Londra'nın kuzeyinde bulunan Harringey semtinde 'Topyekun imha mı, kalıcı çözüm mü?' konulu konferans düzenlendi.
İngiliz parlamenterlerin de aralarında bulunduğu yaklaşık 500 kişi konferansa katıldı. DTP miletvekilleri, salona slogan ve alkışlar eşliğinde girdi. Salonda konuşmacıların arkasına asılan Abdullah Öcalan posteri iki milletvekili kürsü çıkmadan önce beyaz bir örtü ile kapatıldı. Konferansın açılış konuşmasını DTP Van Milletvekili Özdal Üçer, Kürtçe olarak yaptı. Üçer'in Kürtçe yaptığı konuşması zaman zaman alkış ve terör örgütü elebaşı lehine atılan sloganlarla kesildi.
Özdal Üçer'in ardından konuşan DTP İstanbul 3. Bölge Milletvekili Sabahat Tuncel, Kürt halkının 16 yıl önce temsilcilerini parlamentoya gönderdiğini ancak mücadelelerinin sekteye uğradığını iddia etti. AKP hükümetini eleştiren Tuncel, şöyle dedi:
Ne yazık ki geldiğimiz günden itibaren Sayın Başbakan, ilk hükümet programını açıkladığında 'PKK'yı terörist ilan edin, sizi farklılıkarınızla kabul edelim' dedi. Bu aslında 'Siz de bizleşin ve dolayısıyla aynı siyaseti yapalım. Çözümsülüğü beraber derinleştirelim' demekti. Bundan önceki parlamento da biz yoktuk, ondan önce de biz yoktuk. Parlamentoda bulunan siyasi partiler PKK'yı terörist ilan ediyorlardı ama bu sorunu çözmedi. Demek ki; sorunun tanımında bir problem var. Bu sorun terör sorunu değildir. Türkiye'de bir Kürt sorunu var. Sorunun sosyo-ekonomik, politik birçok yanı var. Terör sorunu diye bu işi çözemezssiniz. Daha sağlıklı ve daha akıllcı bir politika geliştirmeniz gerekir.
Tuncel AKP'nin, 22 Temmuz öncesi politikalarıyla anti militarist, orduya karşıymış, siyasetin gerçekten askeri vesayetden kurtulmasını istiyormuş gibi Kürt halkından oy aldığını öne sürerken şöyle konuştu:
AKP, 75 Kürt milletvekili üzerinden siyaset yapıyor. Özellikle lobi çalışmalarını bunun üzerine yapıyor. Diyorlar ki: 'Bizim 75 tane Kürt milletvekilimiz var, dolayısıyla Kürtler'in temsilcisi biziz. 5- 6 tane de Alevimiz var, Aleviler'in de temsilcisi biziz.' 'Bütün sorunların üstesinden biz geliriz' edasıyla gidiyorlar. AKP hükümetinin ilk icraatı tezkereyi onaylamak olmuştur. Orduya yetki vermek ve operasyonların devam etmesi olmuştur. Kürt sorunu ve çabalarımızın muğlaklaşması çabası içerisinde olmuştur. DTP olarak yaşadığımız şu son süreci sizlerle paylaşmak istiyorum. 22 Temmuz ile birlikte Türkiye'de önemli bir süreç başladı. Bu, Türkiye demokrasisi açısından öneli bir fırsat ve iyi değerlendirilmesi gerekiyor. 30 yıllık çatışmalı süreçle birlikte, Türkiye'de yaşanan bir savaş ortamı var ve Kürt sorunu da her geçen gün biraz daha ağırlaşarak devam ediyor. Çözümsüzlük, her gelen hükümet tarafından dayatılıyor.
Açılış konuşmasını Kürtçe yapan DTP Van Milletvekili Özdal Üçer, toplantının sonunda DHA muhabirinin sorularını Türkçe olarak cevapladı. Üçer, konuşmasında bu güne kadar kendilerine yapılan baskıları herkesin gözlemlediğini söyledi. Üçer, şöyle dedi:
Fakat, 90'lı yıllarda, bizden önceki parlamenterler Orhan Doğan, Selim Sedat, Sırrı Sakık, Remzi Kartal ve Leyla Zana'ya yapılan baskılar nasıl onları yıldırmadı ise, bugün bize yönelik yapılan baskıların da bizi yıldırmayacağını söyledim. Tarihin birçok evresinden bugüne kadar barıştan, kardeşlikten, özgürlükten ve insanca onurlu yaşamdan yana olan Kürtler'in, umutlu olmasından bahsettim. Çünkü biz umutluyuz, çünkü biz umudumuzla birlikte bir özgürlük mücadelesi veriyoruz. Bu anlamda bütün gücümüzü başta Kürt halkı olmak üzere, Türkiye'deki ve dünyadaki demokrasi, barış ve özgürlük isteyen halktan aldığımızı söyledim.
Üçer, Türkiye'nin demokratikleşmesine nasıl bir katkınız olur? sorusuna ise, Çok güzel bir katkımız olur. Demokatik özerklik diyoruz, ne güzel bir katkı değil mi? karşılığını verdi.
Tuncel ve Üçer, Başbakan Gordon Brown'un özel temsilcisi Hon Ann ile milletvekilleri Lindsay Hoyle ve Bob Laxton ile de görüştü. 19 Aralık'a kadar Londra'da kalması beklenen DTP'li vekillerin, İrlanda ve İskoçya parlamentoslarından kimi milletvekilleriyle de görüşmeler yapması bekleniyor.