Başbakan Davutoğlu, TBMM AK Parti Grup Toplantısı’nda partililere seslendi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın görevlendirmesini beklemeden muhtemel koalisyon, hükümet ortaklığı görüşmeleri için ekonomi, siyaset, hukuk komisyonları kurduklarını hatırlatan Davutoğlu, her bir parti için ayrı komisyonlarda çalışmalar yürüttüklerini belirtti. Davutoğlu, "Hiç kimseye önyargılı bakmadan, her bir parti seçim beyannamesinde ne demiş, biz ne demişiz, nerelerde uzlaşmışız, nerelerde farklılaşmışız diye titiz bir çalışma yürüttük. Dün de bütün gün bu çalışmaların raporlarını arkadaşlarım bana verdi. Başkaları dedikodu yaparken, başkaları birbirlerine hakaret ederken AK Parti 7 Haziran’da çıkan siyasi tablonun gereği neyse onu yapmaya başladı bile. Ondan sonra da bu istişarelere devam edeceğiz" dedi.
AK Parti kurumsal bir faaliyet yürütürken, diğer partilerin faaliyetlerine dikkat çeken Davutoğlu, "Bir milletvekilinin yaptığı açıklamayı genel başkanları düzeltmekle ya da milletvekilleri arasındaki tartışmaları durdurmakla meşguller. İşte AK Parti farkı, hepinize müteşekkirim. Bizim yüzümüzü yere eğdiren hiçbir açıklama, hiçbir milletvekilimizden, hiçbir AK Parti yetkilisinden çıkmadı. Dolaylı bile olsa bizi özür dilemek durumunda bırakan hiçbir yanlış açıklamayı, hiçbir yanlış söylemi AK Parti benimsemedi. Hepinize bunun için teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
"DUVAR ÖRME ÇABALARIYLA SİYASET İNŞA EDİLMEZ"
Davutoğlu, Meclis’te yer alan diğer partilerin karşılıklı suçlamalar içine girdiklerini belirterek, şöyle devam etti:
"Meclis Başkanlığı seçiminde kim kime ihanet etti? Son gece kim neyi söyledi? Günlerce bunlar tartışılıyor. Bu karşılıklı suçlamaların geldiği nokta şu ki artık blok siyaseti, kutuplaştırıcı siyaset bitmiştir. Bir kendi yolunda istikamet çizen ve yürüyen kadro var AK Parti kadrosu, bir de kendi içinde her türlü siyasi ahlakı rencide edecek tartışmalar yapan bir başka siyasi ekip veya ekipler var. Yine bir tutum farklılığı itibarıyla maalesef diğer partiler statik bir pozisyon belirlediler. 7 Haziran sabahı statik bir pozisyon belirlediler. Kendilerini o statik pozisyona mahkum ettiler, şimdi oradan çıkamamanın sancıları içinde kıvranıyorlar. Biz ise statik bir pozisyon belirlemedik. Milli irade ne demişse başımızın üzerinde dedik. Onu tartışmadık, onun hakkında hüküm vermedik, niye böyle yaptınız demedik. Bu ülke koalisyonla idare edilmez, geçmişte kötü örnekleri var demedik. Madem milli irade bunu istedi bizde gereğini yaparız dedik, dersimizi çalışmaya başladık. Ama diğer partilere bakın hepsi statik bir pozisyon. CHP’nin ilk anda söylediği AK Partisiz bir hükümet nasıl oluşur? Blok. Şimdi o pozisyonu revize etmek için birçok manevra yapmak zorunda kalıyorlar. İhtiyaç yoktu. Bu kadar statik pozisyon belirlemelerinin mahkumu şu anda. MHP ilk andan itibaren ben oyunun dışındayım dedi. İnşallah hem Sayın Kılıçdaroğlu hem Sayın Bahçeli ile görüşeceğiz, pozisyonlarını doğrudan dinleyeceğim. Ama daha ben gitmeden ikisinin de yaptığı açıklamalarda sürekli duvar örme çabaları var. Duvar örme çabalarıyla siyaset inşa edilmez, siyaset sağlam bir temel üzerinde doğru sütunlarla yükselir ve milletin oluşturduğu çatıyla başarılaşır. Yoksa çatıdan başlarsanız siyasete işte hep sükutu hayale uğrarsınız. Biz temelden başladık. Onun için başlarsınız tartışmaya, ’Ben bunu çatı aday göstermiştim sen niye oy vermedin, yok sen göstermiştin ben niye oy vermedim.’ Bu tartışmaların artık sonuna gelinmesi gerekir."
"HDP DAHA VAHİM DURUMDA"
"HDP ise daha vahim bir durumda" diyen Davutoğlu, "Halen şiddet ve terörle arasına mesafe koyamadı. Hala seçim meydanlarındaki söylemle alandaki siyasi realite arasında doğru bir irtibat kuramadı. Hala ’Ben demokratik bir mücadele içine girdim ve kendimce başarılı oldum. Artık silaha, şiddete, teröre gerek yok’ diyemedi. Yaptıkları her açıklama Kandil’den gelen düzeltmelerle ayar verilerek yeni bir şeye oturuyor. Hele hele Siirt’te evvelsi gün yapılan saldırı sonrasında hep bekledik. Bir kınama, halkın huzuru için gecesini gündüzüne katarak çalışan güvenlik birimlerimize dönük bu saldırı karşısında bu çatı altında olmanın gereği yapılsın diye bekledik. Van’da söyledim, şimdi de tekrar söylüyorum, HDP’yi de sorumlu bir tutum almaya çağrıda bulunuyorum" açıklamasında bulundu.
Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Artık çatışmasızlık söylemiyle ileri bir adım atma noktası geçilmiştir. Çatışmasızlık söyleminin ötesine geçip Türkiye’deki bütün silahlı grupların Türkiye’yi terki ve Türkiye’de meşru güvenlik birimleri dışında hiç kimsenin silahı elinde tutmaması, elini tetikte tutmamasına dayalı kesin ve kararlı bir tutum benimseme vakti gelmiştir. Herkes safını tercih etmelidir. Doğu, Güneydoğu’ya gittiğinizde veya seçim süreçlerinde o silahlı grupların baskıları üzerinden netice almaya kalkacaksınız Ankara’da demokrasiden bahsedeceksiniz, İstanbul’da özgürlükten bahsedeceksiniz. Bu iki yüzlü politikaya HDP son vermelidir. Evet, biz çözüm sürecini savunduk, Türkiye’de milli birlik ve kardeşliği savunduk ve öyle bir noktaya gelindi ki Türkiye’de demokratik hakların hepsi hayata geçirildi. Ne talep ediliyorsa demokratik şartlarla ilgili işte Meclis çatısı burası, işte bütün temsil kabiliyeti itibarıyla yüzde 95’i temsil eden bir Meclis var artık. Herkes buraya gelsin, konuşsun ama buraya gelip, bu kürsülerde konuşanlar açık bir şekilde şiddete, teröre karşı tutumlarını ortaya koysunlar. Biz bunları bekleyeceğiz."
"CUMHURBAŞKANLIĞI MAKAMINI TARTIŞMA KONUSU YAPTIRMAYACAĞIZ"
Başbakan Davutoğlu, "Ayrıca bütün bu partilerin bir başka büyük hatası var ki hala devam ettiriyorlar. Cumhurbaşkanlığı makamını tartışmaya açmak" dedi.
"Hiçbir müzakerede, ne konu gündeme gelirse gelsin her konuyu görüşmeye hazırız ama Cumhurbaşkanlığı makamı, devletin en ali, en üst makamını tartışma konusu yaptırmayız, yaptırmayacağız" diyen Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Cumhurbaşkanımıza anayasal sınırları hatırlatanlar kendileri de Anayasal sınırlara saygı göstermek durumundadırlar. Hiç kimse Cumhurbaşkanlığı makamına dönük ’fanusa girecek’ gibi bir ifade kullanamaz. Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilmiştir ve üstlendiği yüce görev fanusa girmeyi değil halkın arasında olmayı, gerektiğinde milletin geleceği konusunda görüş beyan etmek gerektiğinde onu da tereddütsüz etmeyi halk olarak gören bir makamdır. O bakımdan buradan hepsine bir kez daha çağrıda bulunuyorum. Cumhurbaşkanlığı makamını artık tartışma konusu yapmayın. Bunun size de bir faydası yok, takip ettiğiniz siyasete de faydası yok, ülkeye hiçbir faydası yok. Hele hele Cumhurbaşkanımızı ve Cumhurbaşkanlığı makamını tahkir, rencide eden açıklamalar sadece kargaşaya, kaosa ve devlet geleneğine aykırı tutumlara prim vermek olur. Biz hiçbir şekilde buna izin vermedik, vermeyeceğiz."
"CUMHURBAŞKANI’NIN ’SÜRECİ GECİKTİRDİĞİNİ’ İDDİA EDENLER ANAYASAL SİSTEMİ BİLMEYENLER"
"Cumhurbaşkanı’nın AK Parti’nin desteğiyle süreci ertelediği ve zaman kazanmaya oynadığı" yönündeki iddialara cevap veren Davutoğlu, "Bunu iddia edenler Türkiye’de anayasal sistemin, parlamenter sistemin detayını bilmeyenlerdir. Anayasanın 116. maddesi açık bir şekilde görevlendirme konusunda Başbanlık Divanı’nın oluşumuna atıfta bulunur. Başkanlık Divanı’nın oluşumunun gecikmesinden de AK Parti sorumlu değildir. Bütün kamuoyunun da takip ettiği gibi sayının ne olacağı konusunda özellikle MHP ve HDP arasındaki görüş ayrılıkları. Biz bunun parçası olmadık. Siz nede anlaşırsanız biz evet deriz dedik. Başkanlık Divanı konusundaki gecikmeden kesinlikle AK Parti sorumlu değildir. Eğer Başkanlık Divanı’nın oluşumu gecikmişse bundan Cumhurbaşkanımız da sorumlu değildir. Sayın Cumhurbaşkanımız bu konuda bilinçli bir erteleme çabası içinde olmadı, baştan ilkesini doğru bir şekilde, hukukçulara danışarak ortaya koydu ve ’Başkanlık Divanı oluşur oluşmaz görevlendireceğim’ dedi. İnşallah bugün biz de kendi grup içinde değerlendirmemizi yapacağız. Başkanlık Divanı ile ilgili seçimimiz ve üyelerimizi belirleyeceğiz, vereceğiz. Öğleden sonra da eğer uygun görürse Sayın Cumhurbaşkanımız görevlendirmeyi yapacak. Bakın bir gün bile kaybedilmiş olmayacak, aynı gün içinde Başkanlık Divanı oluşacak ve uygun görürse görevlendirme yapılacak. Dolayısıyla erteleme diye bir husus söz konusu değil. Oradan hareketle yapılan yorumlar da tamamıyla temelsiz, mesnetsiz yorumlardır" ifadelerini kullandı.