2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından Meclis Genel Kuruluna sunuldu. Bütçede en büyük pay, yüzde 18.5 ile yine eğitime tahsis edildi.
2015 Merkezi Yönetim Bütçesi ve 2013 Kesin Hesap Kanun Tasarısı ile Sayıştay raporları görüşmeleri, TBMM Genel Kurulu’nda Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in milletvekillerine sunumu ile başladı. Bakan Şimşek, küresel ekonominin hala sorunlarla karşı karşıya kaldığını belirterek, Avro Bölgesi’nin yavaş büyümesinin devam edeceğini ifade etti. Bakan Şimşek, gelişmekte olan ülkelerdeki büyümenin yavaşlamasına işaret ederek, "Jeopolitik gerginliklerin artması küresel ekonomik görünümü aşağı çekmiştir. 2013 yılında hedeflediğimiz gibi yüzde 4 büyüyen Türkiye ekonomisinin 2014 yılında bir miktar yavaşlayarak, yüzde 3,3 büyüyeceğini tahmin ediyoruz. Bugün 3. çeyrek rakamı açıklandı, yüzde 1,7. Yüzde 3,3’lük tahminde yüzde 2,2 büyüme var. Buradaki sapma tarım sektöründen kaynaklanıyor. Orta Vadeli Program’da öngörülen büyüme hedefine yakın bir büyüme öngörüyoruz. Aşağı yönlü revizyon sadece Türkiye’ye özgü bir durum değildir. Uluslararası Para Fonu (IMF) 2014 yılı büyüme tahminlerini hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler için iki kez aşağı yönlü revize etmiştir. Türkiye’nin 2014 yılı büyüme performansı Latin Amerika’daki gelişmekte olan ülkeler için öngörülen yüzde 1,3, gelişmekte olan Avrupa ülkeleri için yüzde 2,5, Çin ve Hindistan hariç gelişmekte olan ülkelerin yüzde 2,7’in üstündedir” dedi.
Bakan Şimşek, bütçede en büyük payın yüzde 18.5 ile yani 87.5 milyarla yine eğitime tahsis edildiğini ekledi.
BÜYÜME ÖNGÖRÜSÜ YÜZDE 4
2015 yılında büyüme rakamını yüzde 4 olarak öngördüklerini açıklayan Şimşek, “Son dönemde petrol fiyatlarındaki düşüşün kalıcı olması büyümeyi yukarı yönlü destekleyecektir. Küresel ekonomi ve bölgesel etkilerden az etkilenmek için biz güçlü mali dengeleri önceliklendirdik. 2015 için de böyle bir çerçeve çizeceğiz. Birçok ülkenin kamu açıklarının ve borç stoklarının yüksek olduğu dönemde güçlü kamu mali dengeleri Türkiye’yi diğer ülkelerden pozitif yönlü olarak ayırmaktadır. Türkiye, küresel kriz dönemi hariç son on yılda Maastricht kriterlerini sağlamıştır. 2002 yılında yüzde 10,8 olan bütçe açığının 2014 yılında yüzde 0,8 olmasını bekliyoruz. Bu oran Maastricht kriterlerinin üçte birinden ve gelişmekte olman ülkelerin ortalamasının yarısından azdır” ifadelerini kullandı.
Bakan Şimşek, Türkiye’nin borç stokunun AB ülkelerinin üçte bir, Maastrricht kriterlerinin ise üçte biri kadar olduğuna dikkat çekerek, “Mali disiplin sayesinde ülkemiz önemli kazanımlar elde etmiştir. 2002 yılında bütçenin yüzde 85,7’si faiz ödemelerine giderken, 2014 yılında bütçenin yüzde 14,3’üne kadar gerilemiştir. 2002 yılında yüzde 62,7 iç borçlanma, 2014 Aralık ayı itibariyle 8,1’e gerilemiştir. Hükümetlerimiz döneminde faiz yükünün azalmasıyla eğitim, alt yapı için kullandık. Vergileri düşürerek özel sektörün istihdamının önünü açtık” şeklinde konuştu.