Yerel seçimlere kısa bir süre kala seçim çalışmalarını hararetle sürdüren MHP, Trabzon Belediye Başkan adayı Cevdet Saral, haber61'i ziyaret etti.
Trabzon'un sorunlarını dışarıdan gözlemleyen bir isim olarak önemli tespitlerde bulunan Saral, Trabzonspor kimliği altında sorunların aslında görmezden gelindiğini ve Trabzonspor kimliğin kullanıldığını söyledi.
2004 yerel seçimlerinde MHP'nin oylarında yaşanan kaymanın bu seçimlerde mümkün olmadığını ifade eden Cevdet Saral, O günki koşullarla bugünki koşullar arasında çok fark var. Bugün parti Trabzon Belediye Başkanlığını kazanmak üzere program yapmıştır. Birilerine kazandırmak için program yapmamıştır dedi.
BAŞBAKAN'IN KULAKLARI SAĞIR, GÖZLERİ GÖRMÜYOR
Haber61'in sorularını yanıtlayan MHP adayı Saral, sokaktaki izlenimlerini şöyle aktardı;
Seçim çalışmalarımız hararetli bir şekilde devam ediyor. Sokakların harareti ve sesi de yükselmeye başladı. İnsanların kanaatlerinde de bir netleşme söz konusu. Özellikle Sayın Başbakan'ın dünki mitingi sokağın renginin netleşmesi konusunda işaret verdi. İnsanlarımız Bunlardan bizi kurtarın, nasıl kurtarırsanız kurtarın yaklaşımı ile birlikte aşırı derecede bir destek işareti verdi bize. Çok ciddi şekilde esnafımızın işsizlikten yakınmaları söz konusu. Gençlerimizin iş ortamının olmamasından dolayı ciddi yakınmaları var.
Sokağın bu yangınına çareyi siyasi iktidarın bulması gerekirken Sayın Başbakan bir zamanlar kendi söylemlerini duymak istemeyenlere yönelik, Kulakları var duymuyorlar, gözleri var görmüyorlar şeklindeki sözünün esiri olmuş haldedir.
Şimdi de vatandaş, Başbakan'ın kulakları var sesimizi duymuyor, gözleri var sıkıntılarımızı görmüyor diyor. Başbakan kendini tarif etti ama biz bunu yeni görmeye başladık.
Böylesine umursamaz bir anlayışla siyaseti 29 Mart'a taşımak gibi bir yaklaşımı bulunan Başbakan Erdoğan, ülkedeki yangın manzaralarının görünmesini istemiyor, tartışılmasını istemiyor. Sorunların gündeme taşınmasından rahatsız.
Bu anlayışla giderse 30 Mart'tan sonra eğer yerel seçimlerde mevcut siyasi partinin oylarını yüzde 40'ların altına bu toplum çekemez ise o zaman başbakan diyecekki Eğer biz hatalı olsaydık millet bizi cezalandırabilirdi.
Bu anlayış üzerine 30 Mart'tan sonra ekonomik sorunların daha da büyüyeceğini, ekonomik sorunların büyümesi bir yana siyasal açmazlarla Türkiye'nin karşı karşıya kalacağını, Doğu bölgesindeki seçim sonuçlarının ciddi şekilde ülkenin AB nezlindeki politik manzarasında ciddi istemle karşı karşıya kalınması gibi bir tehlikeyi beraberinde getireceğini düşünüyorum.
Bu tehlikeden ülkeyi uzaklaştırmanın yöntemi siyasi iktidardan insanlarımızın bir an önce uzaklaşması, yerel bazda yönetimleri olan siyasi iktidarı AK Parti'nin dışındaki adreslere teslim etmek suretiyle ciddi bir millet duruşunu ortaya koymanın yolu ve yöntemi milletimizin önünde hazır durmaktadır. Bu fırsatı iyi kullandığı takdirde, iyi bir ders bu siyasi iktidara verilmiş olacak. İnsanlarımız Daha fazla çalışın ve bu siyasi iktidardan bizi kurtarın sözleriyle bizi teşvik etmektedir ve desteklemektedir. Bu destek 29 Mart seçimlerinde sandığa yansıyacaktır
KİMLİK KULLANMAKLA ZAMAN GEÇİRİLMİŞ, HİZMET ÜRETİLMEMİŞ
Trabzon'un belediyecilik hizmetleri anlamında geri kaldığını kaydeden Saral, Trabzon'a baktığım zaman fevkalade moralim bozuluyor. Çok kötü bir imar yapısı var. Çok kötü bir şehirle karşı karşıyayız. Sorunlar adeta Trabzonspor kimliğinde yumaklanmış, o kimlik öne çıkartılmak suretiyle her şey örtbas edilmiş. Hiç kimse burada yerel bazda hizmet üretmemiş. Sadece kimlik kullanmakla vakit geçirmiş. Bunu söylemek çok acı geliyor bana ama işin gerçeği bu. Trabzonspor'un dünyada Trabzon'a tanıdığı kimliğine rağmen böyle bir çirkin bir şehrin varlığını Trabzon kabullenemiyor. dedi.
ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ ŞEHİRDE DAHA FAZLA VAKİT GEÇİRMELİ
Üniversiteli öğrencilerin sıkıntılarına dikkat çeken Cevdet Saral, İşsizlik gençlerimiz açısında en önde olan sorun. Annelerin bağrı yanmış. Çocuklarını evde işsiz görmeleri psikolojik olarak çöküntüye uğratıyor. Üniversitedeki gençlerimizin önemli sorunları var. Önemli sorun dediğimiz çözümü basit bir sorun. Üniversiteli gençlerimiz Trabzon'la kucaklaşmak, kültür alışverişi yapmak istiyor ama adeta üniversite gençliğini kampusün içerisine hapsedilmiş, yerel iktidar tarafından umursanmamış.
