Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Erdoğan cumhurbaşkanı adayı olamaz” açıklamalarına tepki gösterdi.
Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Erdoğan cumhurbaşkanı adayı olamaz” açıklamalarına tepki göstererek, “Gerek ana muhalefet partisinin gerekse Milliyetçi Hareket Partisi’nin liderinin hemen 30 Mart seçimlerinin ardından adaylık konusundaki açıklamalarının talihsiz açıklamalar olduğunu değerlendiriyorum ve sandığın mesajını almadıklarını yine söylüyorum” dedi.
"İNŞALLAH İLK TURDA"
Gazetecilerin sorularını da cevaplandıran İşler, şunları söyledi:
"Seçimlerde almış olduğumuz oyla milletimiz önümüzün açık olduğunu tescil etmiş oldu. AK Parti’nin gösterdiği aday ilk turda büyük bir oyla cumhurbaşkanı seçimini kazanacak. 30 Mart seçim sonuçlarının sadece AK Parti olarak değil tüm siyasilerce doğru okunması gerektiğini düşünüyorum. Milletimiz bağrından kopan, kendi diliyle konuşan, kendi hissiyatını paylaşan ’Recep Tayyip Erdoğan’ı yedirtmedik, bundan sonrada yedirtmeyeceğiz’ mesajını güçlü bir şekilde verdi. İkinci mesaj ise 3 Kasım 2002’de başlayan yeni Türkiye inşallah güçlü bir şekilde devam kararı oldu. Üçüncüsü de 17 Aralık’la başlayan süreçte Türkiye Cumhuriyeti’nin bu paralel örgüte ve kurda, kuşa yem edilmeyeceği güçlü bir şekilde gösterildi.
Fakat muhalefet partilerinin seçim sonrası yaptıkları açıklamalara baktığımız zaman yine 30 Mart’ta sandıkta verilen mesajı halktan almadıklarını, anlamadıklarını görüyoruz. Gerek ana muhalefet partisinin gerekse Milliyetçi Hareket Partisi’nin liderinin hemen 30 Mart seçimlerinin ardından adaylık konusundaki açıklamalarının talihsiz açıklamalar olduğunu değerlendiriyorum ve sandığın mesajını almadıklarını yine söylüyorum. Aslında sandıkta güçlü bir şekilde Sayın Başbakanımız arzu ederse, isterse, aday olursa millet onun Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda önünü son derece sonuna kadar açmıştır. Bu şekilde bu mesajı almaktan fayda görüyorum.
Aslında sadece cumhuriyet tarihinde değil belki Türk tarihinde ilk defa doğrudan halkın seçeceği bir cumhurbaşkanlığı seçimi olacak. Seçilecek cumhurbaşkanı da Türk tarihine yazılmış olacak. Bu bakımdan seçimler ayrı bir öneme sahip. Cumhuriyet tarihine baktığınız zaman cumhurbaşkanı hep parlamento tarafından seçildi. O zaman bazı dayatmalar söz konusu olabiliyordu. Şimdi millet kararını verecek. Millet de 30 Mart seçimleriyle artık cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hangi tabloyu görmek istiyorsa onun mesajını dolaylı bir şekilde vermiş oldu. AK Parti olarak adayımızı belirledikten sonra inşallah ilk turda cumhurbaşkanını seçmiş olacağız.”
"EN ÇOK ONA YAKIŞIR"
Başbakan Erdoğan’ın arzu edip aday olursa milletin onun Cumhurbaşkanlığı konusunda önünü sonuna kadar açtığını belirten İşler, “Bu şekilde mesajı almakta fayda olduğunu görüyorum. Eğer Başbakanımız gerekli istişareler sonunda kararı cumhurbaşkanlığı yönünde olursa, benim şahsi kanaatim ilk turda çok güçlü bir şekilde seçimi kazanacak. Yeni Türkiye’nin mimarı olarak halkın seçeceği ilk cumhurbaşkanlığının en çok Başbakanımıza yakışacağını düşünüyorum. Onun kararını vermesini bekliyoruz. Kararı verdikten sonra milletimiz gereğini yerine getirecektir diye düşünüyorum.
Fakat muhalefet partilerinin seçim sonrası yaptıkları açıklamalara baktığımız zaman yine 30 Mart’ta sandıkta verilen mesajı halktan almadıklarını, anlamadıklarını görüyoruz. Gerek ana muhalefet partisinin gerekse Milliyetçi Hareket Partisi’nin liderinin hemen 30 Mart seçimlerinin ardından adaylık konusundaki açıklamalarının talihsiz açıklamalar olduğunu değerlendiriyorum ve sandığın mesajını almadıklarını yine söylüyorum. Aslında sandıkta güçlü bir şekilde Sayın Başbakanımız arzu ederse, isterse, aday olursa millet onun cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda önünü son derece sonuna kadar açmıştır. Bu şekilde bu mesajı almaktan fayda görüyorum” ifadelerini kullandı.
3 DÖNEM KURALI
3 dönem konusuyla ilgili ise İşler, şu değerlendirmelerde bulundu:
“ Üç dönem konusu değiştirilmez kural değil, onun bilinmesinde fayda var. Eğer şartlar gerektirirse elbette değiştirilebilir. Bu AK Parti’nin kurulurken tüzüğüne koyduğu bir madde. Konulmuş ilkelerden taviz verilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Şuan o şartın kaldırılmasını gerektirecek bir ortam olduğunu düşünmüyorum. Böyle bir durum olursa da partinin yetkili organları bunun kararını verecektir. Bu AK Parti’nin kuruluşunda tüzüğünde koymuş olduğu bir madde ama benim şahsi kanaatim zaten Sayın Başbakan da kendisi de açıkladı kendisinin bu kurala bağlı kalacağını ifade etti. Ben de AK Parti olarak biz ilke partisiyiz bu konulmuş ilkelerden taviz verilmemesi gerektiğini düşünüyorum.”