Demirel, DYP Genel Başkanı Çetin Özaçıkgöz ve beraberindekileri, Güniz Sokak'taki çalışma ofisinde kabul etti.
Süleyman Demirel, kabulde yaptığı konuşmada, geçmişi zaman zaman hatırlamanın, geleceği daha iyi görmeye yaradığını ifade ederek, çok partili dönem ve sonrasında yaşanan gelişmeler hakkında bilgi verdi.
Ulu Önder Atatürk ve beraberindekilerin, çok partili döneme geçiş sürecinde bunun devlete zarar vermemesi için çaba gösterdiğini anlatan Demirel, Cumhuriyet ve devletin güvenliği sorunu hiç ortadan kalkmamıştır. Bulunduğumuz coğrafyada 624 yıl yaşamış bir imparatorluk dağıldıktan sonra, onun küllerinden çıkan yeni Cumhuriyet'in ayakta durabilmesi lazım diye konuştu.
Demirel, şöyle devam etti:
Atatürk iki duvarı çok iyi korumuştur. Bu duvarlardan birisi, 'etnik ve ırkçılık meseleleri ile oynamayın'. Bu, devletin bölünmez bütünlüğüdür. İkincisi, bir imparatorluk bakiyesi olan 'bu ülkede dini siyasete karıştırmayın'. Siyaset ayrı, din ayrı olsun, böylece eğer ülkenin içi siyasi sebeplerle kurcalanmazsa, vatandaşın zihni eğer birtakım yanıltıcı sebeplerle çevrilmez ve vatandaş birbirine etnik ya da inanç sebepleri ile düşürülmezse o zaman cumhuriyetin hedefi, bir ülkeyi imar ve inşa etmek, yoksulluğu yenmek ve uygar ülkeler seviyesine erişmekten ibaret kalır.
EBEDİYETE KADAR VAR OLMAK İÇİN
Ebediyete kadar var olabilmek için toplumun tüm kesimlerinin birlikte çalışması gerektiğini ifade eden Demirel, sözlerini şöyle sürdürdü:
Siyasette hiçbir parti dini ve etnik meseleleri kullanmamalıdır. Çünkü eğer birisi kullanırsa diğerleri de onunla yarışmaya kalkacaktır ve hem din çok zarar görecektir hem de siyaset çok zarar görecektir. Onun için Türkiye Cumhuriyeti devleti hem dini siyasetin dışında tutmaya hem de siyaseti dinin dışında tutmaya azami gayret göstermek mecburiyetindedir. Herkes için söylüyorum bunu, bugünkü şartlar gelir geçer ama önemlisi Türkiye'nin ebediyete kadar var olmasıdır, bu da kendi sayesinde olacaktır. Kendi sayesinde olacaksa bu ülkenin hudutları içerisinde yaşayan ve bu ülkenin havasını soluyan, suyunu içen, bir dilim ekmeğini yiyen herkes, bu ülkeye şükran borcu içinde olacaktır.
Hiçbir sebepten bu ülkede bölücülük olmayacaktır. Eğer mesele bölücülük noktasına geliyorsa her şey duracaktır. Bunu sağlayabildiğimiz zaman ebediyete kadar varız. Siyasi parti bölücü değil birleştiricidir, birleştirici olmalıdır ve halkı bölen bir takım nesneleri siyasi parti ucuz siyaset için kullanmamalıdır.
Demirel, Türkiye'nin, ülkeye sadakatle bağlı vatandaşları sayesinde ayakta durabileceğine işaret ederek, Bizim inancımıza destek vermiş ya da vermemiş ama vatandaşlık görevini tam manasıyla yapmış olan insanların hepsini tebrik ediyorum dedi.
KİMSE BİZDEN BİR DAMLA KANIN HESABINI SORMADI
Geçmişte demokrasi konusunda yaşanan sıkıntıları da anlatan Demirel, 12 Eylül askeri müdahalesinin oluşmasında bir suçlarının olmadığını ifade etti.
Adalet Partisinin ülkeye en büyük faydasının toplumu kucaklamak olduğunu anlatan Demirel, şunları kaydetti:
Siyasi partilerin ortadan kaldırılması çok büyük hataydı. Siyasi partiler değildi o günkü sıkıntıların sebebi. Siyasi partiler ortadan kaldırılırken iki büyük siyasi partiye sorulmadı. Bizden sorulabilecek bir hesap yoktur. Nitekim kimse bizden bir damla kanın, bir damla gözyaşının ve bir kör kurşunun hesabını sormadı. Bütün bunlar bizim ne kadar şevkle devlet idaresi için uğraştığımızı, millet iyiliğine ne kadar candan gönül bağladığımızı gösterir.''
DYP Genel Başkanı Özaçıkgöz ise parti teşkilatlanmasını sürdürdüklerini ve özellikle son yaptıkları Güneydoğu Anadolu gezisinden, halkın selamlarını getirdiklerini ifade etti.