AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli, ''DTP, adeta bir terör örgütünün siyasi uzantısı olarak değil de rüşdünü ispat etmiş, kendi başına ayakta duran, kendi varlığını bölge halkının oylarına bağlayan, orayı temsil ettiğini bilen bir anlayış içerisinde siyaset yapmalıdır'' dedi.
Gedikli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, DTP'nin 22 Temmuz seçimlerinde beklediği sonuçları alamadığını ifade etti.
DTP'nin, bölge halkının sorunlarını Meclise taşımasını, halkı temsil etmesini, böyle bir anlayış içerisinde siyaset yapmasını beklediklerini belirten Gedikli, şöyle devam etti:
''Bu yönde de ilk zamanlar yaptıkları açıklamalar var. 'Türk milletine elimizi uzatıyoruz' şeklinde. Meclisin ilk açılışında tokalaşma olumlu bir hava sunmuştu. Bunun arkasının da gelmesi gerekirdi. DTP, adeta bir terör örgütünün siyasi uzantısı olarak değil de rüşdünü ispat etmiş, kendi başına ayakta duran, kendi varlığını bölge halkının oylarına bağlayan, orayı temsil ettiğini bilen bir anlayış içerisinde siyaset yapmalıdır. Ancak ortaya çıkan süreçte göründü ki maalesef farklı birtakım durumlar ve söylemler var.''
Gedikli, bunun Türk milletini rencide ve rahatsız ettiğini dile getirerek, ''Bizi de tabii rahatsız eden yönleri var. Dolayısıyla bir an önce bu arkadaşların kendilerine çeki düzen vermeleri gerekiyor'' dedi.
-''BAZI NOKTALAR YARGININ GÖREVİDİR''-
Bülent Gedikli, ortada bazı fotoğrafların dolaştığını, kendilerinin bu noktada fazla yorum yapmasının doğru olmadığını belirterek, bazı noktaların yargının görevi olduğunu, ortada bir suç varsa yargının gereğini yapacağını söyledi.
Terörün yaratmaya çalıştığı tuzaklar olduğunu, bu tuzaklara düşmemek gerektiğini ifade eden Gedikli, şunları kaydetti:
''Bizim gördüğümüz kadarıyla, Doğu ve Güneydoğu'da AK Parti'nin aldığı oyları hazmedemeyenler, bunu değişik söylemlerle örtbas ve yok etmeye çalışıyorlar. Çünkü temsil gücünü kaybettiler, kaybettikçe de daha çok agresifleşiyorlar. Bu agresifleşme onlara yaramaz. Onların siyaset üretmesi gerekir. Teröre, şiddete başvurmak hiç kimseye bir şey getirmez. İspanya'da da terör sorunu var. AB üyesi bir ülke olmasına rağmen bu tür söylemleri olan milletvekillerini hapse attılar. Hiç tahammül göstermediler. Üstelik AB de bu konuda onlara tepki göstermedi. Demek ki terörü, şiddeti destekleyen bir söylem içinde olmak AB içinde de asla tasvip edilmeyen bir husus. Bunun böyle görülmesi gerekir.''
Terörün tuzaklarından birinin de etnik bir ayrıştırma olduğunu belirten Gedikli, Türkiye'nin bu tuzağa asla düşmeyeceğini, Türkiye'nin bu konuda bütün gelenek ve kültürünü oluşturmuş bir ülke olduğunu söyledi.
-''TÜRKİYE HAKLILIĞINI DÜNYAYA GÖSTERDİ VE GEREĞİNİ DE YAPAR''-
Gedikli, askeri operasyon öncesinde, uluslararası alanda meşruiyet arayışı ve destek söz konusu olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
''Başbakan ve Dışişleri Bakanımızın yaptığı görüşmeler sonucunda başarılı sonuçlar elde edilmiştir. Artık bütün dünyada bu operasyonla ilgili meşruiyet noktasında hiçbir sıkıntı söz konusu değildir. Daha önce Türkiye'nin yapmış olduğu operasyonlarda birçok itiraz gelirdi. Artık böyle bir itiraz söz konusu değil. Türkiye bu konuda hakkılığını bütün dünyaya gösterdi ve gereğini de yapar.''
Gedikli, teröre ve şiddete destek veren hiç kimseyi, hiçbir siyasi partiyi, hiçbir siyasi temsilciyi, bugün ne AB'nin ne de dünyanın hoş göreceğini kaydetti.