Başbakan'ın konuşmasından satır başları:
Sevgili kardeşlerim, sizler bu yola çıkarken ortaya koyduğumuz ahdi hiçbir zaman geri koymadınız. Siz gece demediniz gündüz demediniz, Aşık Veysel misali gidiyoruz gündüz gece dediniz ve gidiyoruz gündüz gece.
Sevgili kardeşlerim, biz bir olduk, birlik olduk, birlikte Türkiye olduk. Halkını bütününü kucaklayan tek parti var; AK Parti. Bunu başarabilen tek parti var, zira biz 75 milyonun partisi olarak buradayız. Afyonkarahisar'dan yola çıktığımızda ne dedik, tek millet, tek bayrak, tek vatan dedik ve yola böyle koyulduk. Sevgili kardeşlerim, ama diğerleri bunu diyemiyor, diğerleri 75 milyonun partisi olamıyor, kimisi bir etnik grubun partisi oluyor bir başkası bir başkasının etnik partisi oluyor. Bunlarda ayrımcılık var ama AK Parti'de tam tersine kucaklama var.
Sevgili kardeşlerim bugün aramızda olamayan ama bu kutlu davaya gönlünü, herşeyini veren ahirete intikal etmiş kardeşlerime Allah'tan rahmet diliyorum, inşallah mekanları cennet olsun diyorum. Gençler, yüreğimiz, yüreğiniz; yüreğiniz, yüreğimiz. Onun için güçlüyüz. Kocaeli azmiyle, kararlılığıyla dualarıyla her zaman bizimle oldu. Bizden desteğini esirgemedi. Biz de 9,5 yıl boyunca Kocaeli'nin efendisi değil hizmetkarı olduk ve sizlere hizmet etmeye devam edeceğiz.
Suriye için artık söz bitmiştir. Bu alçakça katliamlar, bu soykırım girişimleri, bu insanlık dışı vahşet, artık gitmekte olan bir rejimin ayak seslerinden başka bir şey değildir.
Sevgili kardeşlerim, dün Suriye'den malesef bir kez daha acı bir haber aldık. Zalim Esed rejimi Hama'da çoğu kadın olmak üzere 270 civarında masum insan bu insanlık dışı saldırıda hayatını kaybetti. Hamalı kardeşlerimizin boğazları kesilerek, camilerde toplu halde infaz edildğini biliyoruz. Bu insanlık dışı vahşet artık bitmekte olan bir rejimin habercisidir. Biz bu sahnenin benzerini Irak'ta Saddam rejiminde, Mısır'da Mübarek rejiminde, Libya'da Kaddafi rejiminde gördük. Bütün diktatörler korkaktır. Bütün diktatörler zalimdir. Bütün diktatörler, ülkelerinin düşmanlarından değil, kendi halklarından çekinirler. İşte Suriye'deki bu dikta rejimi, on yıllar boyunca, işgal altındaki toprakları için tek bir mermi atamadı. İşte Suriye'deki bu dikta rejimi, kendi hava sahasındaki, kendi toprağındaki, kendi karasularındaki silahlı askeri araçlara tek mermi sıkma cesaretini gösteremedi. Bunlar, ancak ve ancak, uluslararası sularda, silahsız uçan uçaklara saldırabilirler. Er ya da geç, bu eli kanlı zalimler gidecek ve Suriye halkı eninde sonunda bunlardan hesabını soracaktır.
Türkiye'nin, uluslararası sularda, silahsız bir uçağına saldırı düzenleniyor; CHP Genel Başkanı, Türkiye'nin, şehit pilotların, bu milletin yanında değil, saldırganların yanında, provokatörlerin yanında yer alıyor. CHP, Mavi Marmara saldırısında da aynı tavrı gösterdi. İsrail'in yanında yer aldı. CHP, ne olursa olsun AK Parti kaybetsin istiyor. AK Parti'ye muhalefet etmek adına Türkiye'yi dışarıda kötülüyorlar.