Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, çözüm sürecinin geleceğine ilişkin, "Bir elinizde silah olacak, diğer elinizle halay çekeceksiniz; böyle bir şey olmaz. Öncelikli olarak bütün silahların gömülmesi, üzerine beton atılması şarttır" dedi.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Kurtulmuş, 25 Ağustos'ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın görevlendirmesiyle 28 Ağustos'ta kurulan geçici Bakanlar Kurulu'nun dördüncü ve son toplantısının gerçekleştirildiğini hatırlatarak, bugünkü Bakanlar Kurulu toplantısında Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun bu Bakanlar Kurulu'nda yer alanlara teşekkür ettiğini ifade etti. Türkiye'nin demokrasisi bakımından bir ilki yaşadığına dikkati çeken Kurtulmuş, hükümetin kurulamaması sonucu Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçici Bakanlar Kurulu'nu görevlendirdiğini ve bunu Türkiye'nin başarılı bir şekilde gerçekleştirdiğini dile getirdi. Kurtulmuş, "Bu anlamda tarihi bir deneyimi hep beraber yaşamış olduk. Bu hükümetin en baş görevi Türkiye'yi seçime götürmekti. Özellikle terörle mücadele konusunda en etkili dönemi yaşadık. Terör örgütlerinin önemli bir kısmını, Türkiye'de eylem yapma kapasitesi olan 3 terör örgütüne taviz vermeden hükümet icraatlarını sürdürdü. Sadece terörle mücadele değil, ekonomi alanında da hükümet üzerine düşen her türlü sorumluluğu yerine getirdi. Bu hükümet gecici bir hükümet olmakla birlikte bu süreci başarılı bir şekilde yürüttü. Türkiye, uluslararası gözlemcilerin de herhangi bir şey söylemediği seçim dönemi geçirdi" ifadelerini kullandı.
Seçim güvenliği konusunda alınan tedbirlere değinen Kurtulmuş, "Güvenlik kuvvetlerimize üstün koordinasyonları dolayısıyla teşekkür etmek boynumuzun borcudur. Hukukun sınırları içinde terörle mücadele gerçekleştirdi. Terör örgütleriyle silahın arasına mesafe koymak değil, aynı zamanda terör örgütü mensupları ile vatandaşlarımızın arasına mesafe koyarak emniyet güçlerimiz görevlerini yaptı" dedi.
Kurtulmuş, "Seçim sonrasında sandıkların açılması, sandıklardaki oyların sayılması konusunda da hemen hemen itirazın en az olduğu seçimlerden birisini Türkiye 1 Kasım'da yaşamıştır. Türkiye siyasi tarihinin en yüksek katılımlı seçimlerinden bir tanesidir. Bu süreçte gösterdiği demokratik olgunluk için bütün seçmenlere teşekkür ediyoruz" diye konuştu.
Seçim sürecinin en önemli sonuçlarından birisinin de TBMM'nin daha önceki seçim sonuçlarına bakıldığında temsil bakımından cumhuriyet tarihinin en yüksek oranlarından birisini yaşadığını anlatan Kurtulmuş, parlamentoya giren 4 siyasi partinin de parlamentoda yer almanın hazzını yaşayacağını ifade etti. Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Geçici hükümet olarak görev yapan Gecici Bakanlar Kurulu ne kadar ağır bir terör baskısı ile Türkiye'nin karşı karşıya kaldığını yaşadık. Terör örgütüne güç veren eller belki şunu istiyorlardı; Türkiye bu terör ortamında kalsın, seçim ertelensin. 1 Kasım seçimlerinin böylesine güzel bir şekilde yapılmış olması, seçim sürecinde herkesin özgür propaganda yaparak, seçim gününde de vatandaşlarımızın özgür şekilde oy vermesi, sonuçları itibarıyla çok yüksek bir temsil ve katılım oranı olmasıyla çok açık demokratik bir seçimin olması, Türkiye için çok önemliydi. Bunları gururla ifade ediyoruz. Zaman içerisinde belki milletçe endişelendiğimiz dönemler oldu. Türkiye bir demokrasi şenliğini geride bırakmış, kimsenin tereddüt etmeyeceği şekilde milli irade sözünü söylemiş, milli irade Türkiye'nin nasıl şekilleneceğini açıkça ortaya koymuştur."
Türkiye'nin seçim ortamına gidiyor olmasına, bu seçim ortamında ağır bir terör saldırısında olmasına rağmen Türkiye'nin devam eden projelerinin yürütüldüğünü anlatan Kurtulmuş, "İstanbul'da 3. köprünün yapımının devam ettirilmesi gerçekten önemlidir. Şu bilinçle hareket edilmiştir; bu hükümet geçici bir Bakanlar Kurul olabilir, bu hükümet görevde kaldığı her saniye içinde milletin anayasal zorunluluk içinde kendisine yüklediği sorumluluğu yerine getirmek zorundadır. Sahadaki uygulamalar kesintisiz, aksamadan sürdürülmüştür. Bu süreç Türkiye için bir ilkti, başarıyla sonuçlandı. Şimdi önümüzde yeni bir dönem var. 1 Kasım sonuçları Türkiye'de milli iradeyi ortaya koydu. Ümit ediyoruz ki herhalde Yüksek Seçim Kurulu'nun takvimine göre ayın 17'sinde TBMM'de yemin töreni başlayacak. Ondan sonraki 5 gün içerisinde TBMM Başkanlık seçimi gerçekleştirilecek. Hemen arkasından da Sayın Başbakan Türkiye'nin 64'üncü hükümetini kurma görevini Sayın Cumhurbaşkanımızdan alarak hükümeti kurma çalışmalarını başlatacaktır" dedi.
