Davutoğlu, Alevi kanaat önderleriyle bir araya geldi

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Alevi kanaat önderleri ile bir araya gelmesinin siyasi bir gündemi olmadığını belirterek, teröre, baskıya ve zulme karşı Anadolu irfanını ayağa kaldırma ihtiyacı hissedilen bugünlerde kardeşlik çağrısı için bir araya geldiklerini

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Alevi kanaat önderleri ile bir araya gelmesinin siyasi bir gündemi olmadığını belirterek, teröre, baskıya ve zulme karşı Anadolu irfanını ayağa kaldırma ihtiyacı hissedilen bugünlerde kardeşlik çağrısı için bir araya geldiklerini söyledi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Alevi kanaat önderleri ile Başbakanlık Çankaya Köşkü'nde kahvaltıda bir araya geldi. Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik'in de bulunduğu buluşmada konuşan Başbakan Davutoğlu, "Zor vakitlerden geçiyoruz. Kardeşin kardeşe düşmanlı kılınmak istediği vakitlerden, şiddetin, terörün, baskının, zulmün, insanlık onurunu ayaklar almaya çalışıldığı zor vakitlerden geçiyoruz. Bütün bu vaktimize, asrımıza, çağımıza baskı, zulüm, şiddet damgası vurmak isteyenlere karşı asırların derinliğinden, ruhumuzun enginliğinden gelen bu sesi bir kez daha söyleme vaktidir. Vakitler hayrola, hayırlar fethola, şerler defola. Hangi gelenekten gelinirse gelinsin hep bu çağrı ile bakarız" dedi.

"BUGÜN DEFEDİLECEK O KADAR ÇOK ŞER VAR Kİ"

Şerleri defetmenin gerektiğini belirten Davutoğlu, "Bugün defedilecek o kadar çok şer var ki" açıklamasında bulundu. Davutoğlu, her an insanlık onurunu rencide etmek için katliamların, baskıların, zulümlerin işlendiği bir dönemde tam da şerlerin defedilmesi gereken bir vakit olduğunu kaydetti. Tunceli'de yaptığı bir cemevi ziyaretinde "Gelin el ele, el hakka diyelim" dediğini hatırlatan Davutoğlu, "Hacı Bektaşı Veli'den bu yana el ele, el hakka demek insanların hangi etnik ve dini kökenden olursa olsun Rıdvan biati gibi Hazreti Ali'nin Hazreti Peygambere yaptığı eli ele vermek, sonrada el ele tutuşan insanların rablerine dönüp el ele, el hakka doğru yönelmesi. Bunu Hacı Bektaş'ta derinden hissetmiştim. Bu toprakta yaşanan acıların yansıdığı Dersim ziyaretinde de Horasan geleneğinin, Konya ile birbirinden ayrı görülen Seyit Hayrani Hazretleri ile Baba Mansur arasındaki irtibatı anlatarak, "biz aynı kökten geldik, aynı geleneğin sözcüleri, takipçileriyiz" diye orada gönülden ifade etmiştim. Hepimiz için en önemli husus her istişarede, hem karşı karşıya kaldığımız zorlukları konuşmak, hem birlikte bir gelecek planlaması, ortak kader iradesi ve bilinci ile birlikte hakka yürümek anlamında da bu istişarelere çok ihtiyaç hissediyorum. Hayır konuşmak ve şerleri defetmek için bir araya geldiğimizde bütün bu çabaları hep doğru bir yola hitaben, önümüzdeki geleceği gönül diliyle konuşurken hep Hak Muhammed Ali yolu ile edep ve erkan yolu ile konuşmanın eylemini göstermek zorundayız" diye konuştu.

"KARDEŞLİK ÇAĞRISI İÇİN BİR ARADAYIZ"

Bu toplantının önceden düzenlendiğini ve hiçbir siyasi bir gündemin bir parçası olarak bir araya gelinmediğini kaydeden Davutoğlu, "Bugünlerde bir araya gelmemizin daha önce planlanmamış özel bir anlamı var ki, o da teröre, baskıya, zulme karşı Anadolu irfanını ayağa kaldırmanın ihtiyacını hissettiğimiz bugünlerde bir kardeşlik çağrısı için bir aradayız. Hepimizin saygı ile davranmak ve erkan ve edebi öne çıkartmak anlamında evrensel bir misyonumuz var. Bu evrensel misyon insan onurunu korumak. İnsan onurunu korumayan, insana saygı göstermeyen, insana hitap etmeyen hiçbir kurumun, makamın yaşama şansı yoktur. İnsan onurunu korumak bağlamında Alevi Bektaşi geleneğinin yaptığı vurguları hep büyük bir irfanın bugünkü pınarından akan zerreler olarak görmüşümdür. Hacı Bektaşı Veli "Yolumuz irfan ve insan sevgisi üzerinedir" derken asırlar öncesinden aslında bugüne bir çağrısıdır. Öylesine bir pınar ki bu asırlar geçiyor hiç kurumuyor. Asırlar geçtikçe o anlama irfani boyutlar katacak bir çerçeve bize sunuyor. Benim çalışma masamda bir çok kitap bulunur. Orada akademik kitaplar yanında irfani kitaplar mutlaka bulundururum. Makalat ve mesnevi bunlardan. Ruhum daraldığında açar bir sayfasını açarım, acaba bugün Hacı Bektaşi Veli üstad bize ne demiş, acaba Mevlana Celaleddini Rumi acaba bir mesaj bir verir diye rastgele bir sayfasını okurum. Çoğu zaman o sayfalarda gizli olan irfanın tarihin derinliğine ne kadar gidiyorsa insanlığın geleceğini de o kadar hitap ettiğini gördüm. Bu sabah baktığımda Hacı Bektaşı Veli'den şu sözü sizlerle pallaşmak üzere not ettim; "Mal ve soy ile şeref olmaz, şeref ancak bilgi ve edepledir." Bu aslında bir uyarıdır. Bilgisi olmayıp da malı olanların, bilgisi olmayıp da soya dayanarak kendisinin üstün olduğunu iddia edenlerin malı da soyları da geçicidir. Edepli olmayan, kendisini tanımayan birisinin mal ve soy üzerinden insanlara tahakküm etme çabasının geleceği olamaz" şeklinde konuştu.

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Siyaset Haberleri