TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışmaları ile ilgili, “Bütün mazeretleri bir tarafa bırakıp, bu saatten itibaren daha yoğun bir çalışma ile milletin ümidini boşa çıkarmamız gerekir. O nedenle yarın saat 13:30’dan itibaren komisyonu tekrar toplantıya çağırıyorum.” dedi.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, liderler turu sonrasında Meclis’te bir basın toplantısı düzenledi. Çiçek, Anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışmaları ile ilgili bazı istatistiki bilgileri de basın mensupları ile paylaştı. Çiçek, “2012 sonuna geldik değil anayasayı metin itabari ile halk oyuna sunmak, sonra partilerimizin görüşlerini alıp anayasa teklifi haline getirmek, Genel Kurul’da konuşmak sonra da kamuoyu onayına sunmak; bunların hiçbirisi mümkün olmadı. Daha ikinci basamakta, yani yazılım kısmında belli bir yerde iş, ‘bu iş olacaktı olmayacaktı’ tarzındaki kamuoyu tartışmalarına sebep oldu.” diye konuştu.
2013 yılı başında genel başkanları ziyaret ettiğini hatırlatan Çiçek, “Bu çalışmalar heba edilmesin, bize biraz daha imkan tanıyın diye kendilerini ziyaret ettik. Onlar da bu imkanı esirgemediler kendilerine teşekkür ediyorum. “ ifadesini kullandı.
Komisyon çalışmaları ile ilgili bazı istatistiki bilgiler de veren Çiçek, “Yaklaşık 451 gündür yazım çalışması ile uğraşıyoruz.
Şimdi kamuoyu soruyor, ‘450 gündür çalışıyorsunuz geldiğiniz nokta ne?’ Bu geçen süre içinde partilerimizden gelen teklifleri müzakere ederek 177 maddenin müzakeresi yapılmıştır. Bu 177 madde üzerinden 450 gündür sürdürülen çalışma sonucunda 183 toplantı yapıldı ve 449 saatte çalışma yapılmıştır. Dolayısı ile bunu eşleştirdiğimizde bir güne bir saat yaklaşık düşüyor. Ayrıca, yine komisyonun aldığı karar ile her siyasi partimizin kendisinin belirlediği çok değerli uzmanlarımı var, danışmanlarımız var. Onlar da alınan karar gereği 21 gün toplantı yapmış birlikte… Dört siyasi partinin danışmanlarının yaptığı toplantı sayısı 21 gün, saat itibari ile de 43 saat 25 dakika bir çalışma yapılmıştır… Gelinen nokta itibari ile 177 maddenin müzakeresi yapıldı. Bu maddelerin içerisinden siyasi partilerimiz 48 madde de görüş birliğine vardılar.” dedi.
ŞERH KONULAN MADDELER
Bunun dışında ayrıntılı bir tabloyu herkesin görmesi gerektiğini kaydeden Çiçek, şöyle devam etti: “Genelde bir kısım açıklamalar üzerinden değerlendirme yapılıyor, konunun bir sebepten bir yerden tıkandığı geri kalan kısımlarda sanki mutabakat varmış gibi yanlış algılamaya meydan vermemek için bu rakamları ayrıntılı olarak vereceğim. İki partinin önerdiği madde sayısı 9. Komisyonda dört parti olduğuna göre ikisi önermiş, iki partinin önerdiği maddeler var, öbür ikisi o öneriye katılmamış. Ne gibi? CHP ile MHP’nin önerdiği madde sayısı 4, CHP –BDP 4, AKP-BDP 1 madde. Üç partinin önerdiği maddeler…
Demek ki dördüncü parti o maddeyi önermemiş. Bunun sayısı da 23’tür… Mesela TBMM’nin seçim dönemi, TBMM’nin bilgi edinme ve denetim yolları ile ilgili madde. Soru, gensoru, güvenoyu, rapor isteme, Meclis soruşturması, daha çok yasama ve yürütme organı ile ilgili Cumhurbaşkanına vekalet, Bakanlar Kurulu, uyuşmazlık mahkemesi gibi 23 madde üç siyasi parti tarafından önerilmiş. Dört partinin üzerinde hiç mutabakatı olmayan maddeler var. Maddeler var ama dört parti de bu konuda mutabık değil.
Bu eğitim öğrenim hakkı, Diyanet İşleri Başkanlığı, başlangıç metni, Cumhuriyetin nitelikleri, devletin bütünlüğü, resmi dili, bayrağı, milli marşı, başkenti, devletin sembolleri, değiştirilemeyecek hükümler, vatandaşlık. Bu sekiz başlıkta dört siyasi partinin hiç mutabakatı yok. Dört partinin şerh koyduğu maddeler var. Şöyle söyleyelim, bir madde üç fıkradan ibaret, öyle kabul edin. Birinci fıkrada mutabakat var, ikinci üçüncü fıkraya geldiğimizde dört partinin şerhleri var… Bunların madde sayısı da 17’dir. Mesela özel hayatın gizliliği gibi, din ve vicdan hürriyeti, düşünce ifade hürriyeti, hak arama hürriyeti gibi, egemenlik, anayasa mahkemesi kararları, başkomutanlık, milli savunma gibi 17 madde de dört partinin de şerhi var. 21 maddede, bir madde içinde iki parti şerh koymuş. Demekki üç fıkralık, iki fıkralık bir madde düşünelim, ikisinin şerhi yok, iki partimiz 21 madde de şerh koymuş. Bunlar vergi yükümlülüğü, kanunların teklif edilmesi, görüşülmesi gibi başlıkları taşıyor… Üç partinin mutabık olduğu maddeler var. Sadece AK Parti’nin şerh koyduğu madde sayısı 19, CHP’nin yok, sadece MHP’nin 4, sadece BDP’nin şerh koyduğu madde sayısı 4.”
