"Demokrasinin bir bedeli var"

CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, TBMM Genel Kurulu'nda yaşanan kavgaya ilişkin, "CHP olarak bizi faşist devlet anlayışının uygulanacağı bir düzene götürmek isteyen yasaya karşı milletimizden aldığımız yetki ile demokrasiyi, insan haklarını, hukukun üstün

CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, TBMM Genel Kurulu'nda yaşanan kavgaya ilişkin, "CHP olarak bizi faşist devlet anlayışının uygulanacağı bir düzene götürmek isteyen yasaya karşı milletimizden aldığımız yetki ile demokrasiyi, insan haklarını, hukukun üstünlüğünü korumak için göğsümüzü siper ettik. Demokrasinin bir bedeli var. Biz halkımız adına bu bedeli ödemeye hazırız. Kimse bizi korkutamaz, kimse bizi yıldıramaz" dedi. 

Gök, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında Meclis Genel Kurulu'nun kapalı oturumunda yaşanan kavgaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

Parlamento tarihinin en kritik toplantılarından birinin gerçekleştirildiğini, belirten Gök, "AKP faşizmi Meclis'te denemeye çalışıyor. AKP kurmak istediği polis devletini önce Meclis'te kendi militan kadroları ile denemeye çalışıyor" ifadesini kullandı. 

AK Parti'nin muhalefet milletvekillerine gözdağı vermeye çalıştığını, onların görevlerini yapmasını engellediğini ileri süren Gök, şöyle devam etti:

"Dün CHP olarak bizi demokrasiden uzaklaştıracak, bizi faşist bir devlet anlayışının uygulanacağı bir düzene götürmek isteyen bu yasaya karşı milletimizden aldığımız yetki ile demokrasiyi, insan haklarını, hukukun üstünlüğünü korumak için kendimizi, göğsümüzü siper ettik. Demokrasinin bir bedeli var. Biz CHP milletvekilleri olarak halkımız, ülkemiz adına bu bedeli ödemeye hazırız. Kimse bizi korkutamaz, kimse bizi yıldıramaz. Bu yasa ile AKP kendi silahlı gücünü kurmak istiyor."

-"Daha görüşülürken bu yasaya şiddet ve kan bulaşmıştır"

İç Güvenlik Paketinin yasalaşması halinde halkın en masum, en barışçıl itirazlarını bile dile getirmesine izin verilmeyeceğini savunan Gök, CHP olarak böyle antidemokratik bir düzenlemeye geçit vermeyeceklerini söyledi. 

Gök, "Daha görüşülürken bu yasaya şiddet ve kan bulaşmıştır. Bu yasa daha görüşülmeden kanlı bir yasadır, insan haklarını hukukun üstünlüğünü, demokrasiyi katleden bir yasadır" dedi.

AK Parti milletvekillerinin ve AK Partili Meclis Başkanvekilinin görüşmeler sırasında muhalefetin Meclis İçtüzüğü'nden kaynaklanan haklarını gasp ettiklerini öne süren Gök,  buna asla izin vermeyeceklerini, CHP'nin haklarını çiğnemenin kimsenin haddi olmadığını vurguladı. 

-"Kan ve şiddetin bulaştığı bu yasa görüşülmeden geri çekilmelidir"

Gök, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Dün Meclis'te parlamento tarihinin en kanlı günlerinden birisi yaşanmıştır. Çekiçlerle, koparılan sandalyelerle milletvekillerimize ağır saldırılar gerçekleştirilmiştir. Bunların bir kısmı kapalı oturumda olduğu için göremediniz. Bu saldırgan bir güruhun demokratik haklarını kullanmak isteyen milletvekillerine karşı yaptığı bu kanlı baskını, saldırıyı göremediniz. Ama tüm vatandaşlarımız bilmelidir ki AKP kendi faşist yasalarını önce Meclis'te milletvekilleri üzerinde denemek istemiştir. Dört milletvekilimiz AKP'li milletvekillerinin saldırısı sonucu yaralanmıştır. AKP Grup Başkanvekili Sayın Elitaş, 'bize saldırdılar' diye açıklama yapmış. Dört yaralı CHP'de. Utanmadan, sıkılmadan yalan söylüyorlar. Meclis'i gerginliğe bilerek itiyorlar. Çünkü biliyorlar ki bu yasa çıktıktan sonra Türkiye'de herkesin sesi kısılacak, herkesin nefesi dinlenecek. Daha yasa çıkmadan milletvekillerine bunu yapanlar, düşünün yasa çıktıktan sonra masum halka karşı neler yapmazlar. Kan ve şiddetin bulaştığı bu yasa görüşülmeden geri çekilmelidir."  

