Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, demokratik açılım sürecinde kararlı olduklarını belirterek, ''Görüyorum ki Türkiye genelinde de gerçekten akademisyenlerde olsun, yazar çizer takımında olsun, halkımızda olsun, siyasi partilerin diğerlerinde, sivil toplum örgütlerinde de olumlu yaklaşımlar görüyoruz. Temennim odur ki bir mutabakat zeminini oluşturur ve bu işi kararlı bir şekilde sürdürürüz'' dedi.
AK Parti'nin 8. kuruluş yıl dönümü nedeniyle parti genel merkezinin teras katında resepsiyon verildi. Başbakan Erdoğan, konukları teras girişinde karşılayarak tebrikleri kabul etti.
''YIL SONUNU BULAMAYIZ, O KADAR RAHAT DEĞİLİZ''
Başbakan Erdoğan, CHP ve MHP'nin demokratik açılım sürecine destek vermemeyi sürdürmeleri durumunda tavırlarının ne olacağı yönündeki bir soruya, ''Biz yolumuza devam edeceğiz canım'' yanıtını verdi.
Demokratik açılım konusundaki adımların ne zaman açıklanacağı konusundaki bir soru üzerine Erdoğan, fazla bir süre öngörmediklerini söyledi.
Başbakan Erdoğan, ''Şu anda arkadaşlar çalışmayı yürütüyorlar. Yıl sonunu falan bulamayız, o kadar rahat değiliz'' dedi.
Erdoğan, demokratik açılım sürecinin yeni yasama döneminde açıklanıp açıklanmayacağı sorusuna da, ''İnşallah'' yanıtını verdi.
Demokratik açılım paketinde Anayasa değişiklikleri olup olmayacağının sorulması üzerine Başbakan Erdoğan şunları söyledi:
''O tür şeyler de var, ama biz tabii mümkün olduğunca kolayı seçeceğiz. Mümkün olduğunca birinci derecede tabii, kısa, orta, uzun derken uygulanabilirden işe başlayacağız. Engeller olmayacak çünkü her şey biliyorsunuz kanunlar ve Anayasa değişikliğiyle olmuyor, ama uygulanabilirliği olanlar neyse bunlardan işe başlamamız lazım. Onun için de tabii kısa ve uzun vadede çalışmaları sağolsun İçişleri Bakanımız yürütüyor. Onlar çalışmaları bitirdikten sonra oturacağız beraberce zamanı, zemini koşacağız. Bunun için içeriğe giremiyoruz, girmiyoruz, ama tabii bazen spekülatif haberler çıkıyor. Bunları da doğru bulmuyoruz, çünkü bunlar istismara zemin hazırlayan şeyler. İstismara da fırsat vermiyoruz, istemiyoruz, ama biz bunda iktidar partisi olarak kararlıyız. Görüyorum ki Türkiye genelinde de gerçekten akademisyenlerde olsun, yazar çizer takımında olsun, halkımızda olsun, siyasi partilerin diğerlerinde, sivil toplum örgütlerinde de olumlu yaklaşımlar görüyoruz. Temennim odur ki bir mutabakat zeminini oluşturur ve bu işi kararlı bir şekilde sürdürürüz.
ERDOĞAN MUHALEFET KONUSUNDA UMUTLU
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Gerekirse onlar da (Baykal ve Bahçeli ile görüşme) yapılır, tabii benim derdim şu anda; ülkemin birliği, beraberliği, bütünlüğü. Zaten biz buna 'Milli Birlik Projesi'' de diyoruz aynı zamanda'' dedi.
