Yaklaşık 3 saat süren Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı'nın ardından kameraların karşısına geçen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
Küresel ölçekte yaşanan ve ülkemizi de etkileyen pek çok zorluğa rağmen Türkiye vizyonumuzdan asla vaz geçmiyoruz. Üç kıtanın merkezinde yer alan ülkemizin tarihi, coğrafi açıdan potansiyelini kullanabilmesini sağladık. Türkiye'nin çok daha büyük ve kapsamlı gücü temsil ettiğini sadece söylemde bırakmıyor, duruşumuz ve eylemlerimizle de ispat ediyoruz. Toplamda 260 temsilcilikle dünyanın en geniş diplomasi ağına sahip beş ülkesinden biriyiz. Macaristan'la ikili ticaretimizi en kısa sürede 6 milyar dolara çıkarmakta kararlıyız. Bölgesel ve küresel krizlerde arabulucu, kolaylaştırıcı roller üstleniyoruz. Gerilim ve macera peşinde koşmadan çıkarlarımızı korumanın, dünya barışına katkı sunmanın gayretindeyiz.
"BM TARAFSIZLIĞINA GÖLGE DÜŞÜRMÜŞTÜR"
Geçen Cuma günü BM Barış Gücü askerlerinin KKTC'nin egemenlik haklarına yönelik fiziki müdahalesi bizim açımızdan asla kabul edilebilir bir durum değildir. Pile'deki Kıbrıs Türkünün kendi vatan topraklarına ulaşımı engellemek ne hukuki ne insanidir. Barış Gücü talihsiz açıklamalarla tarafsızlığına gölge düşürmüştür. Bu tavırlar sebebiyle bölgede gerilim malesef yeniden tırmanmıştır. Komşularımızla ilişkilerimizi güçlendirmeye çalıştığımız dönemde yapılan bu müdahaleyi kesinlikle iyi niyetli bulmuyoruz. Hayata geçirdiğimiz devasa projelerle KKTC'nin uluslararası alanda hak ettiği alanda yerini almasını temin edeceğiz. Türk Devletleri Teşkilatı KKTC'ye geçen sene Kasım ayında Semerkant'ta anayasal ismiyle kucak açtı. KKTC'de temsilcilikler açmaya hazırlanan ülkeler var. AB'nin bu gelişmelerle ilgili yaptığı açıklama çok ama çok talihsiz. Zira açıklamayı yapan komiser halef selef oldukları zat ile irtibata geçerse tavsiye ederim iyi olur. Mücadelemiz KKTC'nin eşit egemenliği ve uluslararası eşit statüsü tüm dünyada temin edilene kadar sürecektir.
"BARIŞ UMUTLARININ YEŞERMESİ İÇİN ÇALIŞACAĞIZ"
Ülkemizin meşru güvenlik kaygılarıyla derin tarihi ve insani ilişkileri temelinde yürüttüğümüz harekatlarımıza her fırsatta yenilerini ekleyerek sınırlarımızın her karışını güvenli hale getireceğiz. Kuzey Afrika ve Afrika'da ilişkilerimizden rahatsız olanlar var. Afrika coğrafyasındaki çalışmalarımıza devam edeceğiz. Rusya-Ukrayna savaşının bitmesi için samimi gayret gösteren neredeyse tek devlet Türkiye'dir. Önümüzdeki dönemde tahıl koridorunun tüm tarafların beklentilerini karşılayacak adil şartlarda yeniden açılması, barış umutlarının filizlenmesi için daha çok çaba harcayacağız. Daha adil bir dünyanın mümkün olduğuna yürekten inanıyoruz. Türkiye Ağustos ayını dünyanın pekçok bölgesini etkileyen yüksek hava sıcaklıklarıyla geçiriyor. Bazı şehirlerimizde 50 dereceyi bulan sıcaklıkların ölçülmesi meselenin vehametini ortaya koyması bakımından önemlidir. Ülkemizin iklim değişikliğinin sebebi olarak gösterilen insan ürünü sorunlarda neredeyse hiçbir payı yoktur. İklim değişikliği ile mücadele çerçevesinde atılan uluslararası adımların tamamında yer aldık. Paris İklim Anlaşması'na katkıyı veren ülkelerden biriyiz.