-"Sesinizi yükseltin..."

Muhalefet olarak paketin yol açabileceği tehlikelere dikkati çektiklerini, ancak iktidarın kendilerini dinlemediğini ve yasalaşması için çalıştığını belirten Gök, "İktidar muhalefetin haklı eleştirilerini dinlemiyorsa bilsinler ki Meclis'te bundan sonraki mücadelede biz bütün meşru haklarımızı kullanacağız. Ve yasanın geçmemesi için elimizden gelen ne varsa kullanacağız" diye konuştu.

Paketin tüm halkı ilgilendirdiğinin altını çizen Gök, "Bütün halkımıza, sivil topluma sesleniyorum; sesinizi yükseltin bu yasa çıktıktan sonra kimsenin sesinin yükseltilmesine izin verilmeyeceği bir ortama gidiyoruz. Türkiye'yi medeni dünyadan ayıracak bu yasaya karşı herkes sesini yükseltmeli, gücünü birleştirmeli" değerlendirmesinde bulundu. 

-"Batsın bu yasa"

AK Parti milletvekillerinin Genel Kurul'daki tavrının anlaşılır olmadığına, gördükleri karşısında dehşete kapıldıklarına işaret eden Gök, "Dört milletvekili yaralanmış, Meclis Başkanvekili 'Meclis'i kapat' önergemizi 'AKP'liler yasanın görüşülmesini istiyor' diye geri çeviriyor. Bu yasa, dört milletvekilinin canından daha önemli olmuştur. Böyle bir şey kabul edilebilir mi? Dört milletvekilinin hastaneye kaldırıldığı bir atmosferde görüşmeler yapılabilir mi? Bir 'geçmiş olsun' diyen, arayan, soran yok. Neymiş? AKP bu yasanın görüşülmesini istiyormuş. Batsın bu yasa. Candan daha mı önemli?"

Genel Kurul'un başında üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın öldürülmesi nedeniyle şiddeti kınayan konuşmalar yaptıklarını hatırlatan Gök, ancak kendilerinin de AK Parti'nin istekleri yerine gelmediğinde şiddet ile karşılaştıklarını söyledi. 

Gök, paketin tüm yurttaşlar için tehlikeler taşıdığını savunarak, yasalaşması halinde herkesin mağdur olacağını, ülkeye huzur getirmesinin mümkün olmadığını kaydetti.  

-Köklü'nün öldürülmesi 'benim esnafım gerektiğinde polistir' anlayışının ürünü"

Konuşmasında gazeteci Nuh Köklü'nün bir esnaf tarafından bıçaklanarak öldürülmesine de değinen Gök, Köklü'ye Allah'tan rahmet yakınlarına başsağlığı diledi. Gök, "Şimdiki Cumhurbaşkanı, önceki Başbakan'ın bir sözünü iyi hatırlayınız. 'Benim esnafım gerektiğinde polistir'. Böyle mi Cumhurbaşkanı? Yarattığın eserinle övünebiliyorsan, övün. Bu anlayış bir camın, candan daha değerli olduğu bir tabloyu ortaya koyuyor. 'Benim esnafım gerektiğinde polistir' dersen o da bunu talimat olarak alır, 'arkamda cumhurbaşkanı, başbakan var' der, kendince yöntem geliştirir, infazı gerçekleştirir" diye konuştu.

Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Gök, bir soru üzerine TBMM Genel Kurulu'nda ortamı huzur içinde yönetmenin iktidarın, antidemokratik teklif ve tasarılar karşısında muhalefet etmenin ise kendi görevleri olduğunu vurguladı.  

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Siyaset Haberleri