Bu sıkıntının giderilmesi konusunda birinci derecede ulaşımla alakalı sorunuydu.
Öğrencilerinin zamanlarını şehir merkezinde geçirmeleri için değişik eğlence alanlarına geçilmesine fırsat tanımayan bunu algılayamayan bir yerel iktidar olabilir mi?
Öte yandan ciddi şekilde mahalleler, semtler arasında yapılaşmadan kaynaklanan, sıkıntının, daralmanın vermiş olduğu problemler var. Binalar çok çirkin. Bu şekilde çağdaş bir şehir olamaz ifadelerini kullandı.
FARELİ TRABZON!
Trabzon sokaklarının fareden geçilmediğini ifade eden Saral, Trabzonlu aynı zamanda şehirde uzun süre yaşadığı için bir kanıksama ile karşı karşıyadır. Şehirleşme altyapı itibariyle çirkinleşme arzediyor. Ben akşamları evime giderken, Beşirli gibi modern bir yerde, inanın sokaklar fareden geçilmiyor. Çok ciddi bir şey söylüyorum. Böyle bir şey olabilir mi? Tekke Mahallesini geziyordum. Emekli vatandaşımızın bir tanesinin söylediği şeyi aynen söylüyorum, Aldığım emekli maaşı, fare zehiri almaya yetişmiyor. Evimi farelerden kurtaramadım Böyle bir şehir olabilir mi? Tekke Mahallesi, Trabzon'un en seçkin mahallelerinden biridir. Şehir müthiş şekilde ihmal edilmiştir. Yerel olarak bu şehir yönetilmemiştir. Şehrin Valisi'nin bu şehri yönetmek gibi bir şeyi yok. Şehrin sorunlarını derinlemesine çözmek gibi bir durumu söz konusu değildi. Vali bugün vardır, yarın yoktur. Ama yerel bazdaki yönetici bu şehrin her şeyidir. Onun yönetiminde şehrin bütün sorunları gündemde olmalıdır. Mutlaka çözülmelidir. Geçmişe dönük birkaç yöneticiyi istisna tutabilirsiniz bu konuda ama Trabzon yerel bazda iyi yönetilmemiştir dedi.
EMANETE VERECEK OYUMUZ YOK, VERDİKLERİMİZİ FAZLASIYLA ALACAĞIZ
Geçtiğimiz seçimlerde MHP'nin oylarında yaşanan kaymanın bu yıl mümkün olmayacağını ifade eden Cevdet Saral, Sokakta her şey konuşulabilir. Ama biz teşkilatta böyle şeyleri konuşmuyoruz. Teşkilatın bünyesinde benim etrafımda birlik ve bütünlük oluştu. Bu anlayış teşkilatın en alt kademelerine kadar sirayet etti. Sokakta partili insanların bize karşı tutumlarını görüyoruz ve mutlu oluyoruz. Böyle bir kaymanın sözkonusu olacağını düşünmüyorum. Çünkü biz parti siyasetteki varlık sebebini iktidarı hedeflemiş şeklinde hedeflemiştir. İktidarı hedefleyen bir siyasi partinin bir başka siyasi partinin dolgu malzemesi olarak kullanması hiç bir partilinin karakterine yakışmaz. Bir dönem böyle bir anlayışı gündeme getirmiş olabilirler. O günki koşullarla bugünki koşullar arasında çok fark var. Bugün parti Trabzon Belediye Başkanlığını kazanmak üzere program yapmıştır. Birilerine kazandırmak için program yapmamıştır. Biz kazanmak için buradayız. Biz kazanamadıktan sonra kim kazanırsa kazansın. Birinin kazanmasının endişesini bu parti taşıyamaz artık. Böyle bir anlayış hiçbir partiliye yakışmaz. Hiçbir partiye de yakışmaz. Biz oyumuzu alacağız, belediye başkanlığını da kazanacağız. Belediye başkanlığı seçimlerindeki anlayışımız bu istikamettedir. Çalışmalarımız sonucunda yüce Allah neyi takdir ederse onunla karşıkarşıya kalacağız. Buna rıza göstermek zorundayız. Millet iradesi olarak değerlendirmek lazım. Yapacağımız başka bir şey yoktur. Bizim hiç kimseye emaneten vereceğimiz oyumuz yoktur. Geçmişte verilmiş emanetleri fazlasıyla geri alacağız. Eğer birilerinin belediye başkanlığı konusunda sıkıntıları var ise o zaman bizim çatımızın altında o sorunları çözebilirler, bizim yanımıza gelebilirler. Başka adresimiz yok bizim, adresimiz biziz şeklinde konuştu.
CANALİOĞLU, PROVAKASYON MANTIĞIYLA HAREKET ETMEDİ
Trabzon Belediye Başkanı Volkan Canalioğlu'nun Başbakan Erdoğan'ın katıldığı mitingde belediyenin camına çıkarak, el sallamasını nasıl değerlendirdiğini sordumuz Saral, Belediye başkanı olarak Başbakan'ın Trabzon ziyaretlerinde göstermediği tavrı miting alanında göstermiş olmasını doğru bulmuyorum. Her siyasi parti kendi yandaşlarına bir miting tertip eder. Volkan Beyin orda pencereden görüntü vermiş olmasını bir siyasi davranış olarak değerlendirmek bana göre doğru değil. Ama Volkan Bey'in bir provokasyon mantığıyla da hareket ettiğini düşünmüyorum. Reaksiyonel bir manzara, gergin bir ortam yoktu. Onun için her hangi bir sıkıntı yaşanacağını düşünmedim dedi.