Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cizre'de alınan güvenlik önlemlerine yönelik eleştirilere Amerika Birleşik Devletleri'nden, "basın özgürlüğü" yaftası altında terörü övme faaliyetlerine müdahaleye yönelik eleştirilere de Avrupa'dan örnek verdi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde basın toplantısı düzenleyen Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, İsrail askerlerinin Mescid-i Aksa'ya girerek Filistinli vatandaşlara saldırılarına ilişkin sert açıklamalarda bulundu. Kalın, İsrail yönetimini uyararak, saldırıları durdurması çağrısında bulundu. Kıble Camisi olarak bilinen Mescid-i Aksa Külliyesi içindeki bölüme Müslümanların girişini engelleyen İsrail askerlerinin onlarca Filistinli vatandaşın yaralanmasına neden olduğunu hatırlatan Kalın, "Bunun amacının ne olduğunu biliyoruz. İsrail yönetimi, El Halil kentinde Hazreti İbrahim Camisinde yaptıkları gibi Mescid-i Aksa'nın da belli bölümlerini zamansal ve mekansal olarak taksim etmeye çalışmaktadır. Böylece oraya aşırılıkçı Yahudi yerleşimcilerinin girmesini meşrulaştırmaya çalışmaktadır. Bunlar yapılırken İsrail askerlerinin koruması altında, kirli postallarıyla Mescid-i Aksa'nın pak topraklarına, halılarına, camilerine ayak basmalarını şiddetle kınıyoruz. Özellikle de Musevi yeni yılına yani "Roş Aşana'ya girdiğimiz şu günde böyle bir provokasyona gidilmesi İsrail'in yerleşim ve işgal politikalarına devam etmesi, mevcut İsrail yönetiminin barış konusundaki gerçek niyetini de açıkça ortaya koymaktadır" ifadelerini kullandı.
"İSRAİL ATEŞLE OYNUYOR"
Mescid-i Aksa'daki her ihlal ve işgal hareketinin ateşle oynamak olduğunu anlatan Kalın, şunları söyledi: "İsrail şuanda ateşle oynuyor. Mescid-i Aksa bizim ilk kıblemizdir, bütün Müslümanların kutsal mekanıdır. Yüzlerce yıl bu topraklarda Müslümanlar, Yahudiler ve Hristiyanlar barış ve huzur içerisinde yaşadılar, bir arada yaşama kültürünü orada inşa ettiler. Bu coğrafyayı kültürün, medeniyetin, sanatın, ticaretin merkezi haline getirdiler fakat maalesef Kudüs tarihi boyunca iki karanlık dönem gördü: Biri Haçlı işgalleriydi, birisi de son yıllarda işgal altındaki Kudüs'ün yaşadıklarıdır. Bu işgal ve ihlal politikalarını bir kez daha şiddetle kınıyorum. Buradan İsrail yönetimine açık bir çağrı yapıyoruz. Bu provokasyonları derhal durdursunlar. Mescid-i Aksa Müslümanlara ait kutsal bir mekandır, onun kutsiyetini korumak herkesin görevidir."
"İŞGALLERE, ZULÜMLERE RAĞMEN FİLİSTİN'E DESTEK ARTIYOR"
Öte yandan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda ilk kez Filistin bayrağının dalgalanmasını "sevindirici bir gelişme" olarak nitelendiren Kalın, "Bütün işgallere, zulümlere rağmen Filistin'in haklı davasının uluslararası toplumda gördüğü desteğin her gün artıyor olmasıdır. Bu çerçevede 10 Eylül günü BM Genel Kurulu'nda üye olmayan gözlemci ülke statüsüyle Filistin bayrağının çekilmiş olması, sevindirici gelişmedir. Bu, Filistin davasına uluslararası toplumun verdiği desteği çok açık bir şekilde teyit etmektedir. Bundan duyduğumuz memnuniyeti ifade etmek isteriz" dedi.
FERGUSON OLAYLARINI HATIRLATTI
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cizre'de alınan güvenlik önlemlerine yönelik eleştirilere, Amerika Birleşik Devletleri'nde siyahi bir gencin polis tarafından öldürülmesi sonrasında yaşananları ve alınan tedbirleri hatırlatarak cevap verdi. Kalın, siyahi bir gencin polis tarafından öldürülmesi sonrasında yaşananları ve alınan tedbirleri hatırlatarak cevap verdi.
Cizre'de uygulanan sokağa çıkma yasağıyla ilgili abartılı haberler yapıldığını anlatan Kalın, "ABD'nin Ferguson eyalatinde yaşananlardan örnek vermek gerekirse, Ferguson'da kimse hendek kazmamıştı. Ama sokağa çıkma yasağı dahil her türlü önlemin alındığını gördük" dedi.
Terörü övmenin, terörü meşru göstermenin Avrupa'da da suç olduğunun altını çizen Kalın, bu konuda devletin gerekli tedbirleri aldığını da söyledi.
"CUMHURBAŞKANI MEYDANLARA İNECEK Mİ ?"
İbrahim Kalın, bir gazetecinin "Cumhurbaşkanı'nın meydanlara ineceği" iddialarıyla ilgili sorusunu da yanıtladı. Kalın, "Bu meydanlara inme ifadesi, kodlu bir ifade haline geldi. Halkın oylarıyla seçilmiş bir cumhurbaşkanımız var. Bazen muhtarla buluşma olur, hitap şeklinde olur, vatandaşlar buluşma şeklinde olur. Biz cumhurbaşkanımızın halkla buluşmasının, siyasi faaliyetin içinde yansıtılmasını çok yanlı olarak değerlendiriyoruz. Halkımız seçmiştir, halkımızla iç içedir, buluşmaya görüşmeye devam edecektir" dedi.