DP Genel Başkanı Mehmet Ağar, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, 22 Temmuz seçimlerinin ardından DP'de olağanüstü kongre kararı aldığını ve parti teşkilatlarından gelen talep üzerine bu kongrenin ertelendiğini hatırlatarak, süreçte kongre sürecini etkilememek için genel merkeze gelmediğini söyledi.
Ağar, kongreyi erteledikten sonra il başkanlarıyla görüştüğünü, kendisine adaylık konusunda ısrarda bulunulmasına rağmen adaylığının söz konusu olmayacağını, bunun hem parti hem de kendisi için son derece önemli olduğunu söylediğini kaydetti.
Ağar, ''Sonuç olarak, partimizin eski genel başkanlarından Sayın Hüsamettin Cindoruk ile yaptığım bir görüşmede, bu sürecin parti içinde yeni ayrılıklara sebebiyet vermeksizin devamı konusunda genel başkanlık adaylığını, bu görevi kabul edebileceğini ifade etti. Bu konuyla ilgili çeşitli zemin yoklamalarında bulundum. Genelde çok olumlu hava içerisinde karşılandığını gördüm'' şeklinde konuştu.
Ağar, 5-6 Ocak 2008 tarihlerinden birinde alacakları olağanüstü kongre kararının ardından adaylığın herkese açık hale geleceğini ifade ederek, kendisine ve parti merkez yönetimine düşen görevin de siyasi teamüllere ve parti geleneğine uygun şekilde, hizmete talip olan kişiye, birlikte çalışacaklarını seçme rahatlığını verebilmeyi başarmak olduğunu kaydetti.
Ağar, bütünlük içerisinde yarın yapılacak Genel İdare Kurulu (GİK) toplantısında bu yönde karar alındığında, partinin yeni bir kongre sürecine gireceğini ve partisine görev anlamında veda edeceğini dile getirerek, ''Elbette ki kalben bir ömür boyu bağlı olacağımız çizgiye, bu noktadaki fiili hizmetimizi sona erdirmiş olacağız'' diye konuştu.
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Ağar, yarın yapılacak GİK toplantısında istifa edeceği yönündeki söylentilerin anımsatılması üzerine, genel başkanın mükellefiyet içinde bulunduğunu, bunun yerinin genel kurul olduğunu dile getirdi. ''Aşağı yukarı 22 Temmuz'dan beri fiilen yapmadığımız görevimizin, hukuken de noktalanması o şekilde olur. Bu işin usulü budur'' diyen Ağar, parti için yararlı olacağına inandığı her şeyi yapacağını, bunun için hiçbir tereddüdünün bulunmadığını söyledi. Ağar, ''Bu, yeni seçilecek genel başkanla bir problem varmış görüntüsü doğurur. 17-18 Kasım'da gördüğünüz gibi 6 Ocak'ta da göreceğiniz gibi aday olmam söz konusu değildir''
dedi.
Bir gazetecinin, ''Siyaseti bırakmanızı doğru buluyor musunuz?'' sorusu üzerine Ağar, ''Benim 22 Temmuz öncesi millete verdiğim sözler vardır. Ben bu sözün arkasında duruyorum. Ben böyle bir sonuç vaki olduğunda bu görevi bırakacağımı ifade ettim ve görevi bırakıyorum. O lafımın da arkasında duruyorum" diye konuştu.
''Bu sözlerden, aktif siyasete hiç dönmeyeceğinizi çıkarabilir miyiz'' sorusu üzerine ise Ağar, ''Hayır onu çıkaramayız. Ben çok sözler söyledim. Söylediğimiz bütün sözleri başucunuza koyun, doğru çıktıkça beni ufak ufak hatırlarsınız. Yarın ihtiyaç olursa gene söyleriz ama bir müddet hem partinin geleceğini bağlamamak açısından, hem siyaseti dışarıdan daha rahat izlemek için. Siyaset, milletin gösterdiği istikamete göre şekillenen bir çizgidir. Bu çizgiyi muhafaza ediyorum. Millet, 22 Temmuz seçimlerinde göreve devam etmememiz noktasında bir ikazda bulundu ve biz bu ikazın gereğini yerine getirdik'' dedi.
Ağar, ''Tansu Çiller'in gölge isimlerle kongreye gireceği söyleniyor'' sözleri üzerine, şahsi değerlendirme yapmadığını belirtti. Ağar, bugün için de hiçbir ismi yıpratıcı, eleştiren bir yaklaşımda bulunmayacağını, iddiası olan herkesin kongrede aday olabileceğini söyledi. Anavatan Partisi ile birleşme sürecine ilişkin bir soru üzerine Ağar, bunun yeni yönetimin elinde olan bir mesele olduğunu, kendisinin bununla ilgili bağlayıcı bir söz söylemesinin mümkün olmayacağını sözlerine ekledi.