Başbakan Erdoğan, internete düşen ve Deniz Baykal'la CHP Ankara Milletvekili Nesrin Baytok'a ait olduğu iddia edilen görüntüler için ''Eşlerine ihanet edenleri mağdur olarak görmeyiz'' dedi.
Yunanistan ziyareti
İşbirliği protokolleri yeni dönemin başlangıcı olacaktır. Türkiye ve Yunanistan bir çok alanda örnek bir komşuluk ilişkisi sergileyeceklerdir. Başbakan Papandreu ile birlikte yüksek düzeyli işbirliği konseyinin ilk toplantısında başkanlık yapacağız. Bakanlarımız yılda en az üç kez bir araya gelecek.
Sıfır problem ilkemizin önemli adımlarından biri olan bu ziyaretimizin aynı zamanda Meriç’teki adımlarımızdan da önemi haiz. Doğalgaz konusunda attığımız adım var. Bunun geliştirilmesiyle ilgili adımlar önem arz ediyor.
Ana muhalefet mahkemesi
Bildiğiniz gibi daha taslak ortaya çıkmadan zaten ana muhalefet partisinin Anayasa Mahkemesi’ne gideceğini kendilerinden dinlemiştik. Zaten Anayasa Mahkemesi, ismini de CHP anlayışıyla adeta değişmiş duruma getirildi. Yani öyle bir hale getirildi ki, Ana Muhalefet Mahkemesi haline getirdi CHP orayı. Ne gelirse gelsin hepsini alıp Anayasa Mahkemesi’ne taşıyor. Her kanun, her anayasa değişikliği teklifi oraya götürülmüştür. Onlar Anayasa Mahkemesi’ne götürürler, mahkemede kararını verir.
12 Eylül darbe iması
Burada eğer muhalefetin samimi yaklaşımı olacaksa, milletten çekinmeye gerek yok, biz milletimize götürüyoruz. İstiyoruz ki milletimizle kısa zamanda buluşalım. Tabi enteresan olan şey 12 Eylül’de referandum yapılacak. Gördüğünüz gibi bu kararı da biz almadık yani, yarın kimse bunun altında bir şey aramasın.
YSK'da da Parlamento'nun üzerinde bir güç oluşmaya başladı
Fakat burada ikinci sorunuz önemli. Şu bakımdan; Parlamentonun üzerinde bir güç sürekli olarak yüksek yargı organlarında görüldüğü gibi YSK’da da böyle bir güç adeta oluşmaya başladı.
Bir yıl içerisinde de yeni yapılan değişiklikler uygulamaya konulamaz yaklaşımıyla, bende zorlama bir yorum diye bakıyorum. Ama YSK bu kararı almıştır bizde buna uyacağız.
'Eşlerine ihanet edenler mağdur olamaz'
Ana muhalefetin içinde ne olur ne olmaz o bizi ilgilendirmiyor.
Herhalde MİT’i ana muhalefet lideri yönetiyor. Madem biliyor, belgelerim var diyordu bunları niçin yargıya taşımadı? Sayın Hikmet Sami Türk’ün güzel bir sözü var.
Baştan beri komplo komplo dedi, komplo dediyse bu gizli buluşma iddia ediliyorsa, gerçekten gerçekleştiyse ki, ana muhalefet lideri böyle bir şey yapmadığını söylemiyor, kaldı ki biz bu işin içinde olmayacağımı söyledik. Ama zorla bizi de sokma gayretine girdiler. Bizi de buna bulaştırıyorlar.
Benim en çok üzüldüğüm konu şudur. Türkiye’nin toplumsal ahlak değerleri açısından bir erozyona uğratılma gayreti var. En tehlikeli olan yanı bu. En önemli güç toplumsal ahlakımızdır. Bunun üzerinde spekülasyona girenler var, mağdurlara oynayanlar var. Kusura bakmasınlar bunu kabul etmemiz mümkün değildir.
Eşlerine ihanet edenler, bu toplumda biz mağdur olarak göremeyiz. Hangi tarafta, hangi düşüncede olursa olsun, kim bunu yapıyorsa, bunu nasıl olurda mağduriyet olarak gösterebiliriz"