CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Türkiye büyük bir ülkedir, Türkiye güçlü bir ülkedir, kendi sorunlarını aşacak kapasitesi vardır. Siyaset kurumunun görevi ayrıştırmak değil, ortak paydayı büyütmektir" dedi.
CHP lideri Kılıçaroğlu, HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile yapılan görüşmenin ardından açıklama yaptı. Türkiye'nin ayrıştığını kutuplaştığını savunan Kılıçdaroğlu, ayrışmaya değil birlikteliğe ihtiyaçları olduğunu belirterek, "Ülkemizi insanlarımızı seviyoruz. Onların sorunlarını çözmek için siyaset yapıyoruz. Vatandaşı ayırmak, birbirini eni kırdırmak için değil. Terörden duyduğumuz, yaşanan olaylardan duyduğumuz endişeleri karşılıklı olarak dile getirdik. Hiç kimse bu ülkede bir çocuğun burnunun kanamasını istemiyor. Huzur içinde bu ülkede yaşamak istiyoruz. Ayrışan siyaset bizi, Türkiye'yi bu hale getirdi. Hepimiz büyük bir endişe duyuyoruz. Emin olun endişe sadece siyasetçi için geçerli bir kavram olmaktan çıktı, bütün dünyanın Türkiye ile ilgili endişeleri oluşmaya başladı. Komşularımız, yakınlarımız, dostlarımız, akrabalarımız, pazarda alışveriş yaptığımız vatandaşlarımızı, sokakta gezen vatandaşlarımız aynı endişeleri duyuyorlar, bu endişeleri gidermeliyiz. Umutlarımızı asla yitirmemeliyiz. Türkiye büyük bir ülkedir, Türkiye güçlü bir ülkedir, kendi sorunlarını aşacak kapasiteye ihtiyacı vardır, kapasitesi vardır. Siyaset kurumunun görevi ayrıştırmak değil, ortak paydayı büyütmektir. Siyesi partilerin dünya görüşleri, ekonomi politikaları farklıdır. Sonuçta biç hepimiz vatandaşlarımızın çıkarı için mücadele ediyoruz. Kendimizi anlatmaya çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, Suriye'den gelen teröristlerin takip edilemediği, saldırıda PKK IŞİD ortak organizasyonu olduğunu hatırlatan gazeteciye, "Sayın Davotoğlu olayların yoğunluğu ve ağırlığı altında ezilen bir kişi. Özellikle son günlerde yaptığı açıklamalar kendi içinde ciddi çelişkilerle dolu. O nedenle yapılan bu açıklamaların büyük bir endişe ile izliyorum. Suriye'den geldiler, "Suriye'den Ankara'ya kadar nasıl geldiler', bunu sormayacak mıyız? Bunu takip eden hükümet yok mu? Bu ülkeyi kim yönetiyor? Suriye'den geldiler takip etmedik" böyle şey olabilir mi? Beyefendi olay Ankara'da oldu, Ankara Garı'nda oldu. Olay Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne 500 metre mesafede oldu. Siz orada neden önlem almadınız? 99 kişi hayatını kaybetti? Yoğun bakımda olan çocuklarımız var. Bu sorunların altında hükümet ezilmiş durumda. Ciddi bir yönetim boşluğu var. Ne söylediğini bilmeyen Başbakan, önlem almayan bir İçişleri Bakanı, insanların ölümü karşısında televizyona çıkıp gülümseyen bir Adalet Bakanı. Toplum vicdanı bunlardan rahatsız. Emin olun rahatsız. Yönetimde ciddi zaafiyet göstermişseniz, bırakacaksınız. Suudi Kralı yapıyorsa, neden Sayın Davutoğlu yapmıyor? Bunları yapmıyor. İki bakanı azletmeli" dedi.