Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun koalisyon kurma çalışmaları kapsamında birinci görüşmesini yaptığını, 2. görüşmesini sürdürdüğünü belirterek "Temennim odur ki artık önümüzdeki hafta bu sürecin karar haftası olacaktır, öyle görünüyor" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün öğle saatlerine kadar günü Güneysu ilçesindeki evinde dinlenerek geçirirken, öğleden sonra kendisine Cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 93 oranında oy veren Çayeli ilçesi Büyükköy beldesine gitti. Burada belde belediye binası balkonundan halka hitap eden ve kendilerine verdikleri destek için teşekkür eden Erdoğan, gecikmeli de olsa Büyükköylüler ile birlikte olduğu için mutlu olduğunu söyledi. Bingöl'de şehit düşen 3 güvenlik görevlisi için şehitlerin ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ve Türk milletine başsağlığı dileyen Erdoğan, terörle mücadelenin sonuna kadar devam edeceği sözlerini yineledi.
RİZE'DEN ERKEN SEÇİM SİNYALİ VERDİ
Konuşmasında şahsı üzerinden spekülasyon yapanlar olduğunu belirten Erdoğan, "Açık ve net söylüyorum. Şahsım üzerinden spekülasyon yapabilirler. Bunu yapanlar şunu bilsinler ki ben atamayla gelmiş bir cumhurbaşkanı değilim. Ben milletin oylarıyla gelmiş bir cumhurbaşkanıyım, cumhurumun yani sizin halkımın verdiği yetkiyi sonuna kadar kullanırım. Yetkimin alanlarını da ne olduğun gayet iyi bilirim. Sevgili kardeşlerim şuanda ben yetkiyi sayın başbakana verdim. Sayın başbakan şuan görüşmelerini yapıyor. Birinci görüşmesini yaptı, ikinci görüşmesini yapıyor" ifadelerini kullandı.
Konuşmasına "Temennimiz odur ki sizler" diyerek sürdüren Erdoğan, kalabalığın "Erken seçim istiyoruz, seni başkan yapacağız" sesleri üzerine "Siz ne derseniz o olur zaten" şeklinde cevap verdi. Erdoğan "Tabi bütün burada olması gereken bir şey var. Her zaman birşey söyledim. Biz mali istikrardan, birlikten yanayız. Bize ayrılık gayrılık yakışmaz. Gerçekten zaman bizden yanadır. Buna kimsenin şüphesi olmasın. Bütün mesele nedir? inanmak. Bütün mesele nedir ? azim, azim. Bir kere azmettin mi ondan sonra Allah'a tevekkül et, yoluna devam et. Bizim planımız bu. Bu plana göre Rize'ye yakışan neyse Rize onu yapması gerekir. Onun için şuanda öyle zannediyorum ki artık önümüzdeki hafta bu sürecin karar haftası olacaktır, öyle görünüyor. Fakat birileri çıkıp şunu söyleyebiliyor işte "Beştepe yasal çizgileri içine çekilsin" falan deniyor. Yok ben gayri yasal mı çalışıyorum ? "Sussun, otursun, hiç konuşmasın" diyorsan ben alışılmış cumhurbaşkanlarından değilim. Onun içinde olması gereken neyse onu yapmaya mecburum çünkü cumhurun başı olmak bunu gerektiriyor. Bizi "sus" diye oraya çıkarmadılar, "çalış" diye çıkardılar, çalışacağız. Yapmamız gereken daha çok şeyler var" şeklinde konuştu.
Erdoğan, 15-16 Kasım'da G-20 ülkelerinin Antalya'da kendi başkanlığında toplanacağını hatırlatarak "Şuanda dünya ekonomisinin yüzde 85'ini oluşturanlar orada olacak. Nereden nereye gelindiğini çok daha farklı şekilde dünyaya göstereceğiz. Bütün bunlarda bizim gücümüz önce hak sonra halk" ifadelerini kullandı.
"BUNLAR BU MİLLETİ PARÇALADILAR"
"Paralel yapıyla mücadelede sizden özel gayret bekliyorum" diyerek kalabalığa seslenen Erdoğan, şunları söyledi:
"Bunlara gereken dersi vermemiz lazım, vermeniz lazım. Bunlar bu milleti parçaladılar, bunlar ki terör örgütüne oy verecek kadar şuurdan izandan koptular. Biz kalkıp da istikametini kaybetmiş olanlar ile bir saniye bir arada olamayız. Ben Cezayir'e gittim. 17-25 Aralık olayları sırasında o malum grup benim için "kaçtı" dedi. (Başbakanlığım dönemimde) Geldim, İstanbul'da hamdolsun yüz bini aşkın insan karşıladı bizi. Ben ülkemde olduğumu söyledim, şimdi Rize'de Büyükköy'deyim. Bunu söyleyenler Gürcistan'a kaçtı, oradan Ermenistan'a oradan Almanya'ya. Nasıl Romanya'ya kaçanları alıp geldiysek, inlerini girip bunları da alıp geleceğiz. Almanya, Kırmızı Bülten çıktığı andan itibaren bunları ya verecek vermediği taktirde bizden istediği suçluları hiçbir zaman vermeyi onaylamayacağım. Her şey bir hukuk içinde yürüyecek. Bizi eğer saygın görüyorlarsa bize saygı duyacaklar bu böyle yürüyecek"
Erdoğan, konuşmasının sonunda şehitlerin ruhu için Fatiha okudu.