin liralık masraf hiç yapılmadığı halde firmaya ödeme yapılıyor. İzmir Tire Gucur cami onarımı, 68 bin liralık onarım hiç yapılmadığı halde tam para veriliyor. Buna benzer 22 örnek var. Elimizde bütün belgeler var. Bu 22 camideki onarımın toplam bedeli 6 milyon lira. Yapılmayan işlerin bedeli olarak da 3 milyon lira para ödeniyor.
10'A YAKIN DOSYA ELİMİZDE
Ben diyorum ya bunlara güvenmeyin. Vatandaşlar oralarda namaz kılacak. Allah aşkına cami onarımında yolsuzluk yapılır mı? Fatih’te Kaptanı Derya Halil Paşa cami var. Oraya yenide cami yapılacak. Ama orası ibadet alanı olmaktan çıkarılıyor ve düğün salonu ile muhallebici yapılıyor. Bunu CHP yapsa hemen dinsiz derlerdi.
10’a yakın dosya elimizde. Cami yerlerinin imarı değiştiriliyor lüks rezidans alanına dönüştürülüyor. Bunların yüzündeki maskeyi düşüreceğim. Bunlar aşımıza ekmeğimize göz koyanlardır. Biz bütün güzel değerleri savunuyoruz.
“YEMEZLER ONU”
TBMM’de olmadığı halde tam 65 AKP milletvekili oy pusulası gönderdi. Sen hem orada olmayacaksın hem oy kullanacaksın sonra bize Müslümanlık dersi vereceksin. Yemezler onu. Önce ahlak. Millet seni buraya neden gönderdi çalışman için. Önce çalışacaksın ki milletvekili maaşını hak edeceksin. Sadece şimdi mi oldu, hayır. Daha önce de oldu. Beyefendi hacda ama oyu Ankara’da. Bütün vatandaşlara söylüyorum.
Herkese ahlak dersi veren bir Başbakan var. Başbakan bir kere bu konuda konuştu mu? “Arkadaşlar yanlış yapıyorsunuz” dedi mi? Onu sırtını sıvazlıyor. Bunların bir becerisi daha var. Yenilgiyi zafere dönüştürüyorlar. Yalanı gerçek gibi gösteriyorlar. Görevleri muhalefeti eleştirmek olan özel bir medya grubu oluşturdular. Merkez medya üzerinde de büyük baskı kurdular.
Füze kalkanı var ya. Şimdi görüyoruz gazetelerde manşetleri. Türkiye güçlü bir ülkedir. Buna inanıyoruz ama sizin söylemlerinizle olanlar arasında hiçbir ilgi yok. Komşularla sıfır sorun diyordun, şimdi füze kalkanını kuruyorsunuz. Demek ki bir sorun var. Demek ki sen halka doğruları söylemiyorsun. Yeni soğuk savaşın cephesi Türkiye olacak. İlk hedef Türkiye.
Sayın başbakan demiş ki muhalefetin yeterince bilgisi yok. O zaman neden meclisi toplamıyorsun. Ama sanırım onların yeterli bilgisi yok. Onların Irak’ta da yeterli bilgisi yoktu. Orada milyonlarca Müslüman öldürülüp kadınlara tecavüz edilirken Başbakan’ın sesi çıktı mı? İran, Pakistan, Kuzey Kore düşmanımız değil. Bu füze savunma sistemi neden bizim ülkemizde.
“SEVSİNLER SENİN CELALLENMENİ”
Füze savunma sisteminin komutasıyla ilgi sayın başbakanın sözleri var. Bizim topraklarımızdaki sisteminin komutası bizde olmalı dedi. Sevsinler senin celallenmeni
Toplantıya gidildi. Dönüldü baktık ki Başbakan çark etmiş. Komuta NATO’da olmalı diyor.
İNSAN HAKLARI İHLALLERİ
Sayın Cumhurbaşkanı “Türkiye’de demokrasi yükseliyor” dedi. Hukuk ve insan hakları askeri dönemler hariç hiç bu kadar ihlal edilmemişti. Cezaevlerinde kanser olan mahkumlar tutuklular var. Onlar için ne yapılıyor. Tutukluluğun mahkumiyete dönüştüğü bir ülkede demokrasi nasıl yükseliyor?