AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, çıkmış Baykal Efendi bugünlerde bir şeyler söylüyor. (Kendi altına 60 milyon dolara uçak alıyor) diyor. Ey Baykal, sana 5 tane keçi teslim edilse idare edemezsin dedi.
Başbakan Erdoğan, AKP Genel Merkez AR-GE Başkanlığı Siyaset Akademisi'nde, Genel Siyaset dersi kapsamında Deneyim Paylaşımı konusunda konferans verdi. Parti Genel Merkezi'ndeki programda, Siyaset Akademisi öğrencilerine tavsiyelerde bulunan Erdoğan, şöyle konuştu:
Siyasette bu makamların gelip geçici olduğunu, fani olduğunu asla aklınızdan çıkarmayın.
Siyasette makamları millet verir. En önemlisi de emanet olarak verir. 'Ben aldım' demeyeceksin. 'Millet verdi' diyeceksin. Bu milletindir. Yeri zamanı geldiğinde de millet bu emaneti geri alır. Hak onundur. Senin, benim değildir.
Milletin size yükleyeceği emanetin hassasiyetinin ve kutsallığının her an idrakinde olun. Bu emanet sizlerin, bizlerin namusu, şerefimiz kadar kutsaldır. Bu emanete her şart altında sahip çıkmamız lazım. Özellikle, akçeli, parasal konularda hassasiyetimizin çok daha yüksek olması gerekir. Zira hep söyleriz. Tüyü bitmemiş yetimlerin emanetini taşıyoruz arkadaşlar. Hamdolsun eğer bugün tarihinde görmemiş olduğu yatırımları benim ülkem görüyorsa işte bu tür götürücülerin olmayışındandır. Yoksa biz bu tür yatırımları yapamazdık. Hamdolsun katrilyonlarca liralık yatırımlar gerçekleştirdik.
BUNLAR ÇAĞININ ÇOK GERİSİNDE
Ak Parti'nin Türkiye'nin çehresini değiştirdiğini kaydeden Başbakan Erdoğan, Hükümet'in icraatlarından örnekler verdi.
Tek bir kuruşun bile israf edilmesi, amacı dışında kullanılmasına asla rıza ve müsamaha göstermeyeceklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
Örneğin çıkmış Baykal Efendi bugünlerde bir şeyler söylüyor. (Kendi altına 60 milyon dolara uçak alıyor) diyor. Ey Baykal, sana 5 tane keçi teslim edilse idare edemezsin. O kadar. Edemezsin.
Mesele o uçağı almak değil. O uçağı aldıktan sonra nerede kullanacaksın? Bugün sen bilir misin bizim şu ülkemizin adeta bir kasabası durumunda olan ülkeler, onların liderleri uçakla dolaşıyor. Rahmetli Özal, bu uçakları aldığı zaman rahmetli Özal'a bindiren Sayın Demirel, sonra gitti o uçağa bindi. Sen de aynısın. Sen Başbakan olamayacaksın ya bu ülkede, ama olsan herhalde bunları satıp yaya dolaşmayacaksın değil mi? Arabayla veya tarifeliyle gitmeyeceksin. Hangi devirde yaşadığının farkında değil. Bunlar çağının çok gerisinde.
Bunlar 'vakit nakittir' anlayışının çok gerisinde. Biz zamanla yarışıyoruz. Benim bakanlarım zamanla yarışıyor. Her gün uluslar arası toplantılara yetişiyorlar. Eğer siz bir bakanınızı tarifeli uçağa mahkum ederseniz. O bakanınızın gidip gelişi 3 gününüzü alır.
NEYLE GİDECEKTİ KAĞNIYLA MI?
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun son günlerdeki dış temaslarını örnek veren Erdoğan,Benim Dışişleri Bakanım bakıyorsunuz bir gün ABD'de, bir gün Brüksel'de, bir gün Strasburg'da, bir gün Körfez'de, bir gün Pakistan'da, bir gün Afganistan'da... Geliyor, şimdi Irak'ta. Neyle gidecekti kağnıyla mı? Bunların mantığı bu; 'Hala kağnıyla devam edeceğiz.' Sen devam et Baykal, bizim işimiz var. Biz yolumuza devam edeceğiz dedi.
Halkla bir gönül, bir iletişim köprüsünün mutlaka kurulması gereği üzerinde durun Erdoğan, Sizi seçen, sizi belli makamlara getiren, size emanet veren halka karşı tepeden bakma hakkına sahip olamayız. Onlardan tebessümü, onlardan vefayı, cömertliği, ali cenaplığı esirgemeyeceğiz. Yetkinin millette olduğunu unutmayacağız. Milletin iradesine, milletin egemenliğine dönük her türlü girişim karşısında eğilmeden, bükülmeden durmak sizin vazifenizdir, mesuliyetinizdir diye konuştu.
Erdoğan, milletin iradesini hiçe sayan isimlerin bugün hatırlanmadığını dile getirerek, milletin menfaatlerinin her şeyin üzerinde olduğuna vurgu yaptı.
Başbakan Erdoğan, Hz. Ömer ve Yunus Emre'nin yaşadıklarından örnekler vererek devlet yöneticilerinin ve önde gelen insanların halkın sorunlarıyla ilgilenmelerinin ve kendilerinden bir gün hesap sorulacağının bilinmesinin öneminden bahsetti.