Kapatılan DTP'nin eski Genel Başkanı Ahmet Türk, "Anayasa Mahkemesinin kararının siyasi olduğunu belirterek, "Grubumuz fiili olarak bugünden itibaren parlamentodan çekilmiştir. Çalışmalara katılmayacaktır" dedi.
Türk, düzenlediği basın toplantısında, şiddetin sona ermesi için çaba gösterdiklerini söyledi.
Anayasa Mahkemesinin, bu çabalar ortadayken statükocu bir karar alarak, resmi idolojiyi savunan kararla ortaya çıkmasının barışa, kardeşliğe olan inançların darbe vurduğunu anlatan Türk, şöyle konuştu:
"Anayasa Mahkemesinin kararı, hukuki bir karar değildir, siyasi bir karardır. Bunun başka izahı yoktur. Anayasa Mahkemesinin kararını fazla tartışmak istemiyorum. Ama Leyla Zana, bu partinin kurucusu değildir, destek amacıyla kaydını yapmış, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının uyarısı üzerine kaydı silinmiştir. Kararda kapatma nedenlerinden biri Leyla Zana gösterilmiştir. Zana'nın, parti adına hiçbir siyasi çalışması olmamıştır. Anayasa Mahkemesinin ne kadar titiz davrandığını kamuoyu vicdanına havale ediyorum."
Türk, "Parlamento'yu çözüm yeri gördüğümüz için bu siyaseti yaptık. Bundan sonra da demokratik siyaseti sürdüreceğiz. Ergenekon davasının avukatıyım diyenler hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı dava açmıyor, ama barışı isteyenler hakkında dava açıyor'' diye konuştu.
AK Parti'nin bu süreçte sessiz kalmasını eleştiren Türk, "Demokratik siyaseti önemsiyoruz. Grubumuz fiili olarak bugünden itibaren Parlemento'dan çekilmiştir. Çalışmalara katılmayacaktır. Geçmişte aldığımız kararın arkasındayız" dedi.
Ahmek Türk, konuşmasına şöyle devam etti:
"Demokratik siyasetin önemini görüyoruz. Mantıklar ne kadar inkarcı olursa, ötekileştirici olursa olsun bu ülke mutlaka bir gün barışını sağlayacaktır. Hakların ortak mücadelesi, demokrasiyi savunanların ortak refleksi bu tekçi zihniyeti ortadan kaldıracaktır. Elbette ki bu mücadeleyi sürdürürken Türkiye'de demokrasi isteyenler, ezilenler, demokrasi için bedel ödemeye hazır olanlar etnik kimliği ne olursa olsun Türkiye yurttaşları olarak bir gün bu yanlış bu inkarcı bu asimilasyon zihniyete birlikte dur diyecektir buna inanıyorum. Bugün her zamankinden daha acil bir durumla karşı karşıyayız. Bugün Türkiye'de demokrasiyi savunanlar ortak bir mücadele alanını büyütmek geliştirmek ve mücadelesini Türkiye'nin geleceğiyle ilgili, demokratikleşmesiyle ilgili, bütün azınlıkların haklarıyla ilgili ortak bir mücadele zeminini yaratma ve bunun öncülüğünü yapma sorumluluğuyla karşı karşıyadır."