ÇÖZÜM SÜRECİ
Kurtulmuş, açıklamaları sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin çözüm sürecine ilişkin sorusuna Kurtulmuş, "Türkiye'de 35 yıldır devam eden, hatta 37 yıldır devam eden terör süreci var. Adına ne dersek diyelim, çözüm süreci başka bir şey, ama bundan sonra milli birlik ve kardeşlik projesi olarak gördüğümüz bu süreç Türkiye için hayati bir dönem taşıyor. Bu 37 yıllık süreçte maalesef 40 binin üzerinde insanımız öldü, Türkiye'de 7 bin insanımız şehit edildi. Ayrıca en az 1,5 trilyon dolar Türkiye'nin ekonomik kaybı oldu. Bütün bunların ortadan kaldırılması ve Türkiye'de toplumun bütün kesimlerinin barış ve kardeşliğe sahip çıkacağı yeni bir düzenin başlaması lazım. Bizim başından beri söylediğimiz şey, terör örgütü ya da terör örgütüne müzahir güçlerin burada ikiyüzlü davranmamaları gerekir. Bir elinizde silah olacak, diğer elinizle halay çekeceksiniz. Böyle bir şey olmaz. Öncelikli olarak bütün silahların gömülmesi, üzerine beton atılması ve bir daha Türkiye'de hiç kimsenin, devletin meşru güçleri dışında hiçbir kimsenin eline silah almaması ilk şarttır. Bu sağlandıktan sonra, terör örgütünün bundan sonra Türkiye'de hareket etmesinin imkanı ortadan kaldırıldıktan sonra, Türkiye'de bütün vatandaşlarımızın sahip çıktığı barış, milli birlik ve kardeşlik süreci bütün yönleriyle ortaya konulacaktır. Bu konuda geçtiğimiz 13 yıldır AK Parti iktidarlarında işin önemli kısmı gerçekleştirilmiştir. Hak ve özgürlüklerin genişletilmesi, vatandaşlarımızın eşit ve özgür yurttaşların saygın bireyler olması konusunda atılması gereken adımların çoğu atılmıştır. Vatandaşlarımızla aramıza terör örgütünün girmesine asla müsaade edilmeyecektir. Türkiye, terörün bütün tehditlerini bertaraf edecek ve Allah'ın izniyle bu topraklarda barış içinde, kardeşlik içinde yaşayabileceğimiz bir düzeni sağlayacaktır" karşılığını verdi.
IŞİD'E KARŞI OPERASYON
Türkiye ve ABD'nin IŞİD'e karşı ortak operasyon yapacağı iddialarının hatırlatılması üzerine Kurtulmuş, Türkiye'nin 20 Temmuz'dan bu yana zor bir süreç yaşadığını anlattı. Kurtulmuş, bütün güvenlik birimleriyle bu sürecin mümkün olduğu kadar etkin bir şekilde geçtiğini ifade etti. Türkiye'nin üzerindeki tehdidin sadece Türkiye'nin kendi sınırları içindeki terör tehdidi olmadığını belirten Kurtulmuş, "Suriye ve hatta Irak'tan kaynaklanan, sınırımızın öte tarafında yönetilemeyen iki ülkeden bahsediyoruz. Özellikle Suriye'de örgütlerin cirit attığı bir coğrafya söz konusudur. Diyebiliriz ki Suriye bir örgütler konfederasyonu haline dönmüştür. IŞİD başta olmak üzere birçok örgüt de Türkiye'yi doğrudan doğruya tehdit altına istemektedirler. Türkiye, IŞİD ve Türkiye'ye tehdit oluşturan bütün terör örgütlerine karşı nasıl kendi sınırlarımız içinde mücadele veriyorsak, sınırlarımız dışında da mücadelede kararlıdır ve hiçbir örgütün Türkiye'ye karşı bir tehdit oluşturmasına müsaade edilmeyecektir. Bu konuda Türkiye üzerine düşen her türlü sorumluluğu yerine getirecektir ve bu örgütlerin Türkiye'ye doğrudan tehdit oluşturmalarını önleyecek girişimlerde bulunacaktır" diye konuştu.
Başka bir gazetecinin, "Yasal olarak yemin edildiği gün geçici hükümetin görevleri sona erecek, bu 5 günlük süreci nasıl geçirmeyi düşünüyorsunuz? Ek bir görevlendirme mi yapılacak?" sorusu üzerine Kurtulmuş, "Bununla ilgili hukuki detaylar çalışılıyor. Yeni bir hükümet kurulana kadar eski hükümet görevde bulunur. Türkiye, hükümetsiz kalmadan bu süreç yönetilir" ifadelerini kullandı.