Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, son günlerde ülke genelinde yaşanan Kobani eylemleriyle ilgili olarak, "Sokak eylemlerini yapanlar, sokakları karıştıranlar, kamu binalarına saldıranlar, toplumsal barışı bozmaya çalışanlar bu yaptıklarıyla aslında söyledikleri şeye zarar vermiş oluyorlar. Herkesin sağduyu içerisinde, vatandaşlarımıza hiçbir zarar vermeden derhal bu eylemlere son vermesi gerekir. Aksi halde asıl iddia ettikleri tezlere yani Kobani'ye zarar vermiş olacaklar" dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Antalya'nın Serik ilçesi Belek Turizm Merkezi'ndeki temaslarının ardından Ankara'ya dönmek üzere Antalya Havalimanı'na geldi. Burada gazetecilerin Kobani olayları ile ilgili sorusunu cevaplayan Bakan Çelik, son günlerde yapılan şiddet eylemlerinin IŞİD'i protesto bahanesiyle yapıldığını hatırlattı.
"KOBANİ'NİN YEGANE DESTEKÇİSİ TÜRKİYE"
Protesto için yapılan bu eylemlerin Kobani'ye bir faydası olmadığını kaydeden Bakan Çelik, "Türkiye'nin sokaklarını karıştırmak, Türkiye'nin içinde istikrarsızlık oluşturma, kamu binalarına, başkonsolosluklara, Kızılay binasına, müzelere, kütüphanelere saldırmak ne Kobani'ye bir fayda sağlar ne de çözüm sürecine bir fayda sağlar. Şimdi iki argüman öne sürüyor bazı siyasiler. Türkiye Kobani'ye destek vermiyor. Şunu herkesin iyi bilmesi gerekir ki, Kobani'nin yegane destekçisi, en büyük destekçisi Türkiye'dir. Türkiye Kobani'ye bir insani mesele olarak bakmaktadır" diye konuştu.
Öteden beri Kobani'ye örgütsel mevzi kazanımı olarak bakanların orayı bir tür örgüt kazanı haline getirip çok temel yanlışlar yaptıklarını anlatan Bakan Çelik, açıklamalarına şöyle devam etti:
"Bunlardan bir tanesi Esad rejimiyle kol kola fiili yönetim oluşturmaya çalıştılar, ikincisi bunun yanında daha büyük bir yanlış yaptılar. Orada bu fiili yönetim oluşturmanın arkasından oradaki Suriye'nin meşru muhalefetine diğer Kürt gruplara karşı olumsuz tavır aldılar. O zaman Türkiye uyarıp 'Eğer siz böyle yaparsanız başkaları da bu yoldan gider ve bu yolun neticesinde fiili yönetim oluştururlar, başkaları da oralarda özerk alanları oluştururlar ve başka terör örgütlerinin de bu yolu izlemesine yol açmış olursunuz' dedi. Ortaya çıkan tablo bu."
"EYLEMLER KOBANİ'YE ZARAR VERİR"
Kobani'de PYD ile IŞİD arasındaki savaşta masum insanların katledildiğini dile getiren Bakan Çelik, şunları kaydetti:
"IŞİD terör örgütü orada masum insanları katlediyor. Şimdi burada Türkiye'nin içinde sokak eylemlerini yapanlar aslında Kobani'ye yegane destek veren Türkiye'nin dikkatini Kobani'den iç meselelere kaydırmak gibi yanlış bir iş yapıyorlar. Böylece Kobani de katliam yapanlara alan açmış oluyorlar. İkinci mesele de şudur, Türkiye'nin kamu binalarına saldırmak, Kızılay, başkonsolosluklarına saldırmak ve arkasında da, ‘Kobani düşerse çözüm süreci de düşer' demek, Türkiye'nin yürüttüğü milli bir süreç olan çözüm sürecine fayda sağlamaz. Tam tersine dışarıdaki bir olaydan yola çıkarak çözüm sürecini sabote etme gibi bir sonuç doğurur. Bu sabotaj faaliyetini yapmak isteyenlere çözüm sürecine karşı olanlara destek vermek anlamına gelir. Dolayısıyla ortada akıl dışı bir tutum var, bu akıl dışı tutum da şu, bu sokak eylemlerini yapanlar, bu şiddet eylemlerine başvuranlar, bu yaptıklarıyla hem Kobani'nin yegane destekçisi olan Türkiye'nin dikkatinin Kobani'den iç meselelere kaymasını sağlayarak, Kobani'nin düşmanlarına destek vermiş oluyorlar. Kendi içinde yürüyen ve bölgede tek başarı hikayesi olan vatandaşlarımız tarafından da olumlu bulunan çözüm süreci ile Kobani ya da başka yerler ile ilişkilendirerek aslında çözüm sürecini öteden beri sabote etmeye çalışanlara koz vermiş oluyorlar."
EYLEMLERE SON VERİN
Herkesi sağduyuya davet eden Bakan Çelik, "Herkesin sağduyulu olması lazım. Sokaklarda bu şiddet eylemlerine son verilmesi lazım. Sokaklardaki şiddet eylemleri Kobani'nin düşmanlarına katkı sağlar. Ayrıca, çözüm sürecine olumsuz bakanlara katkı sağlar" dedi.
Türkiye'nin Kobani'nin yegane destekçisi olduğunu anlatan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çözüm süreci büyük bir iradeyle devam etmektedir. Dolayısıyla sokak eylemlerini yapanlar, sokakları karıştıranlar, kamu binalarına saldıranlar, toplumsal barışı bozmaya çalışanlar bu yaptıklarıyla aslında söyledikleri şeye zarar vermiş oluyor. Herkesin sağduyu içerisinde, vatandaşlarımıza hiçbir zarar vermeden derhal bu eylemlere son vermesi gerekir. Aksi halde asıl iddia ettikleri tezlere yani Kobani'ye zarar vermiş olacaklar. Türkiye'nin oraya verdiği destekten dikkatini iç meseleye kaydırmasına yol açacaklar, ikincisi çözüm sürecine olumsuz bakanlara koz vermiş olacaklar. Türkiye, Kobani halkının yanında olmaya devam edecek, çözüm süreci de devam edecek."