CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin olağanüstü kurultayın toplanması yönünde bir kararının olmadığını söyledi.
Deniz Baykal, seçim sonuçlarının ardından Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ve arkadaşlarınca yöneltilen eleştiriler ve parti önünde eylem gerçekleştirileceğinin anımsatılması üzerine şunları söyledi:
"Bunlar siyasi hayatımızda zaman zaman yaşadığımız, belli bir çevrenin siyaset yöntemi olarak bilinen bir yaklaşımı. Bunu hiç uygun görmüyorum.
Demokratik siyasi yaşamın olağan siyasi mücadele yöntemlerinin dışında görüyorum. Bunlarla bir yere varmak mümkün değil. Geçmişte de denendi, başarısızlıkla sonuçlandı. Kamuoyumuz sokak gösterileri gibi hareketleri memnuniyetle karşılamıyor.
Bu bizim sorunumuz değil, güvenlik kuvvetlerimizi ilgilendiriyor. Bizim gözümüzde siyasal bir boyutu yok." CHP lideri Baykal, partisinin olağanüstü kurultay toplamaya yönelik bir kararının bulunmadığını da kaydetti.
Deniz Baykal, eski CHP milletvekili ve Vatan Gazetesi yazarı Zülfü Livaneli'nin geçtiğimiz günlerde gündeme getirdiği iddiaları ilişkin soru üzerine, 3 Kasım seçimlerinin arından AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın milletvekili olmasının yolunu açan anayasa değişikliğine CHP'nin desteğinin bazı çevreler tarafından eleştirildiğini ve bu eleştirinin dile getirildiğini kaydetti.
O dönemde bu konu gündeme geldiğinde Livaneli'nin CHP'nin söz konusu düzenlemeye destek vermesine karşı çıktığını ve bunun yanlış olduğunu savunduğunu ifade eden Baykal, kendisinin ise demokratik bir anlayışın gereği olarak aksi görüşü dile getirdiğini analattı.
Baykal, parlamentoya 360 milletvekili ile giren bir siyasi partinin genel başkanının seçilme hakkının bulunmamasının yanlış olduğunu ve yapılan anayasa değişikliği ile "bir garabetin giderildiğini" belirterek, "CHP, çok iyi bir iş yaptı. Rakiplerimizin hak kısıtlamasını savunarak eşit, demokratik bir yarış olmaz. Zaten herkesin şunu bilmesi gerekir ki, o dönemde anayasa değişikliği AKP'nin oyuyla, 330'un üzerinde bir oyla kabul edilmiş olsaydı, referanduma gidilir ve halk da bu kısıtlamayı kaldırırdı" dedi.
Livaneli'nin aradan 5 yıl geçtikten sonra bir milletvekilinin evindeki yemeği "yemek çeşit sayısını ve terlikle girilmesini" anlatarak bu konuyu gündeme getirmesini yadırgatıcı ve yakışıksız bulduğunu ifade eden Baykal, "Orası bir Müslüman evi. Namaz kılınan yer. Terlikle girilmesini garipsemek çok yadırgatıcı. Her evin kendine göre bir düzeni var. Bir terlik krizi de ortaya çıkmadı hatırladığım kadarıyla" dedi.
Baykal, şunları söyledi:
"Bu bir zirve imiş. Recep Tayyip Erdoğan'ın önünü açalım mı, açmayalım mı tartışması yaşanmış... Gerçeklerle bağdaşan bir tarafı yok. Tamamen bir aile ziyareti yapıldı.
Ortadaki tek gerçek, bu arkadaşımız Erdoğan'a bu haklar verilmesin, biz de verilmeli, demişiz. Doğruyu gerçekleştirdiğimizden eminiz. Temel haklar ve demokrasi pazarlık konusu olmaz. İnsanlara hukuki haklarını vermek için pazarlık yapılmaz"
ERDOĞAN İLE GÖRÜŞME
Erdoğan ile başbakan olmadan önce 22 Şubat 2003 tarihinde yaptıkları görüşmeye ilişkin de bazı iddiaların gündeme getirildiğini anımsatan Baykal, söz konusu anayasa değişikliğinin bu görüşmeden aylarca önce 2002 yılının Aralık ayında gerçekleştirildiğini yineledi.
Erdoğan ile görüşmelerinde ne kendisinin ne de Erdoğan'ın kariyeri ile ilgili hiçbir özel konunun gündeme gelmediğini, bir pazarlığın söz konusu olmadığını kaydeden Baykal, tamamen devleti ilgilendiren, ülke çıkarları ile ilgili yaşamsal konuların ele alındığını söyledi.
Baykal, görüşmeden bir hafta sonra 1 Mart tezkeresinin TBMM genel kurulunda oylandığına da işaret ederek, "Hatırlarsanız ben daha önce o dönemde Türkiye'nin Güneydoğusuna gelecek 65 bin askerin ne zaman çıkacağını sorduğumda 'vallahi ben de bilmiyorum' dediğini anlatıyordum.
Ben bu soruyu Sayın Başbakan'a nerede sordum. O toplantıda ne konuştuğumu çok merak edenlerin dikkatini bu konulara çekmek istiyorum" dedi.
Bazı çevrelerin de Erdoğan ile görüşmesinde YÖK ve üniversite reformu ile ilgili bir pazarlık yapıldığı iddiasını dile getirdiklerini de anlatan Baykal, bunun da kesinlikle doğru olmadığını söyledi.
Baykal, partisinin internet sitesinde Livaneli'nin resminin üzerine çarpı işareti konulmasının eleştirilere yol açtığına dikkat çekilmesi üzerine de gerçekleri çarpıtarak yapılan suçlamalar üzerine siteyi hazırlayanların bu davranışı kınamaya yönelik bir girişimde bulunduğunu, ancak kızgınlıkla ortaya konan bu davranışın doğru olmadığını, daha sonra siteyi hazırlayanların gerekli değişikliği yaptığını söyledi.
Baykal Gizli Görüşmeyi Anlattı
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin olağanüstü kurultayın toplanması yönünde bir kararının olmadığını söyledi.Deniz Baykal, seçim sonuçlarının ardından Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ve arkadaşlarınca yöneltilen eleştiriler ve parti önünde