CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal, Kuzey Irak'taki referandum ile ilgili olarak, "Ne askeri yöntemle, asarız, keseriz çare olur, ne de sürece teslim olmak bana da bir şeyler düşer deyip beklenmelidir. Yapılması gereken bölgedeki yaşayan toplumların kendi aralarında ciddi bir diyalog ve anlayışı, birliğini geliştirmektir" dedi.
CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal, nikah törenine katılmak üzere geldiği İzmir'de, Adnan Menderes Havalimanı'nda, partililer tarafından karşılandı. Burada gündeme yönelik açıklamalarda bulunan Deniz Baykal, "Bu tür ziyaretlerle, İzmir'de atan nabzı yakalamaya çalışıyorum. Arkadaş, dost ziyaretlerinin ötesinde yararlı temaslara fırsat veriyor. İçinden geçmekte olduğumuz dönem zorlu. Türkiye'de, 100 yıllık anayasa anlayışını tam tersine çevirmek, üstelik bu da ülkenin yarısının 'hayır' dediği, yarısının 'evet' dediği seçimle yapılınca nihai sonuca ermiştir denemez. Çözülmedi bu iş" dedi.
'OLAYIN TEMİLİNİ BİLMEK LAZIM'
Kuzey Irak'taki referandum sürecine de değinen Deniz Baykal, "Olayın temelini bilmek lazım. Türkiye geçmişte çekiç güç olayıyla karşı karşıya kaldı. Ortadoğu'da siyasi parçalanmayı gerçekleştirmek için uluslararası güçler, Irak'ın merkezi güçlerinin 38'inci paralelin kuzeyine ulaşmasını engellediler. Irak parçalanmaya başladı, daha sonra 1 Mart tezkeresiyle yaşanan dönem var. Şimdi yeni bir aşamadayız. Bütün bunların hepsinin mantığı tektir. Sırada bölgenin dinamikleri, büyük güçlerin planları, hesapları doğrultusunda yeni siyasi şekillenmeye doğru taşınmak isteniyor. Her aşamada bunu gördük. Yaşanan olaylar da budur. Olayları değerlendirirken hiçbir şekilde hataya yer yoktur, olmamalıdır" dedi.
Bölgede yaşayan toplumların kendi özlemlerinin de olduğunu vurgulayan Baykal, "Dilekleri var. Yaşama geçirmek istiyorlar. Özlemlerin ötesinde arka plan var. Bunu anlamak lazım. Büyük başka plan var. O plana alet olmadan, bölgenin dengesini gözönünde bulundurarak bölge ülkeleriyle uyumlu ve işbirliği içinde yaklaşmaktan başka çare yoktur. Ne askeri yöntemle, asarız, keseriz çare olur, ne de sürece teslim olmak bana da bir şeyler düşer deyip beklenmelidir. Yapılması gereken bölgedeki yaşayan toplumların kendi aralarında ciddi bir diyalog ve anlayışı, birliğini geliştirmektir. Nüfus yapısını değiştirmekten vazgeçmektedir. İşbirliğinin temel şartı, bazı bölgelerdeki nüfusu oldu bittilerle büyük devletlerin desteklerinden güç alıp, etnik temizlemekten uzak durulması lazım. Bu konuda anlayış birliğine girdikten sonra herkesin özlemleri, istekleri, benzer talepleriyle uyum içinde bölgeyi sarsmadan çözüm bulunabilir" dedi.
Deniz Baykal TEOG'un kaldırılması konusunda ise eğitimde popülizme gerek olmadığını, çocuklara sınavın kaçılmaz olarak uygulanması gerektiğini de vurguladı.