AK Parti'nin 8. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla verilen resepsiyonda basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Erdoğan, olası bir Anayasa değişikliğinin sadece bölgeyi ilgilendiren konularda mı, yoksa Türkiye'nin genelini ilgilendirecek bir sivil Anayasa şeklende mi olacağına ilişkin soruya, şu yanıtı verdi:
''Dikkat ederseniz 'demokratik açılım' diyoruz. Demokratik açılım dersek bölgeyi değil 780 bin kilometre kareyi kapsar ve 71,5 milyon diyoruz, devamlı bunu kullandık. Niye? Çünkü biz 71.5 milyonun kucaklaşmasını istiyoruz, bizim derdimiz bu ve 780 bin kilometre karelik vatan toprağı üzerinde bu olsun istiyoruz. Ve bu aslında bizim partimizin 14 Ağustos 2001'deki kurulmasının öncesindeki 3 kırmızı çizgimiz de bunun içindedir. Biz 'bölgesel milliyetçilik yapmayacağız' dedik, 'etnik milliyetçilik yapmayacağız' dedik, 'dinsel milliyetçilik yapmayacağız' dedik. Bunların hepsi bu işin içerisinde. Zaten bunu halletmediğiniz sürece bunu çözemezsiniz.''
Erdoğan, ''Bu konuşmanızdan demokratik açılım çok kapsamlı olacak anlamı çıkıyor'' sözleri üzerine ''Evet tabii'' dedi.
Demokratik açılım sürecinin şu ana kadar güzel yürüdüğünü kaydeden Başbakan Erdoğan, konuyu DTP açısından nasıl değerlendirdiğine ilişkin bir soru üzerine, ''Bugün onu da söyledim. Bazı arkadaşlar Ahmet Türk Bey'in gösterdiği hassasiyeti, yani neyse diğer arkadaşları vermeyeyim, bazı hassasiyet gösteren DTP içinde de arkadaşlarımız var. Onlar sürece gerçekten dikkat ediyorlar. Eğer bu sürece hep birlikte dikkat edilirse inanıyorum ki çok daha farklı bir neticeyi yakalamak mümkün olacaktır'' diye konuştu.
Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Başbakan Erdoğan, demokratik açılım konusunda CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yle görüşüp görüşmeyeceğine ilişkin bir soru üzerine, ''Arkadaşımıza (İçişleri Bakanı Beşir Atalay) verilmiş olan red cevabı var'' dedi.
MUHALEFETE CEVAP VERDİ
Erdoğan, muhalefet partilerinden genel başkan düzeyinde randevu talep edilmediğinin söylendiğinin hatırlatılması üzerine, şöyle konuştu:
''Buna koordinatör tayin ettik ve bir koordinatör olarak bu yürütülüyor. Yani bu işin koordinatörü İçişleri Bakanı. Bütün bilgiler, her şey onda toplanmış vaziyette. O gidip bilgileri verecek. Ben şimdi işi koordine eden değilim ki. Koordine eden arkadaşım biliyor. Bu beyefendiler (Baykal ve Bahçeli) hep genel başkanlarla mı görüşüyorlar. Bütün görüşmeleri onlarla mı yapıyorlar. Benim karşıma hep genel başkanlar mı geliyor. Ben bu ülkede bütün insanlarıyla rahatlıkla görüşüyorum. Burada kalkıp da böyle bu tür şeyleri arama gayreti içerisine girmek bahaneden başka bir şey değildir. İşin koordinatörü bu. Şu anda da bu ülkenin İçişleri Bakanı ve mesela DTP olayı ile mukayese ettiler. DTP'nin bizden daha önce istemiş olduğu malum bir randevusu vardı. Bu randevuya da bir tarafta verilmese de olur derken bir tarafta verildiği zaman da geçerlidir talebimiz bakidir gibi bir ifade vardı. Biz de süreç başlayınca böyle davet edelim dedik. Davetimizi yaptık. Bu davetle de güzel bir görüşme geçti aramızda. Bununla ilgili şeyleri de zaten kısa ve özet olarak Ahmet Türk Bey de açıkladı biz de açıkladık. Biz, siyasi partilerin hepsinin bu sürece katılımda bulunmasından yanayız. Şu an itibariyle de yanındayız. Bizim için değişen bir şey yok, ama randevu vermeyeceklerse bile CHP'nin 1989'da mıydı malum bir raporu vardı. Bu çalışmayı yürüten arkadaşlar bunları da masaya yatırıyorlar zaten.''