"SU KAYNAKLARINI ÇOK İYİ KULLANMAMIZ GEREKİR"
İklim değişikliğinden savaşlara kadar pekçok faktör, gıda arz güvenliğini tüm toplumlar için milli güvenlik meselesi haline dönüştürmüştür. 2100 yılına kadar yapılan projeksiyonlar sıcak hava dalgalarının yaygınlaşacağına, yağışların düşeceğine, dengesiz yağışlar sebebiyle taşkınların çoğlacağına, pekçok sorunla karşı karşıya kalacağımıza işaret etmektedir. Yaşanan yoğun yağışlarının ardından gelen yüksek hava sıcaklıların etkileri ülkemizde pekçok alanda hissediliyor. Dünyamızın ve insanlığın ortak geleceğini ilgilendiren hayati konuda yükümlülüklerimizi yerine getirerek çalışmalarımıza devam edeceğiz. Önümüzdeki ay katılacağımız G20 zirvesi ve BM Genel Kuriulu'nda bu hususları muhataplarımızla paylaşarak tüm insanlığa karşı görevimizi yapacağız. Ciddi su stresi çeken ülke olarak elimizdeki kaynakları çok iyi kullanmamız gereken bir ülkeyiz.
"KURAKLIKLA MÜCADELEDE YOL HARİTAMIZI OLUŞTURDUK"
Bugün geriye dönüp baktığımızda yaptığımız barajların inşaatlarını durdurmak için yürütülen kampanyaların gerisindeki sinsi niyetleri daha iyi anlıyoruz. Artık tarımsal üretimde verimi yükseltmek için daha fazlasını yapmamız gereken bir döneme girdiğimiz açıktır. Çiftçilerimizin doğal afetlere karşı tarım sigortası ve gelir koruma sigortasını ihmal etmeyerek yürüttüğümüz çalışmalar adestek olmalarını bekliyoruz. Kuraklıkla mücadele stratejisi ve eylem planını bu yıl yenileyerek yol hatiramızı oluşturduk.
"EKONOMİK SORUNLARI AŞACAK İRADEMİZ MEVCUTTUR"
Bu yaz sıcağında küresel krizlerin etkisiyle ülkemizi ve vatandaşlarımızı bunaltan bir diğer husus da ekonomik sıkıntılardır. Bugün Türkiye'nin ekonomide tabii ki sorunları var. 2018 yılından itibaren tuzaklar, alenen ekonomimizi mahvetme tehditlerinin savrulduğu hezeyanlara kadar varmıştır. Türk siyasi tarihinin önemli sembollerinden biri olan Mayıs 2023 seçimleri öncesinde ekonomimizle ilgili aynı senaryolar devreye alınmıştır. Yalan ve yanlış haberlerle toplumda panik oluşturmayla kadar nice oyunlar oynanmıştır. Milli iradenin tercihi Türkiye Yüzyılı'ndan yana olunca hevesler kursaklarında kalmış ancak ortaya çıkan ekonimik yük pekçok dengeyi sarsmıştır. Bu sorunları aşacak irademiz, potansiyelimiz, programımız mevcuttur. Son dönemde ekonomik göstergelerdeki olumlu göstergelerin kalıcı olacağından kimsenin şüphesi olmasın. Mandacı dayatmanın kodları artık çözülmüştür. Bu dayatmanın yönünü yatırım, istihdam, ihracat, üretim yoluyla büyüme üzerine kurulu gelişmenin kimse önüne geçemeyecektir. Fırsatçılara karşı otomotiv piyasasındaki denetimler meyvesini çok açık vermektedir.
