Bişkek'teki temaslarının son gününde gazetecilere konuyu değerlendiren Erdoğan, KKTC'de Türkiye aleyhine yapılan gösterilerin Güney Kıbrıs ile birlikte organize edilen provokatif eylemler olduğunu söyledi. Eylemlerde atılan Türkiye'ye "Defol" sloganlarından duyduğu rahatsızlığı şu sözlerle dile getirdi:
"Türkiye'ye karşı böyle bir eyleme hakları yoktur. En düşük memurları, 10 bin liraya yakın para alıyor en düşük maaş alan kişi. Benim başbakanlık müsteşarımın aldığı 5 milyar küsür. Beyefendi 10 bin lira alıyor bir de bu eylemi yapıyor utanmadan. Üstelik 13 maaş alıyorlar yılda. 'Türkiye buradan çek git' diyor. Sen kimsin be adam. Şehidim var, gazim var, stratejik olarak ilgiliyim. Kıbrıs'ta Yunanistan'ın ne işi varsa Türkiye'nin Kıbrıs'ta stratejik olarak o işi var."
YÖNETİM DUYARSIZ, ÇAĞIRIP KONUŞACAĞIM
Eylemlere ilişkin KKTC yönetiminin duyarsızlığına tepki gösteren Başbakan, "Cumhurbaşkanı'ndan, Başbakan'a kadar yönetimin tavrını açık ve net koyması lazım." dedi.
Başbakan şöyle devam etti: "Ülkemizden beslenenlerin bu yola girmesi manidardır. Biz destekliyoruz, bunun karşılığının olması gerekmiyor mu? Türkiye aleyhindeki eylemlere zemin hazırlanması kabul edilemez. Şimdi bakıyorum, benden randevu istiyor, çağırıp kendisiyle konuşacağım, soracağız."
KKTC'de bazı sendikaların oluşturduğu Sendikal Platform'un, 28 Ocak'ta ülke genelinde yaptığı genel grev ve ''toplumsal varoluş mitingi''ne sivil toplum örgütleri, siyasi partiler ve Rum kesimi de destek vermişti. ''Ankara ne paranı ne paketini ne de memurunu istemiyoruz!'' pankartının da yer aldığı Türkiye karşıtı bazı pankartların yanı sıra Rum bayrağı dikkat çekmişti.