Cumhurbaşkanı Merkez bankasını taciz ediyor

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'nın konuşmalarının dolar lobisine hizmet ettiğini belirterek, "Merkez Bankası eğer faizi indiremiyorsa, senin 12 yıllık Başbakanlık süresince çözemediğin ekonominin yapısal sorunları

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'nın konuşmalarının dolar lobisine hizmet ettiğini belirterek, "Merkez Bankası eğer faizi indiremiyorsa, senin 12 yıllık Başbakanlık süresince çözemediğin ekonominin yapısal sorunları nedeniyledir" dedi.
 
Hamzaçebi, düzenlediği basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın Merkez Bankası'nın bağımsızlığını sürekli olarak problem haline getirdiğini savunarak, "Merkez Bankası üzerinde Cumhurbaşkanı tarafından uygulanan sistemik bir tacizin olduğunu" söyledi.
 
Erdoğan'ın her konuşmasında doların yükseldiğini ve birilerinin yükselen dolar üzerinden para kazandığını ileri süren Hamzaçebi, her konuşmasında Merkez Bankası'na yönelik "faizi indir" yönlü baskıyı içeren konuşmasının sonrasında Dolar'ın mutlaka yükseldiğini belirtti. Bunu ancak dolar lobisine hizmet edenlerin yapabileceğini ifade eden Hamzaçebi, "Yükselen dolar ile birlikte, daha önce satın almış olanlar satıyor, düşünce tekrar dolar alıyor. Cumhurbaşkanı tekrar konuşunca tekrar yükseliyor ve tekrar satıyor. Yeni bir yatırım alanı doğdu, Cumhurbaşkanı'nın konuşmaları sayesinde... Cumhurbaşkanı o gün nerede konuşacak, bunu herkes biliyor. Sabah doları alıyor, Cumhurbaşkanı'nın konuşmasından sonra gidip satıyor. Bunu büyük miktarlı yapanlar var. Sayın Cumhurbaşkanı böyle bir yatırım alanını, bedavadan kazanç alanını milletin önüne koymuş durumda. Dolar lobisi var. Sayın Cumhurbaşkanı'nın konuşmaları dolar lobisine hizmet ediyor" dedi.
 
Hamzaçebi, "bağımsız Merkez Bankası" kavramının Erdoğan'da takıntı haline dönüşmüş durumda olduğunu kaydederek, şöyle konuştu: "Bağımsız Merkez Bankası'na Türkiye, 2001 krizinden sonra gelmiştir. Demokrasilerde, gelişmiş ülkelerde, ekonomisi güçlü olan ülkelerde hükümetlerin gücü sadece yasa ve Anayasalar ile değil, Merkez Bankası bağımsızlığıyla da sınırlandırılır. Bu bir tecrübenin sonucudur. Bağımsız Merkez Bankası ile ülkeler daha iyi bir ekonomik performans ve daha iyi bir ekonomik büyüme kazanıyorlar. Bu gelişigüzel ulaşılmış, uygulamaya konulmuş bir kavram değil. Cumhurbaşkanı istiyor ki Merkez Bankası'nın bağımsızlığı kağıt üstünde kalsın, ben 'faizi indir' dediğimde faizi indirsin. Merkez Bankası eğer faizi indiremiyorsa, senin 12 yıllık başbakanlık süresince çözemediğin ekonominin yapısal sorunları nedeniyledir. İç tasarruflar 12 yıllık yönetiminde dibe vurdu, dibe vuran iç tasarruflar nedeniyle ekonomi büyüyemiyor, şimdi diyorsun ki 'faizi indir, yatırım artsın, ekonomi büyüsün.' Bir ekonomi cahili... Gerçekten, enflasyonu faizin sonucu olarak gören kişiler, ekonomi cahilidir. Bilmediği alanda hüküm, ahkam kesiyor."
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bazı tarihlerde yaptığı konuşmalardan örnekler veren Hamzaçebi, 12 Aralık 2014'ten bugüne kadar konuşmaları sonucu Türk Lirası'nın Dolar karşısında yüzde 9,7 oranında değer kaybettiğini söyledi.
 