"ENFLASYONU GÜNDELİK HAYATTAN ÇIKARACAĞIZ"
Milletimizin malına ve lokmasına kast eden açgözlülelere kesinlikle müsaade etmeyeceğiz. Bugünkü toplantımızda diğer hususlar yanında bu konuda atılabilecek ilave adımları da değerlendirdik. Deprem yaralarını sarmak için artırdığımız vergiler, memurlarımıza, asgari ücretlerine, emeklilerimize yaptığımız artışın enflasyon üzerindeki baskısı zamanla azalacaktır. Dengesizliği azaltacak ilave önlemleri aşama aşama devreye alacağız. Ekonomide birinci önceliğimiz tüm vatandaşlarımızın refahını mümkün olan üst seviyeye çıkarmaktır. Kriz ikliminin ülkemize olan etkilerini ciddi ölçüde kontrol altına aldık. Milletimizin alım gücünün artırmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Enflasyonu vatandaşımızın günlük hayatından çıkaracağız. Tüm vatandaşlarımdan biraz daha sabırlı olmalarını, bize güvenmelerini ve destek vermelerini rica ediyoruz. Dillendirilen her serzenişi duyuyoruz. Aynı şekilde bizim Türkiye'de bu sıkıntıları çözebilecek tek siyasi yönetim olduğunu biliyoruz.
"MERKEZ BANKASI REZERVLERİ 116 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNE ÇIKTI"
İnşallah önümüzdeki yıllarda bugünkü sıkıntılarımızı da geçmiş zaman hatırası olarak yâd edeceğiz. Ekonomideki olumlu gelişmelerden biri de Merkez Bankası rezervlerimizdeki güçlü artıştır. 11 Ağustos itibariyle 116 milyar doların üzerine çıkmıştır. Uluslararası yatırımcılar ekonomimizdeki olumlu gelişmeleri yakından izliyor. Seçim öncesi iftira kampanyaları ile çizilen karanlık tablonun asılsız olduğunu onlar da anlamaya başladı. Aynı şekilde geçen ay Körfez ziyaretimizde imzaladığımız 50 milyar doları anlaşan anlaşmalar ülkemize duyulan güveni göstermiştir. Önümüzdeki dönemde uzun vadeli yatırımların daha da arttığını hep birlikte göreceğiz. Türkiye'nin geleceğini karartmak isteyen içeride ve karanlık odaklara rağmen ülkemizi hedeflerine ulaştırmak için yolumuza devam edeceğiz.
"EKİM-KASIM AYLARINDA KONUT TESLİMİ BAŞLAYACAK"
Deprem bölgesine tahsis ettiğimiz 50 bin kişilik toplum yararına programların süresini 9 ay uzattık. Depremzedelerimize mali ve diğer desteklerin toplam tutarı 79 milyar lirayı aşıyor. Kira yardımllarımızdan 327 bin 250 hanemiz faydalanıyor. Önceki kabine toplantımızda taahhüt ettiğimiz üzere çadırlarda kalan vatandaşlarımızın tamamının konteynerlere geçişini sağladık. Deprem konutlarının inşaatı süratle devam ediyor. Çarşamba günü canlı bağlantıyla Adıyaman'da deprem konutlarının temelini atacak, yerinde dönüşüm projemizi başlatacağız. Ekim-Kasım'dan itibaren hak sahiplerine evlerini peyderpey teslim etmeye başlayacağız. İstihdamın canlandırılmasına yönelik müjdelerimizi yakında kamuoyuyla paylaşacağız. Hem ekonomideki zorlukların hem hayat pahalılığının hem de 6 Şubat depremlerinin yol açtığı probelmelerin üstesinden geleceğiz.
"GENÇLERİMİZ TÜRKİYE YÜZYILI'NA OMUZ VERECEK"
Bu hafta sonu açıklanan Yüksek Öğretim Kurumları Sınavları Yerleştirme Sonuçlarına göre üniversiteye ilk adımı atan öğrencilerimi tebrik ediyorum. Bu yıl genel kontenjanların yüzde 99,8'e ulaşmasını milletçe memnuniyetle karşılıyoruz. Gençlerimizin eğitimini başarıyla tamamlayarak Türkiye Yüzyılı inşasına omuz vereceğine inanıyorum.