CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu, "cezaevindeki bir FETÖ zanlısına kendisi aleyhine yalan ifade vermesi" iddialarıyla ilgili suç duyurusunda bulunacağını belirterek, "Seçime 14 gün kala, bir terör örgütüyle beni yan yana koyma çabasını elbette esefle kınıyorum. Hepsini Allah’a havale etmiştim. Şimdi de hukuka havale ediyorum. Hukukla beraber mücadelemizi de vereceğiz." dedi.
İmamoğlu, cuma namazını Ataköy 5. Kısım Camisi'nde kıldıktan sonra iş insanı Sadık Özgür ile Zakir Aktun, Şükran Til ve Münevver Gürpınar adlı vatandaşların cenaze törenlerine katıldı.
Ailelere taziyelerini ileten İmamoğlu, burada gazetecilerin sorularını cevapladı.
İmamoğlu, "Pazar günü, devletin zirvesi 19 Mayıs nedeniyle Samsun’da olacak. O gün nerede olacaksınız ve hangi kutlamalara katılacaksınız?" sorusuna, "Genel Başkanımız katılacağını bildirmişti, Samsun’da olacaklar. Ben de bu tarihi günün, 19 Mayıs bayramımızın 100’ncü yıl dönümünde Samsun’da olacağım. 100 yıl önce Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde başlatılan kurtuluş mücadelesinin içinde bulunan cesareti ve bağımsızlık ruhunu hissetmek istiyorum. Samsunlu dostlarımla, hemşehrilerimle beraber olacağım." cevabını verdi.
"Keşke sadece alkışlasalardı"
Ekrem İmamoğlu, AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım'ın dün katıldığı bir opera gösteriminde yaşananların sorulması üzerine, "Keşke sadece alkışlasalardı tabii. Bu tür kutuplaşmaları seven bir kişi değilim. Her yerde nezaketi arayan biriyim. Keşke sadece alkışlayıp, karşılasalardı. Toplumun kutuplaşması hepimizi üzüyor. Bazen çok kötü bir olay oluyor, kimse bunu sahiplenmiyor, insanlara 'geçmiş olsun' demekten imtina ediyor. Bazen sevinci paylaşmak, bazen hüznü paylaşmak toplumumuzun geleneğinde var. Bunları yaparsak kutuplaşmaları engelleriz." diye konuştu.
"Hukukla beraber mücadelemizi de vereceğiz"
İmamoğlu, "Aydın'da cezaevinde sizin de adınızın geçtiği pazarlıkla ilgili suç duyurusunda bulunacağınızı açıklamıştınız. Bugün avukatınız adliyeye gidip suç duyurusunda bulunacak. Ne düşünüyorsunuz?" sorusunu ise şöyle yanıtladı:
"Bu olay, hukuk adına gerçekten ciddi anlamda sorgulanması gereken, ülkeyi yönetenler adına sorgulanması gereken bir husus. Elbette sorularımız var. Elbette bir üçüncü şahsın, bir yerel gazetecinin bir hapishane ziyaretinin bu kadar kolay olabilmesi nasıl mümkün? Adalet Bakanı, bu konuda mutlak cevap vermeli. Onun dışında orada birtakım suçlamalar var. Bakanların ismi geçiyor. Bakanlara dönük bir suçlama var. Bunlarla tümüyle alakalı hem suç duyurumuz var, hem sorgulayacağımız hususlar var. Avukatlarımız gerekli cümlelerle dilekçelerimizi hazırladılar. Suç duyurusunu yapacaklar. Seçime 14 gün kala, bir terör örgütüyle beni yan yana koyma çabasını elbette esefle kınıyorum. Buna çaba gösterip, bundan medet uman iktidar mensubu birileri varsa, onları da kınıyorum. Elbet bir gün ortaya çıkacak. Acizlik diyorum, başka bir şey diyemiyorum ama hukuken hakkımızı sonuna kadar arayacağız. Yani 14 gün önce, hatta 7-8 defa girişimde bulunduğunu ifade ediyor. Türkiye’de görülmemiş işler bunlar. Hepsini Allah’a havale etmiştim. Şimdi de hukuka havale ediyorum. Hukukla beraber mücadelemizi de vereceğiz."
İmamoğlu, "İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın, Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu'nun size yönelik benzetmelerine, 'Şunu da unutmasın suçlamaya çalıştığı Ekrem İmamoğlu'nun dedesi İstiklal Savaşı gazisidir. Amcaları da şehittir. Bunları görmezden gelerek bir seçim kazanmak uğruna bu karalama yaparak bir ilin tümünü kapsayan bir ifadede bulunmasına karşılık bizim söylediğimiz çok değil az bile' sözlerini sarf etti. Ne diyeceksiniz?" sorusuna ise şu yanıtı verdi:
"Bunları konuşmak bana zül geliyor. Koray Aydın'a teşekkür ederim. Benim sülalemi, ailemi herkes tanır, bilir. İnsanların geçmişi üzerinden siyaset yapıp bundan fayda elde edecek zavallılara ben gülüyorum sadece. Onlar zavallı. Cahil insanlar ama bazen cahil insanlar koltukları işgal edebiliyorlar. 'Ben, 25 senedir belediye başkanlığı yapıyorum' diyebilir. Ama bu onun cahil olmasın, zavallı olmasını engellemez. Benim Trabzonlu olmam üzerinden ya da ailemin soyunun üzerinden bu tarz kirletme, lekeleme çabası üzerinde olanlar sadece sert bir duvara toslarlar. Ben bu memleketin her insanını sevdiğim gibi kendi geçmişimi de çok seven bir insanım."