“HERKES KIRMIZI ÇİZGİSİNDE ISRAR EDERSE UZLAŞMA OLMAZ.”
Ortada böyle bir tablo olduğunu söyleyen Çiçek, “Yeni bir anayasa yapılacaksa, şerhler başta olmak üzere bu hususların yoğun bir çalışmaya tabi tutulması, herkesin görüşlerini düşüncelerini bir defa daha gözden geçirmesi gerekmektedir. Değilse, herkes kendi şerhinde ısrar ederse, herkes kendi kırmızı çizgisinde ısrar eder, bu olursa olur bu olmazsa olmaz, (hatta bir partimizin üç parti tarafından teklif edilmeyen 19 tane maddesi var) Bunlar olursa olur, olmazsa olmaz denildiği taktirde uzlaşma olmaz. Komisyonun ismi ise uzlaşma komisyonudur.” dedi.
“MASA, ANAYASA’NIN ÖNÜNE GEÇTİĞİ TAKTİRDE MİLLETİN BEKLENTİSİ BU DEĞİLDİR.”
Bu durumu liderler turunda genel başkanlara ifade etmeye çalıştığını aktaran Çiçek, “Önemli bir çalışma yapıyoruz. Bu ayrıntının kamuoyu tarafından bilinmesi lazım ve milletimizin beklediği bir sonucu ortaya koymamız gerekiyor. Burada dikkat etmemiz gereken husus, son zamanlardaki tartışma, masa anayasa meselesi. İşin özüne yoğunlaşarak biz bu süreci başarı ile sonlandırabiliriz. Masa, anayasanın önüne geçtiği taktirde, o zaman milletin beklentisi bu değildir. Bu masa ne maksatla kurulduysa o masadan beklenen çabanın gayretin azami ölçüde gösterilmesi gerekir ki bu masa milletimiz bakımından bir şey ifade etsin. Bu masada Anayasa konu olabilecek her türlü sorunu konuşulacaktır. Kimse şu konuşulsun bu konuşulmasın, demez dememiştir. Sonuçta da bir uzlaşmaya varılarak bir metni ortaya çıkarmak gerekecektir. “ şeklinde konuştu.
“YARIN 13:30’DA KOMİSYONU YENİDEN TOPLANTIYA ÇAĞIRIYORUM.”
Uzlaşma Komisyonu’nun daha yoğun bir şekilde çalışması gerektiğini dile getiren Çiçek, “Eğer bir ciddi sonuca ulaşacaksak, bu işi Türkiye’nin bunca sorunları içinde bir politik tartışmaya meydan vermeden sonlandırmak istiyorsak daha yoğun bir çalışma ihtiyacı içinde olduğumuz ortadadır. 450 günde 149 saat çalışmak, çok tatmin edici bir çalışma değildir. Yani her gün bir saat zaman ayırarak anayasa gibi önemli bir sorunu sonlandıramayız. Milletimizin beklentisine bu manada cevap veremeyiz. Dolayısı ile bütün mazeretleri bir tarafa bırakıp, bu saatten itibaren daha yoğun bir çalışma ile milletin ümidini boşa çıkarmamız gerekir.
O nedenle yarın saat 13:30’dan itibaren komisyonu tekrar toplantıya çağırıyorum. Sayın Genel Başkanlara bir defa daha teşekkür ediyorum, bu yönde çalışmaya destek veriyor. Bu saatten itibaren artık bir defa daha sayın genel başkanlara gidelim, bir onay alamı, bir güç alalım, bir irade beyanı… Su saatten itibaren komisyonun sorumluluğu kat ve kat artmıştır. Çalışma usul ve esaslarına göre komisyona üye arkadaşlarımızın kişisel mazeretleri olabilir ama hiçbir partinin mazereti olamaz. Çünkü komisyonda her parti 3 üye ile temsil ediliyor. Bir tek üyenin bile katılması çalışmaların yapılabilmesi bakımından kafidir. O nedenle yeri geliyorsa cumartesi - pazar da demeden, tatil vesaire yok, herkes kişisel tatil yaparsa kendi içinde münavebe ile bunu yapabilir ama hiçbir şekilde bu komisyon çalışmalarını aksatmamak gerekecektir. Eğer aksatırsak başka türlü mazeretlerin arkasına da sığınamayız.” dedi.
“KOMİSYON ÇALIŞMALARI HEBA EDİLEMEZ.”
Çiçek, Uzlaşma Komisyonu çalışmalarının heba edilmemesi gerektiğini belirterek, “Bugün itibari ile bundan sonra daha yoğun bir çalışma ile bu anayasa çalışmalarını sürdürmemiz gerekecektir.” ifadesini kullandı.
Meclis’in gündemini tamamladıktan sonra tatile gireceğine dikkat çeken Çiçek, “Ama bana göre komisyonun tatil yapması söz konusu olamaz. Zaten dünkü görüşmelerden, bugün yaptığım görüşmeden de çıkan şey odur. Çünkü, belki en büyük tatili böyle bir işi olumlu şekilde başardığımız zaman hak ederiz. Bunun dışında, gündelik tartışmalara yeni bir tartışma daha katmış oluruz.” diye konuştu.