CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, "Dünkü oylamada AK Parti sıralarından ’Niçin el kaldırmıyorsunuz’ söylemlerinden sonra el kaldırmasını da Oktay Vural’ın kamuoyuna anlatmasını isterim. AK Parti’ye bağlı olarak nasıl oy kullandıklarını hepimiz gördük" dedi.
Gök, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında dün terör gündemiyle olağanüstü toplanan TBMM Genel Kurulu’ndaki oylamaya ilişkin açıklama yaptı. TBMM’deki yapılan oylamada 4 partiyi ortak deklarasyona davet eden iktidar partisinin ibret verici olduğunu görüldüğünü vurgulayan Gök, "Halbuki onlar da buna 4 elle sarılmalı, ’doğrusu buydu’ demeliydiler. CHP bu komisyonu önerirken CHP komisyon üyeleri oluştursun diye önermiyor. Bütün partilerin sayısal oranlarda temsil edileceği komisyonda her siyasi parti görüşü temsil edilecek. En azından Türkiye böyle bir komisyonun duyulduğu andan itibaren bir güven ortamına ulaşacaktı. ’Siyasi partiler fikir ayrılığına düşebilirler ama terör konusunda birleşiyorlar ve terörizme prim vermeyecek anlayışta birleşiyorlar’ anlayışı çıkabilirdi. Maalesef bu engellenmiştir" ifadelerini kullandı.
"DÜN MHP SİYASETEN İSTİFA ETMİŞTİR"
Gök, esas şaşırtıcı olan durumun MHP’nin tavrı olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Nereden gelirse gelsin bütün terör olayları araştırılsın. Suruç patlamanın IŞİD’in terörü de araştırılsın, askerlerimiz ve polislerimizin şehit edildiği terör olayları da araştırılsın. PKK terörü de araştırılsın’ diye verdiğimiz önergeye MHP’nin niçin ret oyu verdiğinin anlaşılması mümkün değildir. Dün MHP siyaseten istifa etmiştir. Oylama sırasındaki ikircikli tavırları mahcup, çekingen tavırları, oy verseler mi vermeseler kimsenin başta anlayamadığı sonradan AKP sıralarından ’kendilerine niye vermiyorsunuz’ çıkışı üzerine grup başkanvekilinin lütfen el kaldırması üzerine MHP’yi üyelerin oy vermesiyle kullandıkları oy tam bir aczin ifadesidir. MHP’nin siyasetinin iflas ettiğinin bir göstergesidir. MHP’nin bu önergeyi daha anlamadığı bellidir. Bu önergede PKK terörü de vardır. MHP verdiği ret oyu ile PKK terörünün araştırılmasını engellemiştir. Dilinden PKK’yı düşürmeyen MHP’nin PKK terörünün de araştırılmasını içeren araştırma önergemize niçin ret oyu verdiğini kamuoyu net bir şekilde bilmek istemektedir. Niçin verdiler ret oyu? PKK’ya karşı iseler niçin verdiler ret oyu? Biz MHP’yi anlayamıyoruz ve tanıyamıyoruz."
CHP’nin 14 ilkesinin olduğu gibi ortada durduğuna dikkat çeken Levent Gök, "CHP’nin bugün bir takım basın organlarında yer alan ifadesinde 14 ilkenin ışığında Türkiye’nin 5 önemli meselesinin acilen çözümlenmesini öneren görüşü yanlış yorumlanmıştır. Bazı yayın organlarında CHP’nin eğitim, dış politika, Kürt sorunu, yeni anayasa ve ekonomiyi öne çıkaracağı belirtilmiştir. CHP’nin 14 ilkesinin ışığı altında bu 5 ana şartımız değerlendirilecektir. Onların içerisinde 14 ilkenin tümü vardı. 14 ilkemiz olduğu yerde durmaktadır" diye konuştu.
"KPSS VE TÜM SINAVLAR TEL TEL DÖKÜLÜYOR"
KPSS’nin yanı sıra Türkiye’de son dönemde yapılan tüm sınavların artık tel tel döküldüğünü vurgulayan Gök, "Yüz binlerce yurttaşımızı etkileyen ve onların hayatını altüst edecek sınav yanlışlıkları yine devam ediyor. KPSS’de A grubu ve öğretmenlik sınavını içerin 12 sorunun iptal edilip 3 sorunun cevabının değiştiriliyor olması tam bir skandaldır. Yüz binlerce yurttaşımızı geleceğe dair hayallerinin böylesine sınavlardaki yapılan yanlışlarla tahrip edilmesi onların geleceğe dair umutlarının çökertilmesi asla kabul edilemez. Bir sınavı dahi beceremeyen bir iktidarın Türkiye’nin geleceğini planlaması söz konusu olamaz" açıklamasında bulundu.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç’ın dün TBMM’de HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan’a sarf ettiği "Kadın olarak sus" ifadesinin çok çirkin bir davranış olduğunu belirtti.
"KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜM ADRESİ TBMM’DİR"
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Gök, "Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan Dolmabahçe’de okunan metnin bir mutabakat metni olmadığını söyledi. Çözüm sürecinin bitmesinin seçime biraz da başkanlık sistemine karşı HDP’nin karşı duruşuna bağlı olduğunu ima etti, neler söylersiniz?" sorusuna, "Türkiye’nin bu devasa sorunu AKP iktidarının kendi isteklerine göre konjonktüre göre biçimlendireceği kendilerinin isteklerine göre biçimlendireceği kendilerinin istediği gibi sonuçlandıracağı bir konunun ötesindedir, devasa bir boyuttur. Bu konu tüm Türkiye’yi yakından ilgilendiren bir konudur. CHP olarak başından beri AKP’nin izlediği bu politikayı Kürt sorunu politikasını yanlış bulduğumuzu, muhalefete bilgi vermeden kamuoyunu bilgilendirmeden kapalı kapılar ardında hem bir yandan ortaklıklar teşkil edeceksiniz ama işinize gelmediği zaman bunlardan sarfınazar edeceksiniz bunu kabul etmek mümkün değildir" yanıtını verdi.
"Bu devasa sorunun çözüm adresi Kürt sorununun çözüm adresi TBMM’dir" diyen Gök, "Kamuoyu önünde şeffaf tüm partilerin katılacağı ortak bir komisyonla bu konunu çözümlenmesi konusunda CHP’nin görüşünün ne kadar haklı olduğu ortaya çıkmıştır. Yalçın Akdoğan bu sürecin mimarları arasında gösterilmiştir. ’Analar ağlamasın diye biz bu sürece girdik’ diyorsanız bugün niye o yoldan çıktığınızı analara anlatınız. Samimi değiller, kendi AKP’nin konjonktürel isteklerine göre seçime dönük hamlelerine göre böyle bir süreçte Türkiye’de feda edilemez. CHP Kürt sorununun çözümünü önemsemektedir ve bu sorunun mutlaka demokrasi insan hakları temel hak ve hürriyetler ve en ileri ülkelerde uygulanan en ileri fikirler ne ise o görüşler çerçevesinde çözülmesinden yanadır. Bu sorunun çözümünün AKP’nin ikircikli tavrına bırakılamayacak kadar biz değerli olduğunu biliyoruz ve bu sorunun çözümünün önemini de bilen bir parti olarak bu sorunu ancak CHP’nin çözeceğine ifade ediyoruz" ifadelerini kullandı.
"MHP, AKP’NİN CANKURTARAN SİMİDİ GİBİ"
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun MHP ile de koalisyon görüşmelerinin devam ettiğine yönelik açıklamalarının sorulması ise Gök, "MHP’nin 7 Haziran seçimlerinden sonra AKP’ye her zaman bir cankurtaran simidi gibi yaptığı davranışlara hepimiz yakından tanık oluyoruz. Meclis Başkanlığı’ndan tutun dün Meclis’teki araştırma önergesine başka konularda da her zaman MHP, AKP ile yakın işbirliği sergilemekten kaçınmıyor. Bu onların kendi bilecekleri iştir. CHP’nin görevlendirdiği heyet AKP ile şunda koalisyon olabilir mi olamaz mının arayışlarını sürdürüyor. Daha bir koalisyon müzakerelerine geçilmiş değildir. Ama MHP’nin bu ikircikli tavrı onları her zaman AKP ile yan yana itebilir" dedi.
Gök, "MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural’ın ’olağanüstü toplantıyı HDP istedi ancak sayıları yetmedi CHP imza verdi’ ifadelerini nasıl değerlendirirsiniz?" sorusuna da "CHP bağımsız bir parti, HDP’nin arayış sürdürmesi normal ama biz kendi kararlarımızı kendimiz alırız. Olağanüstü toplantı için 110 milletvekilinin imzası gerekmekte. CHP kendi içinde yaptığı değerlendirmede olağanüstü toplantıyı her siyasi partiden bağımsız olarak kendi kararını almıştır. CHP’nin alacağı her kararın arkasında başka bir arayış aramak yanlıştır. CHP kendi kararlarını kendisi alır ama MHP’nin dünkü oylamada oy verirken AKP sıralarından ’Niçin el kaldırmıyorsunuz’ söylemlerinden sonra el kaldırmasını da Oktay Vural’ın kamuoyuna anlatmasını isterim. AKP’ye bağlı olarak nasıl oy kullandıklarını hepimiz gördük. Bu acziyeti kendilerinin anlatması gerekir. CHP oyu kullanırken de kendi bağımsız iradesi ile kullanmıştır ama MHP kullanırken AKP’den bağımsız kullanmış mıdır kullanmamış mıdır onu da açıklamalarını kamuoyuna anlatmak kendi görevleridir" yanıtını verdi.