CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, "Türkiye Cumhuriyeti'nin çıkarları doğrultusunda terör örgütü IŞİD'e karşı içeride ve dışarıda verilecek mücadelede CHP olarak hükümete her türlü siyasi desteği vermeye hazır olduğumuzu bir kez daha ifade ediyoruz" dedi.
CHP MYK Toplantısı Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında devam ederken, Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç bir basın toplantısı düzenledi. IŞİD tarafından Musul Başkonsolosluğu işgal edilerek rehin alınan 49 kişinin 101 günlük esaretinin sona ermesinden dolayı büyük mutluluk yaşadıklarını belirten Koç, "Türkiye Cumhuriyeti'ni küçük düşüren ve milletimizin onurunu kıran bu tür bir olayın yaşanmaması için CHP'nin bu konudaki görüş ve tutumunu belirtmek istiyorum. CHP olarak açıkça ifade ediyoruz ki; IŞİD dört dörtlük bir terör örgütüdür. Bir terör örgütünün isminin içinde İslam kelimesinin geçiyor olması en başta dinimiz İslam'a ve Müslümanlara karşı yapılmış en büyük hakarettir. İslam'ın tüm kutsallarına savaş açan Hazreti Peygamberin emaneti olan camileri, türbeleri yakıp yıkan, İslam estetiğine ve insanın ürettiği yüce duygu ve değerlere savaş ilan etmiş bu vahşi terör örgütüne karşı mücadele etmek en başta İslam dünyasının görevidir. IŞİD'in bir terör örgütü olduğunu ifade etmekten çekinmek, terörden dolayı çok ağır bedeller ödemiş Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni dünya kamuoyu önünde zan altında bırakmak demektir. IŞİD'i terör örgütü listesine aldık demek yetmez. AK Parti hükümeti IŞİD'in bir terör örgütü olduğunu derhal bütün dünya kamuoyuna ilan etmek zorundadır. Türkiye, bugüne kadar çekindiği ve söyleyemediği IŞİD'e bir terör örgütüdür diyebilecek midir, diyemeyecek midir?" şeklinde konuştu.
101 GÜNÜ YOK SAYMANIN ÜLKEMİZİN ÇIKARLARINA BİR FAYDASI YOKTUR"
Tüm dünyanın gözünün Türkiye'nin üzerine çevrildiğini belirten Koç, şunları kaydetti:
"Devletimiz, uluslararası hukuka göre Türk vatanının bir parçası sayılan Türkiye Cumhuriyeti Musul Konsolosluğu'nu işgal etme cüretini göstererek, 49 insanımıza 101 gündür eziyet eden bu kanlı terör örgütüne haddini bildirmek zorundadır. Aksi takdirde Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin caydırıcılığını sorgulatan bu itibar kaybı asla telafi edilemeyecek, ülkemizin ve vatandaşlarımızın güvenliğini tehdit eden yeni cüretkar adımlara zemin oluşturacaktır. 49 insanımızın iki otobüse doldurarak Telafer ve ve Rakka üzerinden Akçakale Sınır Kapısı'na kadar bizzat IŞİD militanları tarafından getirilerek teslim edilmesinden önceki 101 günü yok saymanın ülkemizin çıkarlarına bir faydası yoktur. Musul Konsolosluğu'nun muhatabı olduğu risk ve tehdit açık istihbarat kaynaklarında bile gün gibi aşikarken, 46 yurttaşımızı ay yıldızlı bayrağımızın altında rehin verdiren basiretsizliğin sebebi mutlaka ortaya çıkarılmalıdır."
"KONSOLOSLUĞUMUZA 'TAHLİYE ETMEYİN' TALİMATI VEREN SİYASİ SORUMLU KİMDİR?"
"Konsolosluğumuza 'tahliye etmeyin' talimatı veren siyasi sorumlu kimdir?" diyen Koç, "Zira bu müessif olay bir tehdit değerlendirmesi hatası sonucu meydana gelmişse bu değerlendirme hatasının Cumhuriyet tarihi boyunca bir ilk olduğu bilinmelidir. Yapılan bu hata AK Parti hükümetini IŞİD'in elinde oyuncak yapan, devletimizin itibarını zedeleyerek caydırıcılığını sorgulatan büyük bir güvenlik açığına sebep olmuştur. Tekrar ediyorum Türkiye Cumhuriyeti'ni zaaf içinde gösteren, milletimizin onurunu kıran bu olayda başkonsolosumuza talimat vererek bu utanç verici süreci başlatan siyasi sorumlular mutlaka ortaya çıkarılmalıdır. Aksi takdirde Türkiye Cumhuriyeti'nin mevcut güvenlik açığı her türlü cüretkar girişimin iştahını artırmaya devam edecektir. Türkiye Cumhuriyeti'nin çıkarları doğrultusunda terör örgütü IŞİD'e karşı içerde ve dışarıda verilecek mücadelede CHP olarak hükümete her türlü siyasi desteği vermeye hazır olduğumuzu bir kez daha ifade ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Koç, bir gazetecinin Türkiye'de var olan bazı IŞİD militanlarının pazarlıkla değiş tokuşta kullanıldığı iddialarının sorulması üzerine, "Sayın Cumhurbaşkanı anayasamıza göre sorumsuz bin insandır. Sorumsuz bir insanla siyaseten muhatap olmak istemiyoruz. Bizim siyasi muhatabımız hükümettir, Sayın Davutoğlu'dur" diye konuştu.
Kobani'de çatışma ortamı olduğu hatırlatılarak, tampon bölge oluşturulmasıyla ilgili soruya Koç, "Kobani ile ilgili, serbest bölgeyle ilgili açıklamalar, Ekim ayı başında Irak ve Suriye ile ilgili tezkerelerin anladığım kadarıyla eski muhtevalarının dışında bir içerikle TBMM'ye gelmesi söz konusudur. O çerçevede tezkerenin içeriği belli olduktan sonra daha kapsamlı bir yanıt verme imkanı olacaktır. Tezkerenin içeriğini görmek gerekiyor" karşılığını verdi.