Hamzaçebi, "Eğer Türkiye'de kontrollü kur rejimi uygulanıyor olsaydı, bunun adı devalüasyondu. Recep Tayyip Erdoğan nedeniyle 12 Aralık'tan bu yana Türk Lirası, dolar karşısında yüzde 10 değer kaybetmiştir. Ayşe Teyze'nin bankadaki 10 bin lirası, 9 bin liraya inmiştir. Halk fakirleşmiştir.Erdoğan'ın konuşmaları Türk halkını fakirleştiriyor. Türk lirasının istikrara kavuşmasının önündeki en büyük engel bizzat Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisidir. Parasal istikrar, ekonominin istikrara kavuşması için Erdoğan'ın kendi sınırlarına çekilmesi , ekonomi konularında konuşmaması gerekir" dedi.
 
Anket şirketi "Gezici"ye yapılan Maliye baskısının üzerinde önemle durulması gereken bir olay olduğunu belirten Hamzaçebi, "Demokraside nerede olduğumuzu, Hükümet ya da Cumhurbaşkanı'nın baskısının nasıl sonuç yarattığını göstermesi açısından çok önemlidir" dedi.
 
Gezici Anket Şirketi'ne Maliye ekiplerinin baskın yaptığını ifade eden Hamzaçebi, "Baskının nedeni AKP'nin oylarını yüzde 39'da, anketlerin Başkanlık Sistemi'ne desteğin son derece düşük olduğunu söylemesidir. Sonrasında yaşananlar daha ilginç. Şirketin yetkilisi, 'beni başka anket şirketlerinden arayanlar oldu, (biz AKP'yi yüzde 40'ın altında gösterecek kadar akılsız değiliz) dediler. Bu çok önemli. Elbette düzgün anket yapan şirketleri bundan ayırıyorum, Türkiye'de şirketlerin nasıl anket yaptığını bizim gözümüzün önüne seriyor. Demek ki bir kısım anket şirketleri, besleme şirketler farklı yöntemle anket yapıyor. Onların yöntemi her şartta AKP'nin oylarını yüksek gösterecek yöntemlerdir" diye konuştu.
 
Hamzaçebi, şirkete baskın konusunda Maliye Bakanı'nın bir talimat verebilmiş olabileceğini düşünmek istemediğini belirterek, "Sayın Maliye Bakanı işini düzgün yapmaya çalışan bir bakandır. Ama hem birileri gücü kullanacak hem hayatımızın her alanını kontrol edecek, hem faizi kontrol etmeye çalışacak, her alanda topluma emirler, talimatlar verecek, toplum mühendisliğine soyunacak, anket şirketlerini takip edecek, onların anketlerine bakacak ve sonuçta Maliye ekiplerine talimat verip 'gidin şu anket şirketi inceleyin.' Recep Tayyip Erdoğan ve AKP hükümetlerinin yönetimindeki Türkiye'de demokratik devletin zor kullandığı en geniş alan olan vergi, bir Hükümet silahı haline dönüşmüştür" görüşünü savundu.
 
Maliye'nin denetim birimlerine ve elemanlarına çağrıda bulunan Hamzaçebi, "Hükümet'in bu kanundışı talimatlarıyla ilgili görevlerinizi doğru yapın. Maliye'nin, denetim elemanlarının ruhu, o kültür Hükümet'in tetikçiliğini yapmaya izin vermez. Ben o denetim elemanlarına güveniyorum. Onlar Hükümet veya yetkili kişilerin verdiği yasadışı baskı içeren talimatlarını gereğini yerine getirmeyecek kadar sağduyu sahibidirler" dedi.

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Siyaset Haberleri